Arkeologlar, MS 79’da Vezüv Yanardağı’nın patlamasından sonra Herculaneum’da denize kaçarken ölen bir adamın kalıntılarını keşfettiler.
40’lı yaşlarının ortasında olan adam, yanardağın ölümcül ısı, kül, kaya ve enkaz patlamasından kaçarken Herculaneum sahillerinde ölmüş.
Bir zamanlar denizin kıyıyla buluştuğu yerden sadece birkaç adım ötede bulunan antik Romalı, son anlarını değerli eşyalarını içerebilecek küçük bir çantayı tutarak geçirmiş. Araştırmacılar çantanın içeriğini henüz tam olarak belirlemedi, ancak ilk araştırmalar çantada tahta bir kutu ve küçük bir demir veya bronz yüzük olduğunu gösteriyor.
(Herculaneum: Pompeii ile Aynı Kaderi Paylaşan Komşu Şehir)
Herculaneum, daha iyi bilinen güney komşusu Pompeii’den daha küçük ve daha zengindi. Yaklaşık 5.000 nüfuslu şehir, bir zamanlar Romalı senatörler için lüks tatil evleri ve şatafatlı dekore edilmiş villalarıyla övünüyordu.
Bu keşif, yaklaşık 25 yıldır Herculaneum’da yapılan keşifler içinde türünün ilk örneği olma özelliğini taşıyor. 1980’lerde ve 1990’larda, şehrin antik kıyı şeridinde kazı yapan arkeologlar, patlamadan başarısız bir şekilde bir balıkçı deposuna sığınan 300’den fazla kişinin kalıntılarını keşfettiler. (Vezüv’ün patlaması, Pompeii ve Herculaneum’da tahminen 2.000 kişiyi öldürdü.)
Herculaneum Koruma Projesi ve İtalyan kültür bakanlığından arkeologlar bu yılın başlarında yeni kazı çalışmalarına başladı. Alan yöneticileri, sonunda antik sahil şeridini Herculaneum’un ünlü Papyri Villası’na bağlamayı umuyor ve sahili 2024 yılına kadar turistlerin kullanımına sunmayı planlıyor.
Kısmen parçalanmış kalıntılar, Vezüv kurbanının acılı ölümü ve yanardağın patlamasının gücü hakkında bir izlenim veriyor.
Kazılar sırasında araştırmacılar, 26 metre yüksekliğindeki lav taşı duvarın tabanından çıkan adamın bacaklarını gördüler. Cambridge Üniversitesi’nde arkeolog ve Herculaneum Koruma Projesi’nin eski direktörü Andrew Wallace-Hadrill, önceki yıllarda yapılan kazılarda yanlışlıkla iskeletin ayaklarının alındığını söylüyor.
Ekip, cesedin yakınında bulunan 10 metre uzunluğundaki kömürleşmiş ahşap kirişin düşüp kafatasını ezdiğinden şüpheleniyor. Adamın bazı uzuvlarında da ısı kaynaklı kırıklar vardı. Herculaneum arkeoloji parkının müdürü Francesco Sirano, iskeletin parlak kırmızı renginin “kurbanın kanının bıraktığı lekelerin izinden” kaynaklandığını söylüyor.
Vezüv Yanardağı, araştırmacıların daha önce düşündüğü gibi Ağustos ayında değil, muhtemelen bir sonbahar gününde patladı. Patlama, Pompeii’ye kül ve volkanik kaya yağdırdı; Bu arada Herculaneum’un sakinleri bir piroklastik dalgaya yenik düştüler. Piroklastik akım, kasırga hızında hareket eden ve birkaç yüz santigrat derece sıcaklığa sahip kül, kaya ve volkanik gaz bulutlarından oluşuyor.
Herculaneum Koruma Projesi’nden arkeolog Domenico Camardo, “Herculaneum’daki kurbanların kalıntıları, Hiroşima’dakilere benzer bir durumda bulundu. Korku ve trajediyi gerçekten anlıyorsunuz.” diyor.
Arkeologlar, bireyin kalıntılarını daha ayrıntılı incelemek için yeni keşfedilen iskeleti bir laboratuvara taşımayı planlıyorlar.
Napoli’deki Federico II Üniversitesi’nde antropolog olan kazı ekibi üyesi Pier Paolo Petrone, “20, 30 yıl önce yapılması mümkün olmayan bazı analizleri bugün yapmak mümkün. Örneğin, bu insanların DNA’sını inceliyoruz. Bu insanların hikayesini anlatacağız. Herculaneum açık bir kitap gibi.” diyor.
Smithsonian Magazine. 7 Aralık 2021.
You must be logged in to post a comment Login