Dünyadaki birçok coğrafyada antik jeogliflere, yani insanlar tarafından yapılmış dev yer motiflerine rastlamak mümkün. Fakat çeşitli medeniyetler tarafından yapılmış bu devasa yer şekillerinin ne için yapıldığı konusu hala gizemini koruyor. Araştırmacılar, hala jeogliflerin amacını anlamak için teoriler üretmeye devam ediyor. Dünyanın birçok yerinde bulunan antik jeogliflerden en ilgi çekici olanlarını bu listede topladık.
Peru’nun başkenti Lima’nın 400 km güneyinde, Palpa ve Nazca kasabaları arasından bulunan bu jeoglif, yüksek ve kurak bir arazide yer almaktadır. Bazı yerel jeogliflere benzerlik gösterse de, uzmanlar Nazca çizgilerinin Nazca kültürü tarafından MS. 400 ve MS. 650 tarihleri arasında yapıldığını düşünüyor. Yüzlerce karmaşık figürün bulunduğu bu çizgilerde basit hatlarla tasarlanmış örümcek, maymun, köpek, balık, kertenkele gibi figürler göze çarpmakta ve tüm bu çizgiler 80 km’den daha fazla bir alanı kaplamaktadır.
Şili’nin, Atacama Çölü’nde, “Cerro Unitas” isimli bölgede konumlanan bu devin yüksekliği 119 metre olup o dönemin en büyük eseridir. Bu figür, 1000-1400 yılları arasında o bölgede yaşayan yerli halk için antropomorfik bir tanrı figürünü temsil etmektedir. Bu figür Ay’ın ne zaman, nerede olacağını, hasat zamanı gibi bölge kültürü açısından önemli tarihleri belirlemede kullanılan en eski astronomik takvim görevini de üstlenmektedir. Devin başının üst ve yan tarafının Ay ile hizasına bağlı olarak hangi mevsimde çorak Atacama çölüne yağmur yağacağını belirlemek de, şeklin bir diğer önemli işlevidir.
Son derece stilize bir şekilde, derin çukurların ezilmiş beyaz tebeşir ile doldurulmasıyla yapılmış bu şekil 110 metre uzunluğunda olup İngiltere’de bulunan White Horse tepesinin üst yamaçlarında, önemli bir prehistorik bir figür olarak tarihteki yerini almıştır. Yapılış tarihi olarak Demir Çağı(MÖ. 800-MS. 100) veya Geç Bronz Çağı(MÖ. 100-700) gibi muhtemel tarihler öne sürülmektedir. Atın tasarımının, Kelt sanatıyla benzerlikler taşıdığı 1990’lı yıllardan önce akademisyenler arasında yaygın bir görüştü. Bu görüş 1990 yılında Oxford Arkeoloji Birimi’nden Simon Palmer ve David Miles önderliğinde yapılan kazılarla geçerlilik kazandı. Atın gagasının olduğu kısımdan alınan ince alüvyon malzemelerin test edilmesiyle, yapılış tarihinin Bronz Çağı olduğu bilimsel olarak ispatlandı.
Andes Mumluğu ismiyle de anılan bu figür Peru’nun Paracas yarımadasının kuzey cephesinde Pisco körfezi üzerinde yer almaktadır. Civar bölgeden çıkarılan çömleklere yapılan karbon testleri sonucunda, tarih olarak Paracak kültürünün bölgeye hakim olduğu MS. 200 tarihi saptanmıştır. 181 metre uzunluğunda olan ve denizden yaklaşık 20 km uzaktan görülebilecek boyutlardaki yapının, toprağın 60 cm kazılmasıyla ve büyük olasılıkla daha sonradan etrafına konan taşlardan yapıldığı düşünülüyor.
ABD’nin California eyaletinde bulunan Colorado Çölü’ndeki bu figürler Blythe adı verilen bölgenin yakınlarında yer almaktadır. Blythe şehir merkezi figürlerin tam olarak bulunduğu Büyük Maria Dağı’nın 24 km kuzeyinde ve ABD 95. Karayolu’nun batısında Colorado Nehri yakınlarında yer almaktadır. Oldukça büyük ve büyüleyici bu figürler 1930’lara kadar dikkat çekmedi. Bölgedeki jeoglif seti içinde, birkaç düzine figür ve doğal ortamda yapılan seramoniler için olduğu düşünülen bir de labirent bulunuyor.
Çöl Uçurtmaları veya yerel halk arasındaki ismiyle İhtiyar Adamın Eserleri, Suriye, Ürdün, Güney İsrail ve Suudi Arabistan çöllerinde farklı motifler olarak kendini göstermekle birlikte içinde bir dizi tekerlek figürü de barındırır. Vahşi hayvanları yakalanması için de kullanılan, bir boyun üzerinde bir araya getirilmiş sınırlı bir alana hapsedilmiş kuru taş duvarlardan oluşan bu yapı aynı zamanda hayvanları öldürme zemini olarak da kullanılıyordu. Uzunluğu yüzlerce metreyi bulan duvarlar havadan oldukça rahat görülebilir. Çöl Uçurtmaları adı verilen bu yapılar üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda yaşlarının 3-5 bin yıl olduğu saptanmıştır.
Amazon ormanlarının, ağaçsız olan bölgelerinde ve Brezilya’da 1970’lerden bu yana çok sayıda jeoglif tespit edilmiştir. Bulunan bu figürler Colomb öncesi medeniyet iddialarına öncülük etmektedir. İlk kez 1977 yılında alanında saygın kişiler Ondemar Dias ve Alceu Ranzi tarafından keşfedilen jeoglifler ikilinin Acre bölgesi üzerindeki uçuşuyla ilerletilmiştir.
Rusya’nın Zyuratkul bölgesinin yakınlarında bulunan jeoglif dört ayağı, iki boynuzu ve uzun bir burnuyla geyik veya geyik benzeri bir hayvanı tasvir ediyor. Bir kuyruğu de olabilirdi fakat artık gözükmüyor. Yapılan kazılar sonucunda şeklin tam altında, 30-40 metre derinlikte 4.5 metre genişliğinde taşlar ortaya çıkarılmıştır. Sınırların büyük, şeklin merkezinin küçük taşlardan oluştuğu geyik figürünün yapılış tarihinin Neolitik veya Kalkolitik(M.Ö.4000-20000)dönem olduğu düşünülüyor. Ayrıca, kazılarda 40’tan fazla kazmaya benzer aletler de çıkarılmıştır.
You must be logged in to post a comment Login