Bugün zeytinyağının hastalıklara karşı koruduğu kabul edilse de, tıbbi ve kutsal özelliklerine dair inançlar binlerce yıl öncesine dayanıyor.
Antik bir kalenin surları yakınında bulunan kafatası, Romalıların ele geçirdikleri düşmanlara uyguladığı acımasız muameleyi gösteriyor.
Kırgızistan’daki göl altında keşfedilen batık bir şehir, depremle sulara gömülene kadar Orta Çağ’da İpek Yolu’nun gözde durağıydı.
Norveç’te 9. yüzyıla ait bir mezarda, ağzı iki büyük deniz tarağı kabuğuyla kapatılmış bir Viking kadınının kalıntıları ortaya çıkarıldı.
Günümüz Belçika’sında yaşamış Neandertaller, yaklaşık 45.000 yıl önce düşman bir klanın en zayıf üyelerini yemiş olabilir.
Kolezyum dışındaki bir Roma amfitiyatrosunda ilk kez bulunan leopar kemikleri, kanlı gladyatör - vahşi hayvan gösterilerine işaret ediyor.
Yüksek rakımlı kentsel merkezlerde yaşayan Chachapoya halkı, yüzyıllar boyunca İnka İmparatorluğu’nun işgaline direnmişti.
Mağarada bulunan 14.400 yıllık pati izleri, insanların evcil köpeklerle beraber yaşadığına dair bilinen en eski doğrudan kanıt oldu!
Dijital rekonstrüksiyonlar, MS 79'daki Vezüv Yanardağı patlaması sırasında çökmüş olabilecek yapıları canlandırıyor.
Antik Roma, gladyatörlerin kanlı çarpışmalara girdiği Kolezyum gibi arenalarıyla ünlü. Peki bu gladyatörler arasında kadınlar da var mıydı?
Köpekler en az 20.000 yıldır Avrasya’daki insan topluluklarının bir parçası ve pek çok toplumsal ile kültürel çalkantıda bize eşlik etti.
Kazakistan’da ortaya çıkarılan gelişmiş bir Tunç Çağı kenti, bozkır toplumlarına dair bakış açımızı değiştiriyor.
Çok iyi korunmuş Neandertal burun kemikleri, burunlarının havayı ısıtmak için evrimleşmediğini düşündürüyor.
Arkeolojik çalışmalar, evcil köpeklerin bugün onları karakterize eden dikkat çekici çeşitliliğin ilk ne zaman ortaya çıktığını gösterdi.
Bir kadının üzerine kaz çıktığını betimleyen 12.000 yıllık figürin, Güneybatı Asya’da animist inançların erken kanıtlarını ortaya koyuyor.