Süslenme ve güzel görünme isteği, zamanın başından beri insanın önemsediği ve hayatının parçası olan bir olgu olmuştur. Arkeolojik araştırmalar, geçmişteki insanların da, aynen bizim gibi boncuk, kolye ve bilezik gibi süs eşyaları kullandığını gösteriyor. Bizden binlerce hatta on binlerce yıl önce bu topraklarda yaşayan insanlar neden süsleniyor ve takılar takıyorlardı? Kullandıkları süslenme eşyalarının ne gibi anlamları vardı?
Trakya Üniversitesi’nden Emma Baysal kişisel süslenme eşyaları üzerine çalışıyor. Baysal, tarih öncesinde kişisel süslenme ve tarih öncesinde malzeme alışverişiyle birlikte gelişen fikir alışverişleri gibi konularla ilgileniyor. Dr Baysal’ın Anadolu’daki Neolitik boncuklar ve süslenme eşyaları üzerine birçok yayını ve çalışması bulunuyor. Halen Türkiye’de birçok kazı projesinde uzman olarak çalışmaya devam eden Dr Emma Baysal’a, Arkeofili ekibi olarak arkeolojide süslenme eşyalarıyla ilgili birkaç soru yönelttik. Kendisi de bizi kırmayarak sorularımızı yanıtladı.
Arkeolojide kişisel süslenme öğelerini araştırmak bize toplum ve bunları kullanan insanlar hakkında ne söyleyebilir?
Kişisel süslemeler insan vücuduyla en yakın ilişki içinde olan arkeolojik buluntulardır. Bu öğeler bize insanların kendini diğerlerine nasıl takdim ettiğini, hangi sosyal ve kültürel bağlantıları olduğunu, temas içinde oldukları yerleri ve belki de inanış ve batıl inançlarını gösteriyor.
Süs eşyalarının kullanımı, bazıları zor bulunduğu ya da uzak yerlerden geldiği için, nadiren bulunan ham maddelere dayanıyordu. Süs eşyaları ayrıca üretim tekniklerine bağlıydı, ki bunlardan bazıları da tarih öncesi dönemin en kompleks teknikleri sayılabilirdi. Örneğin bakırın en erken deneysel kullanımı süslenme amaçlıydı; sırlama teknolojisi, fayans ve cam üretiminin kökleri deneysel süslenme uygulamalarına dayanıyordu.
Yaygın süslenme alışkanlıkları, belki de insanların kendilerini, yerleşimleri ya da bölgeleri dışına da yayılan grupların ve davranışların bir parçası olarak gördüğünü, bazı materyallerin insanlarca paylaşılan değerleri olduğunu gösteriyor. Bunun iyi bir örneği tarih öncesinde binlerce yıl boyunca Avrupa, Türkiye ve Orta Doğu boyunca görülen, alageyiğin köpek dişlerinden yapılan boncuklar. Başka bir örnek de Epipaleolitik dönemden itibaren, denizden oldukça uzak iç bölgelere taşınan deniz kabuklarının kullanımı.
Kişisel süslenme konsepti arkeolojik olarak nasıl inceleniyor?
Deniz kabuğu ve geyik dişi gibi süslenme eşyalarının malzemelerini elde etmek için harcanılan çaba, ve uzun dönemler boyunca kullanılmaları, bunların son derece arzulanan maddeler olduğunu gösteriyor – fakat bunun nedenini bilmiyoruz. Burada da süslenme eşyalarıyla ilgili bir problemle karşılaşmış oluyoruz: Malzemesini, malzemenin kaynağını, yapım teknolojisini, miktarını ve hatta süsleme eşyalarının insan vücudunda kullanımını yorumlayabiliriz, fakat anlamlarını bilmek çok daha zor bir şey, hatta arkeolojik kanıtlara bakarak anlama ulaşmak imkansız.
Kişisel süslenmenin ve kişisel süslenme eşyalarının tarih öncesi insanlar için ne anlamı olmuş olabilir?
Kişisel süslenme eşyaları için, diğer insanları etkileme amacından, eşyaların büyülü güçleri olmasına, birçok olası yorum getirilebilir. Arkeolojik kalıntıların yapısı yüzünden, birçok durumda tarih öncesi insanların düşüncelerini ve inanışlarını bilmemiz olası değil. Maalesef süs eşyaları bize kendi hikayelerini anlatamıyor. Bu eşyaların anlamını öğrenebilmemiz için en iyi ipuçları modern etnografik örneklerden geliyor. Bu örnekler de gerçekten süs eşyalarının bir dizi olası farklı anlamı olabileceğini gösteriyor. Örneğin, yetişkinliğe adım atma ayinlerinde olduğu gibi, zenginliği ya da yaşamın bir evresini simgeleyen statü göstergesi olarak sık sık görülüyorlar. Kişisel süs eşyası kullanımının çok iyi bilinen bir başka nedeni de, kötü güçlerden ya da hastalık gibi spesifik olaylardan ve tehditlerden korunmak için kullanılması. Mesela Nazar boncuğu hala Türkiye’de ve Orta Doğu’da günlük hayatın bir parçası.
İnsanlar niye kendilerini süslediler ve bu eşyaları kullandılar?
Takı ve süslenme eşyaları kullanımının çoğunun büyük ihtimalle sosyal, ekonomik ya da batıl/dini inançlara bağlı olduğu söylenebilir.
Süslenme eşyalarını incelerken, başka insanlar tarafından görülmesinin mi görülmemesinin mi amaçlandığı önemlidir – yani seyircisi kimdi? Gösterişli bir takı başkalarına sergilenen bir performans olabilirken, boyuna asılan ipin ucundaki bir boncuk, görünür olmayacak ve belki de sadece özel/kişisel nedenler için kullanılacaktır.
Sizce kişisel süslenme eşyaları bugün bizim gördüğümüz şekilde mi görülüyordu ve bizim kullandığımız sebeplerden mi kullanılıyordu?
Günümüzde gördüğümüz süs eşyalarının özellikle de Bedeviler ve göçebe gruplar gibi geleneksel toplumlarda, büyük ihtimalle tarih öncesine uzanan kökleri olduğunu düşünsem de, direkt kanıtlar olmadan böyle bir bağlantıyı kanıtlamak çok zor. Modern yargılarımızın arkeolojik yorumlarımızı etkilememesine dikkat etmeliyiz. Örneğin cinsiyet, süs eşyaları konusundaki düşüncelerimizi sıklıkla etkiliyor. Yorumlamada ve karşılaştırmada söylediklerimizin çoğu varsayım oluyor, fakat bu varsayımlar, her zaman kanıtlara dayandırılmalı.
Kişisel süslenmeyi genelde kadınlarla bağdaştırıyoruz. Bu durum tarih öncesi zamanlarda farklı mıydı? Arkeolojik kalıntılarda erkeklerle ilişkilendirilen süslenme eşyaları görülüyor mu?
Daha önce de söylediğim gibi, cinsiyet, süslenmenin yorumlanmasında karşı karşıya olduğumuz en büyük sorunlardan biri. Geçmişte süslenme konusunda kesinlikle kadınlara yönelik bir önyargı yoktu. Erkeklerin de kadınlar kadar boncuk, bilezik ve pendant kullanma ihtimali vardı. İnsanların batıl inançları ya da iyileştirici güçlerle ilgili inanışları olabileceğini göz önünde bulundurursak, bu eşit kullanım bizim için şaşırtıcı olmaz.
Erkek gömülerinde süslenme eşyaları bulunması da, erkeklerin bu süsleri kullandığını destekliyor. Ve tabii ki erkeklerin de, kadınlar kadar, parlak renkli ve desenli ayrıntılı kıyafetler giymemesi için hiçbir neden yok. Süs eşyaları da kesinlikle bu kıyafetlerin önemli bir parçasıydı.
Süs eşyaları hakkında yapılan haberler bu açıdan genelde önyargılı oluyor, ve bir bakıma medyada önyargısız bir yaklaşıma ulaşmak oldukça zor oluyor. Gazetecilerin kendi modern yargıları nedeniyle sıklıkla arkeolojik keşiflerle ilgili birçok yanlış ve seksist habere rastlıyoruz.
Sefertepe’de Kafataslarıyla Dolu Bir Oda: Emre Güldoğan Röportajı
Kediler Kelime İlişkilendirmede İnsan Bebeklerinden Daha İyi
Çin’de Şimdiye Kadar Bilinen En Küçük Dinozor Yumurtası Bulundu
You must be logged in to post a comment Login