Almanya'da bulunan 1.400 yıllık bir mezar alanındaki savaşçılar ve çocukların Avrupa'nın farklı yerlerinden geldikleri ortaya çıktı.
Yapılan çalışma, antik DNA verileri ile erken dönem Afrikalı gıda üreticilerinin kökenlerine ve göçlerine dair bilinmeyenleri ortaya çıkarıyor.
Çatalhöyük insanlarının aşırı kalabalık, bulaşıcı hastalıklar, şiddet ve çevre sorunları yaşadığı tespit edildi.
Japonya’nın Hokkaido adasında bulunan 3800 yıllık Jomon kadını'nın yüksek alkol toleransı olduğu ve çilli olduğu ortaya çıktı.
Arkeolojik bulgular, nadir hastalıklara sahip insanların toplum tarafından desteklendiğini, iyi bir yaşam geçirdiğini ve ötekileştirilmediğini gösteriyor.
Yaklaşık MS 1050 yıllarında Pensilvanya'da yaşamış genç bir kadının göğsünde dört ok ucu ve kalçasında cenin kemikleri bulundu.
Burdur'daki Sagalassos Antik Kenti'nde iskeletleri bulunan Romalı ve Bizanslı iki insanın yüzleri yeniden canlandırıldı.
Günümüzde Estonya ve Finlandiya’da konuşulan Ural dil ailesi, yaklaşık 2500 yıl önce Sibirya’dan gen akışıyla beraber gelmiş olabilir.
Antik Mendes'teki bir iskeleti inceleyen arkeologlar, Antik Mısırlı yaşlı bir kadının dişlerinde, tuhaf şekilde aşınma izleri keşfetti.
Arkeologlar, Polonya'da buldukları 5.000 yıllık bir toplu mezarın, trajik bir aile katliamının sonucu olduğunu keşfetti.
Haçlılara dair ilk genetik çalışma bu savaşçıların Yakın Doğu’daki yerli halkla karışıp aile kurduklarını ve savaşta birlikte öldüklerini doğruluyor.
Yaklaşık 2.000 yıl önce bir Yunan adasında, oldukça kaslı bir adam, göğsünde son derece düzgün bir delik açılarak öldürülmüştü.
Amerika yerlileri ile kuzey Asyalılar'ın diş yapısındaki benzer evrimsel adaptasyon biyologları şaşırttı: kürek şeklindeki keskin ön dişler.
Çatalhöyük’te komşu evlerin tabanları altına gömülmüş 10 kişiye yapılan analizler, anne tarafından farklı soylardan geldiklerini gösterdi.
İspanya’daki bir mağarada, MÖ 5300 ila 4800’lere ait, derileri yüzülmüş, kemikleri oyulmuş ve kaynatılmış yedi insana ait kalıntılar bulundu.
Portekiz ve İspanya'da yapılan antik DNA çalışması, Bronz Çağda yerel erkeklerin gen havuzundan neredeyse tamamen çıktığını gösteriyor.
İngiltere'deki bir müzede, bir Neandertal kadını da dahil olmak üzere binlerce yıl önce yaşamış insanların yüzleri yeniden canlandırıldı.
Tartışmalı bir araştırmaya göre, "f" ve "v" seslerinin kullanımındaki artış için tarıma teşekkür edebilirsiniz.
Neandertal iskeletine ait pelvis ve omurganın rekonstrüksiyonu, Neandertallerin modern insanlar gibi dik yürüyebildiğini gösteriyor.
Antik popülasyonlar üzerinde yapılan araştırma, Bronz Çağ'daki Avrasya bozkırları ve Kafkas Dağları toplumları arasındaki karmaşık ilişkiyi gösteriyor.