Çekya’da keşfedilen ve kurbağa yiyen ejderhayı tasvir eden Orta Çağ’dan kalma kemer tokası, bilinmeyen pagan kültüne ait olabilir.
Arkeologlar, Çekya’daki Erken Orta Çağ kemer tokasındaki kurbağayı yiyen vahşi bir yırtıcı hayvanın (ejderha ya da yılan) kafa karıştırıcı tasvirinin, bilinmeyen bir pagan kültüne ait bir sembol olabileceğini söylüyor.
Bronz toka, Prag’ın yaklaşık 32 kilometre batısındaki Lány köyü yakınlarında ortaya çıkarıldı.
Arkeologlar ilk önce merkezi tasarımın (kurbağaya benzer bir yaratığı yiyen bir yılan veya ejderhanın) son derece benzersiz olduğunu düşündüler. Ancak o zamandan beri, geçtiğimiz yıllarda Almanya, Macaristan ve Çekya’nın başka yerlerinde neredeyse aynı eserlerin ortaya çıkarıldığını öğrendiler.
(İlgili: Norveç’teki Pagan Tapınağında Altın Varaklı Figürler Bulundu)
Masaryk Üniversitesi’nden arkeolog Jiří Macháček, “Hıristiyanlığın gelişinden önce, Orta Çağ’ın başlarında, Orta Avrupa’nın farklı bölgelerini birbirine bağlayan, daha önce bilinmeyen bir pagan kültüne baktığımızı fark ettim.” diyor.
“Kurbanını yiyen yılan veya ejderha motifi Germen, Avar ve Slav mitolojisinde görülüyor. Bugün, tam anlamı hakkında yalnızca spekülasyon yapabiliriz. Ancak bu, Orta Çağ’ın başlarında, Orta Avrupa’da yaşayan çeşitli halkları manevi düzeyde birbirine bağlıyordu.”
Macháček, Journal of Archaeological Science’da, Lány ve buna benzer diğer üç yerde bulunan kemer tokasını anlatan bir çalışmanın baş yazarıydı: Lány’nin yaklaşık 325 km güneybatısında, güney Almanya’daki Iffeldorf yakınlarında bulunan bir tane; bir diğeri Lány’nin yaklaşık 450 km güneydoğusunda, Macaristan’ın Zsámbék yakınlarında bulundu; ve bir diğeri Lány’nin yaklaşık 110 km doğusundaki Çek kasabası Nový Bydžov yakınlarında bulundu.
Pagan sembolü
Önceki araştırmalar, bu tür kemer tokalarının 7. ve 8. yüzyıllarda Orta Avrupa’da üretildiğini ve genellikle Avarlar tarafından kullanıldığını öne sürüyor. Avarlar, Avrasya bozkırlarından geldiği sanılan, 6. yüzyıldan itibaren şimdiki Macaristan’ın bulunduğu Karpat Havzası’na yerleşen göçebe bir halktı.
Araştırmacılara göre Avarlar, Orta Avrupa’nın büyük bölümünde bir “kağanlık” veya göçebe devlet kurdular ve onların modalarından bazıları, çoğu Slav olan bölgedeki diğer halklar tarafından benimsendi.
X-ışını floresansı, taramalı elektron mikroskobu ve diğer tekniklerle yapılan analizler, nesnelerin başlangıçta yoğun şekilde yaldızlı olduğunu ve dördünün de şu anda Slovakya’da bulunan bir dağdan çıkarılan bakırdan yapıldığını gösterdi.
Sanal üç boyutlu modellere dayalı olarak eserlerin şekillerinin analizi, bazı tokaların veya bağlantı parçalarının aynı atölyeden geldiğini veya “kayıp balmumu” bronz döküm yöntemi kullanılarak ortak bir modelden yapıldığını gösterdi.
Araştırmacılar, nesnelerin çarpıcı benzerliğinin, Orta Çağ’ın başlarında farklı kökenlerden gelen farklı popülasyonları birbirine bağlayan, daha önce bilinmeyen bir pagan kültünün varlığına işaret ettiğini söylüyor.
Yılanın veya ejderhanın ve kurbağaya benzeyen yaratığın gerçekte ne anlama geldiği bilinmiyor. Ancak araştırmacılar, kozmogonik mitin merkezi eylemini temsil eden iki karşıt güç arasındaki kontrpuan olarak pagan yaratılış mitlerinde yılan veya ejderhayla yapılan kavgaların yaygın olduğunu, yılan ve kurbağa arasındaki etkileşimin ise doğurganlık kültü uygulamalarıyla bağlantılı olabileceğini belirtiyor.
Live Science. 5 Ocak 2024.
Makale: Macháček, J., Eichert, S., Nosek, V., & Pernicka, E. (2024). Copper-alloy belt fittings and elite networking in Early Medieval Central Europe. Journal of Archaeological Science, 161, 105895.
You must be logged in to post a comment Login