Bilim insanları Kolombiya'dan dört mumyanın ölüm maskelerini dijital olarak kaldırdı ve yüzlerini ilk kez ortaya çıkardı.
Florida'da Ian Kasırgası'nın ardından yapılan son keşif, muhtemelen 16. yüzyıldan kalma ve kökeni Karayipler'e kadar uzanıyor olabilir.
Maya dünyasının en ünlü taş eserlerinden biri olan Altar Q’nun, Maya Uzun Sayım Takvimi’ndeki önemli tarihleri temsil ediyor olabilir.
Yerlilerin yaratılış hikâyesini anlatmak için kullandığı bu harita, gökyüzündeki yıldızları tasvir ediyor, ama anlamı hâlâ tartışmalı.
Arkeolojik kazılar, bu Maya kasabasının erken sömürge döneminde İspanyollara karşı meydan okuyuşunu ortaya çıkarıyor.
Bolivya'da bulunan mumyalanmış bir kafatasının uzun süredir bir İnka adamına ait olduğu düşünülüyordu, ancak kökeni farklı çıktı.
Peru'da keşfedilen çok renkli bir duvar resmi, Amerika kıtasındaki ilk medeniyetler hakkındaki arkeolojik anlayışı değiştiriyor.
Maya çocuklarının dişlerinde bulunan yeşim kakmaları, bu estetik ve ritüel uygulamanın sadece yetişkinlere özgü olmadığını gösteriyor.
Peru’da eski bir tapınağın yakınlarında, yaklaşık 2.300 yıl öncesine tarihlenen insan kurbanlarına ait kalıntılar bulundu.
Meksika’daki mağarada bulunan bir sarkıtın analizi, 1.000 yıl önce Mayaların çöküşüne katkıda bulunan kuraklığın kanıtlarını ortaya koydu.
Doğu Ekvador’un yoğun ormanlarında 1.500 yıl önce ortadan kaybolan bir uygarlık, öne sürüldüğü gibi volkanik patlamayla yok olmamış olabilir.
Missouri’deki bir mağarada yerli amerikan kabile liderleri, arkeologlara eski kaya resimlerini yorumlamada yardımcı oldu.
Büyük taş bir mezardan çıkan insan iskeletleri, Peru’daki bilinmeyen bir İnka öncesi nüfus hakkında arkeologlara yeni ipuçları sunabilir.
Yerli Amerikalıların atalarında, Neandertaller aracılığıyla modern insanlara geçmiş Denisovalı genleri bulundu.
Araştırmalar, Amerika yerlilerinin kökenine dair uzun süredir kabul edilen "Japonya’daki Jōmon halkından türedikleri” teorisini çürütüyor.