Galápagos takımadalarının daha genç, siyah kayalık adalarında, yabani olarak yetişen domatesler tuhaf bir durum sergiliyor.
Honduras'taki bir kaya sığınağında bulunan avokado kalıntıları, bu meyvenin evrimini nasıl şekillendirdiğimize dair çarpıcı bilgiler sunuyor.
Beslenme verilerinin analizi, And Dağları’ndaki erken dönem çiftçilerin oldukça i̇yi durumda olduğunu gösteriyor ve yaygın teoriyi sorguluyor.
Belize’de çalışan arkeologlar, antik Maya kenti Caracol’u kuran kralın 1.600 yıllık mezarını gün yüzüne çıkardı.
Pasifik'in ortasında izole bir ada olarak bilinen Paskalya Adası'nın, aslında yüzyıllar boyunca diğer bölgelerle temasta olduğu ortaya çıktı.
Bu mezar, Peru'daki İnka İmparatorluğu'nun yükselişinden önce Chancay kültürüne ait balıkçılardan bir çocuğa ait olabilir.
Arjantin’de bir su boru hattı çalışmasında görevli işçiler, en az 700 yıl önce gömülmüş bir çocuğa ait düzleşmiş bir kafatası buldu.
Şili'deki kalıntılara yapılan DNA analizleri, bugün nadir görülen bir cüzzam türünün Amerika'da binlerce yıl önce var olduğunu gösteriyor.
Belize’deki mağarada iskeletlerle birlikte bulunan iki çört uç parçası, antik Maya uygarlığıyla ilişkilendirilen ilk dövme iğneleri olabilir.
Palaspata adı verilen tapınak, birçok ticaret yolunu birbirine bağlıyor ve hem ekonomik hem de törensel bir merkez işlevi görüyordu.
New Mexico’da bulunan insan ayak izlerine dair yeni bir analiz, bu izlerin yaklaşık 23.000 yıllık olduğuna yönelik yeni kanıtlar sunuyor.
Brezilya Amazonları’nın ücra bir köşesinde bir ağaç devrildiğinde, köylüler köklerinin altından çıkan büyük ve garip nesneleri fark etti.
Yaklaşık 6.000 yıl önce Güney Amerika’ya gizemli bir i̇nsan topluluğu girdi – sonra hiçbir i̇z bırakmadan kayboldu.
Guatemala’daki Kan Mağarası'nda kazı yapan arkeologlar, insanların kurban edildiği alışılmadık bir antik Maya ritüeli keşfetti.
Peru’daki arkeologlar, burunla uyuşturucu çekmeye uygun tüpler gibi halüsinojenik madde kullanımına dair 2.500 yıllık kesin kanıtlar buldu.
Arkeologlar, kuzey Guatemala’da, içinde piramitler ve anıtlar barındıran yaklaşık 3.000 yıllık bir Maya kenti kalıntılarını gün yüzüne çıkardı. Maya uygarlığı MÖ 2.000 civarında ortaya çıktı...
Meksika’daki bir mağarada bulunan ve modern çöpler olduğu sanılan şeylerin, aslında yüzyıllar öncesine ait nadir eserler olduğu anlaşıldı.
İtalya’da bir asırdır korunan bir mumya üzerinde yapılan analizler, özel bir siyah mürekkeple yapılmış nadir yüz dövmelerini ortaya çıkardı.
Aztekler obsidyeni çok severdi ve bu keskin volkanik camı, insan kurbanlarının göğüslerini kesip kalplerini çıkarmak için kullanırlardı.
Amerika kıtalarındaki yerli halklar birçok kez birbirinden ayrılmış ve bu da önemli genetik çeşitlilik kayıplarına yol açmış.