Efes Antik Kenti’nde MS 2. yüzyılın başlarında inşa edilen Celsus Kütüphanesi, antik çağın mimari ve kültürel mirasında önemli bir yere sahip.
Roma İmparatorluğu’nun Asya prokonsülü (vali) Tiberius Julius Celsus Polemaeanus anısına, onun mirasıyla oğlu Gaius Julius Aquila tarafından yaptırılan bu yapı, MS 114’te temelleri atılarak MS 135’te tamamlandı.
Antik dünyanın en önemli kütüphanelerinden biri olan yapı, en gelişmiş sanat ve mimarlık anlayışını yansıtıyor. Dört büyük mermer sütunun desteklediği ana cephe, detaylı kabartmalar ve heykellerle zenginleştirilmişti. İki katlı olarak inşa edilen yapının mermer dış cephesi 17 metre yükseklikte ve 21 metre genişliğindeydi.
İç mekan, üç bölümden oluşuyordu ve yaklaşık 12.000 ila 15.000 arasında parşömen ve papirüs rulosu barındırıyordu. Değerli belgelerin nem ve rutubetten korunmasını sağlamak amacıyla, okuma odasını çevreleyen iç ve dış duvarları birbirinden ayıran bir koridor (podyum) bulunuyordu.
Kütüphanenin alt katında ise Celsus’un lahdi yer alıyordu; o dönemde bir mezarın bir kamu binasının içine yerleştirilmesi nadiren rastlanan bir durumdu.
Antik dünyanın en önemli bilgi merkezlerinden biri olarak hizmet veren ve bilimin, sanatın ve edebiyatın gelişimine katkıda bulunan Celsus Kütüphanesi, tarih boyunca birkaç kez ciddi hasar gördü, özellikle 262 yılındaki depremde büyük zarar görerek bir süre kullanılamaz hale geldi.
1970’li yıllarda başlayan ve Avusturya Arkeoloji ekibinden arkeolog Strocka ve mimar Hueber öncülüğünde gerçekleştirilen restorasyon çalışması ile yapı orijinal formuna yakın bir şekilde yeniden düzenlenerek bugünkü görünümüne kavuştu.
Kütüphanenin cephesini süsleyen replika heykeller Dört Erdem’i temsil ediyor: Sophia (Bilgelik, Akıl), Arete (Erdem, Karakter), Episteme (İlim, Bilim) ve Ennoia (Kader, Muhakeme). Heykellerin orijinalleri ise Viyana’daki Efes Müzesi’nde sergileniyor.
You must be logged in to post a comment Login