Dünyanın en önemli arkeolojik mağaralarından birinde aletler ve kalıntılar bırakan Denisovalılar, dev mağara sırtlanlarıyla mücadele etmek zorunda kalmış.
Geçtiğimiz 300.000 yıl boyunca, Güney Sibirya’daki Denisova Mağarası’nın gerçek sahipleri büyük etoburlar, özellikle de mağara sırtlanlarıydı. Ayrıca bu hayvanlar insanlar için hiç uygun olmayan ev arkadaşlarıydı.
Bilim insanları tarafından yapılan yeni bir çalışma, alet parçalarının bolluğuna rağmen, mağaranın insan iskanının aralıklı göründüğünü gösteriyor. Ve mağaraya sığınan ilk insanlar, beklenenden daha az ateş kullanmış olabilir.
(Neandertal ve Denisovalı Melezi Denny ile Tanışın)
Altay Dağları’nın eteklerinde bulunan kazı alanı, mağarayı yaklaşık 200.000 ila 50.000 yıl arasında kullanan ve burayı zaman zaman Neandertallerle paylaştığı bilinen, Denisovalıların 2010 yılında keşfedilmesinden sonra göz önüne çıktı.
Bölgede daha sonra yapılan keşifler arasında, Neandertal – Denisovalı bir çiftin ilk jenerasyon çocuğunu da ortaya çıkardı.
Elbette bu önemli, ancak ekip, bölgede bulunan insan DNA’sı ve fosillerin, elde edilen malzemenin sadece küçük bir kısmı olduğunu ve dolayısıyla mağara hikayesinin sadece küçük bir bölümünü anlattığını belirtiyor.
Özellikle koprolitlerin (fosilleşmiş hayvan dışkısı) bolluğu, Orta Pleistosen ve sonrasında bu önemli barınakta neler olup bittiğini tamamlamaya yardımcı oluyor.
Mağaranın ana ve doğu odalarından toplanan sağlam tortu bloklarının mikroskobik incelemesi, mağaranın son üç buzul dönemi boyunca büyük hayvanlar tarafından işgal edildiğini gösteriyor.
(İlk Defa Bir Denisovalının Yüzü Canlandırıldı)
Araştırmacılar, dışkıların büyük bölümünün mağara sırtlanlarına (Crocuta crocuta speleans) ait olduğunu belirledi. Bunlardan biriyle karanlık bir mağarada karşılaşmak istemezdiniz. Afrika kuzenlerinden ve atlardan, bizon ve yünlü gergedanlardan çok daha büyüktüler. Bu görkemli bir zamanlar çok sayıda olan Buz Devri avcısının, henüz tam olarak anlaşılmayan nedenlerden dolayı yaklaşık 14.000 yıl önce nesli tükendi.
Mağaradaki diğer dışkılar kurtlar tarafından bırakılmıştı ve mağara ayıları gibi büyük hayvanlar tarafından yapılmış tortul bozulma belirtileri de vardı.
Karşılaştırma olarak, insan aktivitesinin mikroskobik izleri oldukça azdı.
Örneklerde bulunan kömür, ilk insanların ateş kullandığını gösterirken, az miktarda bulunması, Denisovalıların üretken bir ateş kullanıcısı olmadığını ortaya koyuyor.
Araştırmacılar bunun örneklerin nerede toplandığını yansıtabileceğini (belki de ateşe uygun olmayan kapalı bir alan), ancak ateşe dair delil eksikliğinin hala merak uyandırıcı olduğunu belirtiyorlar.
(Denisovalı Parmağı Neandertalden Çok Modern İnsana Benziyor)
Araştırmanın eş yazarı Richard Roberts, çalışmanın çok önemli olduğunu, çünkü mikroskobinin ve diğer modern arkeolojik bilim araçlarının tortul materyalden nasıl önemli görüşler çıkartabileceğini gösterdiğini söylüyor.
“Mikroskobik analizler kullanan son çalışmamız, minik parçalar halinde ateş kullanımının izleri ile gösterilen, ancak sitenin mağarada yaşayan etoburlar tarafından sürekli kullanımıyla, aralıklı hominin ziyaretlerini gösteriyor. Bu etoburların insanlarla aynı anda ortak bir alanda yaşama ihtimalleri çok düşük.”
Araştırmacılar, DNA ve lipidler gibi organik maddelerin, dışkı parçalarından ne şekilde kurtarılabileceğini keşfetmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyorlar.
Cosmos Magazine. 27 Eylül 2019.
Makale: Morley, M. W., Goldberg, P., Uliyanov, V. A., Kozlikin, M. B., Shunkov, M. V., Derevianko, A. P., … & Roberts, R. G. (2019). Hominin and animal activities in the microstratigraphic record from Denisova Cave (Altai Mountains, Russia). Scientific reports, 9(1), 1-12.
You must be logged in to post a comment Login