En Büyük Kitlesel Yok Oluş, Sıcakkanlılığa Geçişi Tetikledi

Günümüzde memeliler ve kuşlar sıcakkanlıdır ve bu genellikle büyük başarılarının nedeni olarak gösterilir.

Bir terapsit olan dicynodont Lystrosaurus’un iskeleti. C: Flickr

Bristol Üniversitesi paleontoloğu Profesör Mike Benton, hem memelilerin hem de kuşların atalarının yaklaşık 250 milyon yıl önce, tüm zamanların en büyük kitlesel yok oluşunun atlatıldığı sürede, eş zamanlı olarak sıcakkanlı olduklarını söylüyor.

Permiyen-Triyas kitlesel yok oluşu, yaşamın yüzde 95’ini ortadan kaldırdı ve hayatta kalanlar, sürekli tekrarlanan küresel ısınma ve okyanus asitlenmesi gibi krizlerden etkilenen bir dünya ile karşı karşıya kaldılar. Memelilerin ve kuşların atalarının da dahil olduğu iki ana tetrapod grubu hayatta kaldı; sinapsidler ve arkozorlar.

(Yumurta Kabuğu, Dinozorların Sıcakkanlı Olduğunu Gösteriyor)

Paleontologlar, Triyas’tan kurtulan bu gruplarda sıcakkanlılık veya teknik olarak endotermi belirtileri tespit ettiler. Yakın zamanda, dinozor ve kuş atalarına ait tüylerde de benzer kanıtlar ortaya çıktı. Triyas’ın hem sinapsidlerinde hem de arkozorlarında bulunan kemik yapısı sıcakkanlılık gösteriyor. Triyas’ın başlangıcından beri memeli atalarının tüyleri olduğundan uzun süredir şüpheleniliyordu ancak arkozorların 250 milyon yıl öncesinde tüyleri olduğu iddiası yeni.

252 milyon yıl önce Permiyen’in sonunda duruş değişimi. Krizden önce sürüngenlerin çoğu büyüyen bir duruşa sahipti, daha sonra dik yürüdüler. Bu, Triyas’ta yeni bir yaşam temposunun ilk işareti olabilir. C: Bristol Üniversitesi, Jim Robins

2009’da, Permiyen-Triyas kitlesel yok oluşu sırasında hem sinapsitler hem de arkozorlarda gerçekleşen bu ani sıcakkanlılık için güçlü bir ipucu bulundu. Daha sonra, Bristol’de Paleobiyoloji yüksek lisans öğrencisi Tai Kubo ve Profesör Benton, tüm orta boy ve büyük tetrapodların Permiyen-Triyas sınırında dik duruşa geçtiğini tespit ettiler.

Çalışmalarının kaynağı fosilleşmiş ayak izlerine dayanıyordu. Yüzlerce fosil ayak izlerine baktılar ve duruş değişikliğinin ileri sürüldüğü gibi on milyonlarca yıla yayılmadan anında gerçekleştiğini görünce şaşırdılar. Aynı zamanda, bu değişimin sadece memeli ve kuş atalarında değil tüm gruplarda olduğunu da gözlemlediler.

Profesör Benton, ‘’Modern amfibiler ve sürüngenler yayılmacı, uzuvlarını kısmen yana doğru tutuyorlar. Kuşlar ve memeliler bacakları vücutlarının hemen altında olacak şekilde dik duruşa sahiptirler. Bu, daha hızlı ve özellikle de daha uzağa koşmalarını sağlar. Dik duruş ve sıcakkanlılıkta büyük avantajlar vardır, ancak bunun bedeli, endotermlerin sadece iç sıcaklık kontrollerini beslemek için soğukkanlı hayvanlardan çok daha fazla besin tüketmeleri gerektiğidir.’’ diyor.

Duruş değişikliğinden ve tüylerin kökenlerinden elde edilen kanıtlar, bunların hepsinin aynı anda gerçekleştiğini gösteriyor. Bu bir tür ‘arms race’ (Silahlanma yarışı) başlangıcı olabilir. Ekolojide “silah yarışları”, avcılar ve avlar birbirleri ile rekabet etmek zorunda kaldığında ve adaptasyonların artabileceği durumlarda meydana gelir. Aslan daha hızlı koşmak için evrimleşir, fakat antilop da aynı zamanda daha hızlı koşmak, keskin dönüşler için evrilir.

Triyas’ta 250-200 milyon yıl önce buna benzer bir şey oldu. Günümüzde sıcakkanlı hayvanlar, soğuk bölgeler de dahil olmak üzere dünyanın her yerinde yaşayabilmekte ve geceleri aktif kalmaktadırlar. Ayrıca yoğun bir ebeveyn bakımı gösterirler, bebeklerini beslerler ve onlara karmaşık ve akıllı davranışlar öğretirler. Bu adaptasyonlar, kuşlara ve memelilere; amfibiler ve sürüngenlere karşı üstünlük sağlamakla birlikte günümüzde dünyanın daha fazla bölgesinde egemen olmalarına imkan verdi.

Profesör Benton, ‘’Triyas, dünyadaki yaşam tarihi için dikkate alınması gereken bir dönemdi. Bugün her yerde kuşları ve memelileri görebiliyorsunuz ancak amfibiler ve sürüngenler genellikle gizlidirler. Ekosistemlerdeki bu devrim, kuşlar ve memelilerde endoterminin bağımsız kökenleriyle başladı, fakat yakın zamana kadar bu iki olayın koordineli olabileceğinin farkında değildik. Bunun nedeni, Permiyen-Triyas kitlesel yok oluşundan çok az sayıda türün – yoğun bir rekabete bağlı olarak – hayatta kalmasıydı. Hayatta kalanlardan birkaçı zaten primitif bir şekilde endotermik olduğundan, diğerlerinin tümü hızlı tempolu yeni dünyada hayatta kalabilmek için endotermik olmak zorunda kaldılar.’’


Briston Üniversitesi. 16 Ekim 2020.

Makale: Benton, M. J. (2020). The origin of endothermy in synapsids and archosaurs and arms races in the Triassic. Gondwana Research.

İstanbul Üniversitesi Tarihöncesi Arkeolojisi mezunu. Aynı okulda Tarihöncesi Arkeolojisi bölümünde yüksek lisans yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login