Uzun yıllar Ian Hodder öncülüğünde yürütülen Çatalhöyük kazıları, bakanlık kararıyla önce Ege Üniversitesi’ne, şimdi ise Anadolu Üniversitesi’ne verildi.
Çatalhöyük’te uzun yıllardır Ian Hodder öncülüğünde devam eden arkeolojik kazılar, 2018 yılında Ian Hodder’ın görevi bırakması üzerine yabancı ekipten alınarak Ege Üniversitesi’nden Doç. Dr. Çiler Çilingiroğlu’nun bilimsel danışmanlığına bırakıldı.
Çilingiroğlu, 2018 yılında Facebook hesabından yaptığı açıklamada, Çatalhöyük kazılarının yeni başkanı olarak göreve başlamak üzere olduğunu duyurmuştu.
(Çatalhöyük Bilimsel Danışmanı Görevden Alındı mı?)
Şimdi ise Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çilingiroğlu’nu bilimsel danışmanlıktan alarak, Anadolu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ali Umut Türkcan’ı kazı başkanı olarak atadı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2018 yılından beri Çatalhöyük’te çalışan Ege Üniversitesi ekibinin bilgisi dışında karar vererek, buradaki kazıları başka bir üniversiteye ve akademisyene devretti.
Türk ekiplerin yürüttüğü kazılar maddi sıkıntı çekiyor
Türkiye’de 124 arkeolojik kazı Türk bilim heyetleri tarafından, 32 arkeolojik kazı ise yabancı bilim heyetleri tarafından yürütülüyor. Ancak son yıllarda arkeolojik kazı alanlarında hükümet tarafından uygulanan millileştirme politikası, bilimin evrenselliğine ve etik kurallarına ters düşüyor.
Yeni kazı başkanı Doç. Dr. Türkcan ise, “Bu projenin bir yerli araştırmacıyla, bir Türk kazısı olması önemliydi. Buradaki sistemi bilen, bölgeyi bilen bir arkeolog olarak aday oldum.” diyor.
Bunun yanı sıra Türk ekipler tarafından yürütülen çok sayıda kazı ise maddi sıkıntılar nedeniyle istenildiği düzeyde yapılamıyor. Birçok kazı başkanı ekonomik sebeplerle kazı alanlarını daraltmak zorunda kalıyor veya restorasyon konservasyon işlemlerini gerçekleştiremeyerek eserleri koruyamıyor. Öyle ki, bazı kazılara maddi destek veren belediyeler, kendi istedikleri alanlar (turizme yönelik) kazılmayınca desteklerini kesebiliyor. Büyük firmalar sponsorluk desteği vermediği sürece neredeyse hiçbir kazı maddi sıkıntı yaşamadan yürütülemiyor.
“Tereddüt etmeden adaylığımı sundum.”
Türkiye’deki arkeolojik kazılarda normalde kazı başkanı görevi bırakacağı zaman hali hazırda kazı ekibi içinden ve kazı başkanının önerdiği kişi bakanlığa başvurarak göreve geliyor. Ancak Çatalhöyük’te birkaç senedir bu süreç farklı işliyor. Bakanlık, önceki ekiplerin bilgisi dışında yeni kazı başkanları atıyor. Ayrıca Türkiye’de Çatalhöyük ile çağdaş çok sayıda büyük ve önemli merkezin bulunduğu da biliniyor.
Doç. Dr. Türkcan, 1 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle Çatalhöyük Neolitik Kenti kazı başkanlığına getirildiğini söylüyor.
Türkcan, AA’ya yaptığı açıklamada, “Çatalhöyük ocağım, sevdam. Burada gençliğimin büyük bir kısmı geçti. 2010 yılına kadar aralıklı olarak 14 sene çalıştım. Fazla tereddüt etmeden adaylığımı sundum ve kabul edildi. Mutluyum.” diyor.
Türkcan, Çatalhöyük’teki projelerinin 10 yıl sürmesini planladıklarını söylüyor.
Çatalhöyük’te örnek bir araştırma yürütüldü
1950’li yıllarda James Melllaart tarafından kazılmaya başlanan, Çatalhöyük burada başlayan ilk çalışmalardan itibaren adeta Anadolu arkeolojisinin kalbi oldu. Konya yakınlarında bulunan ve MÖ 7.-6. binlere tarihlenen höyük, oldukça iyi durumda korunmuş yapıları, duvar resimleri, plastik eserleri ve buluntularıyla, Anadolu’daki ilk yerleşik toplumların çok renkli yaşam biçimini eşsiz bulgularıyla gözler önüne serdi.
1990’lı yıllarda Ian Hodder tarafından yeniden kazılmaya başlanan höyük bu sefer yalnızca eşsiz bulgularıyla değil, yeni birçok analiz, yöntem ve yaklaşımın da oldukça kapsamlı ve daha da önemlisi metodolojik ve kuramsal bir çerçeve içinde uygulandığı bir yer olarak dünya arkeolojisini belirleyen, yönlendiren bir araştırma oldu. Buradaki çalışmalar arkeolojide yeni yaklaşımların uygulandığı bir proje olmasının ötesinde yerli ve yabancı birçok öğrenci ve uzmanın da yetiştiği bir yer olarak örnek bir araştırma niteliğindeydi.
You must be logged in to post a comment Login