Roma ‘balık pulu’ zırhından Japon samuray giysilerine kadar birçok örnek, hem koruma sağlamak hem de etkileyici görünmek için tasarlanmıştı.
Bazı zırhlar korumaktan çok etkilemek için tasarlanırken, diğerleri kılıç, mızrak ve oklara karşı test edildikleri savaşlarda kullanılan hayat kurtarıcı araçlardı. Antik savaşçıların sertleştirilmiş ketenlerinden, Romalı askerlerin esnek zincir zırhlarına ve Ortaçağ şövalyelerinin pırıl pırıl plaka zırhlarına kadar, zırhlar binlerce yıl boyunca askerleri savaşta korumak için geliştirildi.
Ancak bu gelişim bir bedelle geliyor: “Her zırh, hareket kabiliyeti ile savunma arasında bir denge kurma çabasıdır” diyor University College Dublin’den eski savaş uzmanı arkeolog Barry Molloy. Ayrıca, “Kusursuz bir zırh yoktur. Kullanılan taktiklere, silahlara ve kalkanın büyüklüğüne bağlı olarak en uygun zırh belirlenir” diye ekliyor.
(İlgili: Gümüşhane’de Bulunan Geç Roma Zırhı Restore Edildi)
İşte geçmiş yüzyıllardan yedi gerçek savaş zırhı.
Dendra Zırhı (3.500 yıllık)
Dendra Zırhı, 1960 yılında Yunanistan’ın güneyindeki Dendra köyü yakınlarındaki bir arkeolojik alanda ortaya çıkarıldı. Miken dönemine, yaklaşık MÖ 1.500 yılına tarihleniyor. Bu dönem, Yunanistan’ın güneyinde MÖ 1.750 civarında başlamış ve Geç Tunç Çağı’nın çöküşünden sonra MÖ 1.050 civarında sona ermişti.
Zırh, deri kayışlarla birbirine bağlanmış bir düzineden fazla bronz plakadan oluşuyor. Savaşçının boynundan dizlerine kadar bronzla kaplanmasını sağlarken, ayrıca kaval kemikleri ve alt kollar için de ek bronz parçalar bulunuyordu. Yaban domuzu dişlerinden yapılmış parçalar, savaşçının Miken tarzı bir yaban domuzu dişi miğferi taktığını gösteriyor.
Araştırmacılar yakın zaman önce Dendra zırhının bir kopyasını inceledi ve giydi. Bir başka çalışma, Troya Savaşı’ndan esinlenen 11 saatlik bir savaş simülasyonunda zırhın kullanıcıları koruduğunu ortaya koydu. Molloy, miğferin ve büyük boyun koruyucusunun baş ve boyun için neredeyse tam koruma sağladığını, ancak daha sonraki zırh tasarımlarında boyun korumasının çoğunun kaldırıldığını ve yüz korumasının miğfere taşındığını belirtiyor.
Kral Tutankamon’un Zırhı (3.300 yaşında)
Mısır’ın çocuk kralı Tutankamon yaklaşık MÖ 1.323 yılında gençliğinin sonlarında ölmüştü. 1922 yılında Luksor yakınlarındaki Krallar Vadisi ‘nde bulunan mezarı açıldığında bu deri zırh takımı bir kutunun içinde bulundu.
Bu arada askeri eğitim genç kralın eğitiminin bir parçasıydı ve bu zırhın Tutankamon’un kendisi tarafından giyilmiş olması mümkün fakat bu kanıtlanmış değil. Zırh şu anda Kahire’deki Büyük Mısır Müzesi’ndeki koleksiyonun bir parçası. Zırh, balık pulu benzeri bir desen oluşturmak üzere üst üste binen binlerce küçük ham deri parçasıyla gövdeyi kaplayan tunik benzeri bir giysiden oluşuyordu.
Mezar resimlerinde Kral Tutankamon’un avlanırken ve savaş arabasına binerken böyle bir zırh giydiği görülüyor. Bununla birlikte, bunlar simgesel tasvirler de olabilir, çünkü araştırmacılar Tutankamon’un hiç savaşa girmediğini düşünüyor.
Çin’den “Balık Pulu” Zırhı (2.500 yaşında)
Bu zırh, yaklaşık 2.500 yıl önce Çin’de binlerce küçük deri parçasından yapılmıştı. Taklamakan Çölü’nün kenarındaki Yanghai mezarlığında bir mezarda bulundu. Çalışmalar, bunun büyük bir orduyu donatmak amacıyla hafif ve “tek beden” bir giysi olarak yapıldığını öne sürüyor.
Deri gibi doğal malzemelerin bu kadar uzun süre çürümeden kalması alışılmadık bir durum ve araştırmacılar aşırı kuru çöl ortamının derinin korunmasına yardımcı olduğunu düşünüyor.
Zürih Üniversitesi’nde arkeolog olan Patrick Wertmann, üst üste binen deri parçalarının tasarımında balık pullarından esinlenilmiş olabileceğini söylüyor. Ayrıca işlevselliğini ve diğer teknolojik yönlerini test etmek için antik zırh takımının bir rekonstrüksiyonunu inşa ettiğini belirtiyor.
Sırbistan’dan “Lorica squamata” Zırhı (1.700 yaşında)
Balık pulu tarzı zırh, hareket kabiliyetini artırmak amacıyla birkaç yüzyıl boyunca kullanılmıştır. Bunun geç dönem örnekleri arasında, doğu Sırbistan’daki Timacum Minus arkeolojik alanında bulunan Roma “lorica squamata” — Latincede “pul zırhı” anlamına gelir — yer alıyor. Timacum Minus, Gotlar tarafından saldırıya uğrayıp yakılmadan önce dördüncü yüzyıla kadar bir Roma kalesi olarak kullanılmıştı.
Romalı askerler artık en çok eklemli lorica segmentata takımlarıyla tanınıyor, ancak tarih boyunca çeşitli yerlerde farklı zırh türleri de kullanıldı. Araştırmacılar lorica squamata’nın Roma ordusundaki kıdemi simgelemiş olabileceğini düşünüyor ve çağdaş resim ve heykellerde Roma imparatorlarının bu tür zırhlar giydiği görülüyor.
Japonya’dan Yoroi Zırhı (700 yıllık)
Samuraylar, Japonya’da aristokrat bir savaşçı sınıfına mensuptu ve 12. yüzyıldan 19. yüzyılda kaldırılıncaya kadar İmparatorluk ve soylu saraylarda hizmet etmişlerdi. Bu süre zarfında samuraylar çeşitli zırh türleri giymişti, fakat en çok bilinenlerden biri, Japoncada “büyük zırh” anlamına gelen “ō-yoroi”. Bu zırh türü genellikle at sırtında giyilirdi ve demir ve deri panellerden yapılmış, lake desenlerle süslenmişti.
Bu tür zırhlar zamanla değerli aile yadigarlarına dönüştü. Rivayete göre, bu yoroi 14. yüzyılda Ashikaga şogunluğunun kurucusu Ashikaga Takauji tarafından Kyoto yakınlarındaki bir tapınağa bağışlandı.
Kiribati Zırhı (300 yıllık)
Pasifik adalarından Kiribati’nin savaşçıları balıklardan ilham almakla kalmamış, kendilerini silahlardan korumak için zırh olarak balık giymişlerdi. Adaların kaynakları sınırlı olduğundan, ada sakinleri kalın hindistan cevizi hasır katmanları ve kurutulmuş kirpi balığından yapılmış dikenli miğferler de dahil olmak üzere ellerindeki her şeyi kullanmışlardı.
Bu tür zırhlar Kiribati ile özdeşleşmiş olsa da araştırmacılar, yakınlardaki Nauru ve Tuvalu adalarında da muhtemelen köpekbalığı dişleriyle süslenmiş kılıçların kullanıldığı ritüel düellolarda bunların kullanıldığını düşünüyor. Bu tür zırhların ne kadar süre kullanıldığı bilinmemekle birlikte, Avrupalı misyonerler 19. yüzyılda geleneksel Kiribati zırhlarının kullanımında bir azalma olduğunu bildirmişlerdi.
Ned Kelly Zırhı (145 yıllık)
Avustralyalı haydut Ned Kelly’nin kullandığı zırh çok eski değil fakat oldukça otantik. Kelly 1880’de yakalanıp asıldı ve zırhında 18 kurşun isabet ettiğine dair izler var.
Zırhın sergilendiği Victoria Eyalet Kütüphanesi’ne göre Kelly ve çetesinin diğer üyeleri kurşun geçirmez zırhı 1879 yılında tasarladılar. Daha sonra pullukların çelik bıçaklarından ayrı ayrı giysiler inşa ettiler ve bunları Haziran 1880’de Glenrowan kasabası yakınlarındaki bir tren soygununda giydiler.
Zırhların şok değeri Kelly çetesine soygun sırasında psikolojik bir avantaj sağladı, fakat giyilmesi zor ve ağırdı.
Bir otelde rehineler aldıktan sonra çete üyeleri zırhlarını giyerek polisle 15 dakikalık bir çatışmaya girdiler. Zırh Kelly’nin başını ve gövdesini korusa da, ellerine ve bacaklarına aldığı kurşun yaraları sonucunda yakalandı. Çetenin diğer üyeleri ise bu kuşatma sırasında hayatlarını kaybetti.
Live Science. 29 Ekim 2024.
You must be logged in to post a comment Login