Denisova Mağarasında bulunan falanks kemiği üzerinde yapılan morfometrik analizler, kemik boyutlarının ve şeklinin Homo sapiens’e benzediğini ve Neandertal parmağından ise çok farklı olduğunu gösterdi.
2010 yılında Sibirya’nın güneyindeki Denisova mağarasında bulunan beşinci el falanks kemiğinin küçük bir parçasından elde edilen genomik veriler daha önce bilinmeyen bir arkaik insan popülasyonunu ortaya çıkardı. Bu bilgiler ise Avrasya’da Geç Pleistosen sırasındaki hominin soylarının evrimi hakkında olan görüşleri değiştirdi.
Bu Denisova 3 isimli bireyin mitokondriyal genomu üzerinde yapılan filogenetik analizler bu DNA dizisinin modern insanların ve Neandertallerin atalarından yaklaşık 1 milyon yıl önce ayrıldığını gösterdi.
(Tibet’te 160.000 Yıllık Denisovalı Fosili Bulundu)
Analiz edilen nükleer genom ise Avrupa Neandertalleri ve Denisovalılar arasında yaklaşık 400 binyıla tarihlenen çok daha erken bir ortak ata olduğu ortaya koydu. Bu sonuçlar ise Denisovalıları Neandertallere kardeş grup olarak nitelendirdi.
Daha sonra ise daha da eski bir arkaik insana ait izler Denisova 3 bireyinin nükleer genomunda tespit edildi. Denisova 3 bireyine benzer bir mitokondriyal DNA dizisi, 400.000 yıllık İspanya, Sima de los Huesos bireyinde bulundu ve bu bireyin nükleer genomu ise Denisovalılardan çok Neandertallere benzemekte.
Beraberinde bütün bu araştırmalar Denisova mitokondriyal genomunun bir popülasyon karışması sonrasında daha arkaik bir insanınkiyle değiştiğini veya Denisovalı mitoknodriyal genomunun Denisovalı ve Neandertal ortak atasından gelen mitogenomu taşıdığını gösteriyor.
2009 yılında iki parçaya ayrılan parmak kemiğinin küçük proksimal parçası Leipzig, Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’ne gönderildi ve 2010 ve 2012 yıllarında genomu yayımlandı. Kemiğin büyük distal parçası ise önce Kaliforniya, Berkeley Üniversitesi’ne ve sonra da Paris, Jacques Monod Enstitüsü’ne gönderildi.
Jacques Monod Enstitüsü’nün Paleogenomik laboratuvarında makalenin baş yazarlarından E. Andrew Bennett tarafından elde edilen mitokondriyal DNA dizileriyle beşinci el falanks kemiğinin büyük distal parçasının genomu, yayımlanan gerçek Denisova 3 bireyine ait olduğu gösterildi. Fransa, Bordeaux Üniversitesi ve Kanada, Toronto Üniversitesi’nden paleoantropologlar ile beraber kemik parçası anatomik açıdan incelendi ve karşılaştırmalı morfometrik analizleri yapıldı.
Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara, linear uzunluk hesaplamalarına ve hem Neandertaller ve Pleistosen insanlar ve hem de günümüz modern insanları ile yapılan karşılaştırmalarına dayanan morfometrik analizler kemik boyutlarının ve şeklinin Homo sapiens için değişkenlik sınırları arasında bulunduğunu ve Neandertal parmağından ise çok farklı olduğunu gösterdi.
Araştırmacılar bu çalışmanın sonucunda bu atasal karakterdeki morfolojinin, erken Homo distal parmak kemiği morfolojisiyle uyumlu bir şekilde Homo cinsinde bulunduğu gösterdiler. Neandertallere genetik olarak daha yakın ortak atalarının olmasına rağmen görülen bu morfolojik farklılığı, Neandertallerdeki falanks morfolojisinin Denisova mağarasında bulunan genç kadının atalarından ayrıldıktan sonra elde edildiği şeklinde açıklıyorlar.
Bu disiplinler arası çalışmayı yürüten Jacques Monod Enstitüsü’nden Eva-Maria Geigl “Araştırmamızın sonucunda Denisovalı kadın bireyin parmak falanksı, Tibet’te bulunan alt çene kemiğinin aksine, anatomik olarak modern insanlara daha çok benziyor. Yani incelediğimiz falanks kemiği Neandertallerden oldukça farklı ve bu Neandertal falanksının sonradan elde edinilmiş bir özellik olduğu anlamına geliyor” şeklide açıklıyor.
“Denisova azı dişi ise oldukça özel çünkü Homo erectus’a benzer arkaik özellikler taşıyor. Ve eğer yakın zamanda Tibet’te bulunan ve yayımlanan alt çene kemiği gerçekten de bir Denisovalıya aitse, çünkü bu örnekten DNA elde edilemedi, bu kemik de azı dişi gibi daha arkaik yapıda. Fakat, Denisovalı falanksı ise daha çok Homo sapiens’e benziyor. Bu da demek oluyor ki Denisovalılar mozaik özelliklere sahipti.”
“Bu durum Denisovalı iskelet kalıntılarını arayan paleoantropologlar için bu insan türünü morfolojik olarak daha iyi karakterize etmek adına zorluk oluşturabilir. Yani buldukları kalıntıları kalıntıları incelerken çok daha dikkatli olmaları gerekiyor.”
Makale: E. A. Bennett, I. Crevecoeur, B. Viola, A. P. Derevianko, M. V. Shunkov, T. Grange, B. Maureille, E.-M. Geigl, Morphology of the Denisovan phalanx closer to modern humans than to Neanderthals. Sci. Adv. 5, eaaw3950 (2019).
You must be logged in to post a comment Login