Efes’te Mısır Tanrısı Serapis Kabartmalı Tütsü Kabı Bulundu

Efes’te yürütülen kazı çalışmalarında, üzerinde Mısır kökenli tanrı Serapis’in kabartması bulunan pişmiş toprak bir tütsü kabı bulundu.

Serapis, Mısır kökenli bir tanrıydı.

Buluntu, hem Efes’te Serapis kültünün izlerini güçlendirmesi, hem de arka yüzündeki yazıt sayesinde kentin üretim ve ticaret ağlarına dair yeni ipuçları sunması açısından önem taşıyor.

UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki Efes Antik Kenti’nde kazı ve restorasyon faaliyetleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Sonsuz Efes” projesi kapsamında yıl boyunca devam ediyor. Bu kapsamda çalışmalar, yaklaşık 570 metrelik Liman Caddesi ve üzerindeki Liman Hamamı’nda yoğunlaşıyor. Oval salon, avlu, tuvalet ve havuz bölümlerinde sürdürülen kazılarda, Serapis tasvirli tütsü kabına ulaşıldı.

Proje koordinatörü ve Dokuz Eylül Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Serdar Aybek, Efes’teki çalışmaların 2023’ten bu yana aralıksız sürdüğünü belirterek kazı ekibinin öncelikli hedeflerinden birinin Liman Hamamı’nın anıtsal dokusunu bütünüyle ortaya çıkarmak olduğunu söylüyor.

(İlgili: Efes’teki Kafatasının, Kleopatra’nın Kardeşi Olmadığı Ortaya Çıktı)

Aybek’in aktardığına göre Liman Hamamı, kentin büyük limanına uzanan güzergâh üzerinde yer alıyor ve Roma döneminin Anadolu’daki en büyük yapılarından biri kabul ediliyor. Yaklaşık 70.000 metrekarelik alana yayılan bu yapı kompleksinde mermer süsleme parçaları, bronz heykeller ve farklı mimari öğelere sık rastlanması, bölgenin hem ekonomik hem de kültürel açıdan yoğun bir dolaşıma sahne olduğunu düşündürüyor.

Yeni bulguyu öne çıkaran asıl unsur ise üzerindeki Serapis tasviri. Prof. Dr. Aybek, Serapis’in Efes için önemli bir figür olduğuna dikkat çekerek MS 2. yüzyıldan itibaren kentte Serapis’le ilgili yazıtlar, grafitiler ve farklı eserlerle sıklıkla karşılaşıldığını ifade ediyor. Yeni bulunan tütsü kabının ön yüzünde yer alan kabartmanın, antik dönemde çok bilinen bir Serapis heykel geleneğini yansıttığı belirtiliyor.

Mısırlı tüccarlar, Efes’te bir Serapis tapınağı da inşa ettirmişlerdi.

Söz konusu eserin formu da dikkat çekici. Pişmiş topraktan üretilen objenin bir haznesi bulunuyor. Kabartma, giyimli bir Serapis büstünü andırıyor; tanrının karakteristik yüz hatları, gür saç ve sakal tasviri ile başındaki yüksek başlık, ikonografik teşhisi kolaylaştıran detaylar arasında.

Tütsü kabının arka yüzündeki yazıt ise buluntunun önemini bir kat daha artırıyor. Aybek’in verdiği bilgiye göre bu yazıt sayesinde obje, Yamaç Evler’de daha önce bulunan benzer bir eserle eşleştirilebildi. Bu durum, Efes’te aynı tip ürünleri üreten bir atölyenin varlığına ya da söz konusu eşyaların kent içinde düzenli bir üretim-tedarik hattı üzerinden dolaşıma girdiğine işaret ediyor.

Bu tür tekrar eden buluntular, Efes’in yalnızca dini çeşitliliğine değil, aynı zamanda zanaat ve ticaret kapasitesine dair de önemli bir tablo çiziyor.

Kazı ekibi, Serapis tasvirli tütsü kabının koruma süreçlerinin ardından Efes Müzesi koleksiyonuna kazandırılacağını belirtiyor. Bu yeni eser, müzenin zaten güçlü olan Roma dönemi ve çok kültürlü inanç dünyası koleksiyonuna anlamlı bir halka daha ekleyecek.

Serapis, antik dünyada özellikle Roma döneminde Mısır dışına yayılan, çok katmanlı bir inanç geleneğine sahip bir tanrı olarak biliniyor. Efes’te Serapis adına bir tapınağın MS 2. yüzyılda Mısırlı tüccarlar tarafından yaptırıldığı düşünülüyor. Liman çevresinde ortaya çıkan bu tür buluntular, ticaretle birlikte inanç pratiklerinin de kentte nasıl kök saldığını göstermesi bakımından ayrıca değer taşıyor.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login