Bilim insanları tarih boyunca insanların ve diğer primatların elle kavrama yeteneklerinin gelişimini inceliyor. Yale Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi tarafından yapılan yeni çalışma, bilinen en eski atalarımızın bile modern insan gibi elle kavrama yeteneğinin hassas olabileceğini gösteriyor. Buna, taş aletlerin ilk olarak ortaya çıkmasından önce görülen Australopithecus afarensis türü de dahil.
Araştırmayı, Yale Üniversitesi’nden robot mühendisi Thomas Feix ve Aaron Dollar, Kent Üniversitesi’nden Antropolog Tracy Kivell ve Max Planck, Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’nden primat uzmanı Emmanuelle Pouydebat birlikte yürütüyor.
Ekip, Yaşayan primatların ve insan atalarının iskelet örneklerinden baş parmaklarının kinematik bir modelini oluşturdu. Bu model, uzun başparmak ya da gelişmiş eklemin tek başına hassas hareket ettirmeye yeterli olmadığını gösteriyor. Araştırmanın yazarlarından Feix, yaşayan primatlarla karşılaştırıldığında insan elinin özellikle de küçük nesneler için en gelişmiş hareket ettirme potansiyeli olduğunu söylüyor.
Primatların hassas kavrama yeteneği üzerine yapılan önceki çalışmalar, el ile nesne arasında kurulan ilişki ya da başparmak uzunluğunun diğer parmaklarla olan ilişkisi üzerine odaklanmıştı. Yeni çalışma ise, özellikle küçük nesnelerin hassas kavranmasının temeli olan başparmak ve işaret parmağı arasındaki etkileşimi analiz etmek için yeni bir yöntem izliyor.
El becerisinin, en erken primatların diğer erken memelilerden ayrılmasında kilit bir rol oynadığı düşünülüyordu. Bu tür yeteneklerin, hareket yeteneğine ihtiyaç duymayan ele bir tepki olarak evrimleştiği düşünülüyordu.
Fakat erken dönem homininlerin özellikle alet kullanma konusunda kavrama kapasiteleri hakkında hala şüphe duyuluyor. Yeni araştırma ise bu gibi soruların bazılarına ışık tutabilir. Örneğin bu araştırma, Australopithecus afarensis’in, taşla bir şey kesmek için gerekenden daha fazla el becerisine sahip olduğunu öneriyor.
Sciencedaily
You must be logged in to post a comment Login