Buzul Çağı avcılarının devasa büyüklükteki mamutları öldürmek için bu dahiyane silahları kullanmış olabileceği düşünülüyor.
Yeni bir çalışmanın yazarlarına göre, Kuzey Amerika’daki avcı-toplayıcılar, Buzul Çağı megafaunasını (mamutlar gibi büyük hayvanlar) öldürmek için yenilikçi bir yöntem geliştirmiş olabilirler. Bu ünlü Clovis kültürünün üyeleri, avlarına mızrak fırlatmak yerine, “destekli saplı silahlar” ya da yere sabitlenebilen mızraklar kullanarak kurbanlarına ölümcül yaralar vermiş olabilirler.
Araştırmacılar, “Bu silahların temel unsurları, kalın deriyi veya zırhı delmek için keskin bir uç ve bir hayvanın hücumuna karşı ölümcül direnç sağlamak amacıyla yere sabitlenebilen uzun, sağlam bir saptır” diye yazıyorlar. Başka bir deyişle, bu silah, avcının fırlatma gücüne değil, yaklaşan hayvanın gücünden yararlanmak için yere sabitleniyordu.
(İlgili: Clovis İnsanları, Clovis Uçlarını Kasaplık için de Kullanmış)
Çalışmanın yazarı Jun Sunseri, yaptığı açıklamada, “İnsan koluyla üretebileceğiniz enerji, hücum eden bir hayvanın ürettiği enerjiyle kıyaslanamaz” diyor. “Bu, büyüklük açısından tamamen farklı bir düzeyde.”
Bu çalışmaya ilham veren ise, Kuzey Amerika genelinde bulunan ve 13.050 ile 12.650 yıl öncesine tarihlenen ünlü Clovis uçlarının etrafındaki gizemdi. Jilet gibi keskin kenarları ve oluklu çentikleriyle tanınan bu mızrak uçları, mamutlar ve diğer Buzul Çağı devlerinin iskeletlerinden düzenli olarak çıkarılıyor. Ancak, bu uçların av sırasında nasıl kullanıldığı konusunda henüz bir fikir birliği sağlanmış değil.
Clovis uçlarının yere sabitlenebilen saplara takılmış olabileceğini düşünen araştırmacılar, bu tür bir silahın tarihsel ve etnografik literatürdeki referanslarını gözden geçirerek çalışmaya başladılar. Görünüşe göre, antik Yunan tarihçisi Xenophon, büyük domuzları avlamak için bu tür silahların kullanıldığını rapor ediyor, benzer silahlar ise “Hindistan ve Afrika savaş filleri”ne karşı da kullanılmış.
Araştırmacılar, “Bu silahlar, savaşlarda hücum eden savaş atlarını durdurmak için iki bin yılı aşkın bir süre boyunca kullanıldı” diye yazıyorlar.
Bu tür silahların büyük av hayvanları avlamada ne kadar etkili olabileceğini keşfetmek için, çalışma yazarları bir yontma ustasını Clovis uçlarından bir seti yeniden yaratması için görevlendirdiler ve bu uçları yere sabitlenebilen saplara monte ettiler. Bir dizi deneyde, araştırmacılar bu sistemin, hayvanın derisini deldikten sonra bıçak sapından ayrıldığında “fırlatılan veya saplanan bir mızrağın neden olabileceğinden daha büyük yaralanmalara yol açtığını” öğrendiler.
Yere sabitlenebilen saplar kullanıldığında ucun ayrılma eğiliminde olması, Clovis uçlarının insan eliyle parçalanmamış mamut iskeletlerinde bulunmasını da açıklayabilir. Araştırmacılara göre, bazı hayvanlar bu saldırılardan sağ çıkmış olabilir, ancak vücutlarında yaşamlarının geri kalanında kalacak bir bıçakla bırakılmış olabilirler.
Bu çeşitli bulgular bir arada ele alındığında, Clovis halkının büyük hayvanları avlarken mızrak yerine bu silahları kullanmış olabileceğini düşündürüyor. Çalışmanın yazarı Scott Byram, “Bu eski Amerika yerlisi tasarımı, avcılık stratejilerinde şaşırtıcı bir yenilikti” diyor.
Araştırmacılar teorilerini geliştirmek için şimdi taş devri silahları ile yapacakları ek deneylerde kullanmak üzere bir mamut replikası inşa etmeyi planlıyorlar.
IFL Science. 21 Ağustos 2024.
Makale: Byram, S., Lightfoot, K., & Sunseri, J. (2024). Clovis points and foreshafts under braced weapon compression: Modeling Pleistocene megafauna encounters with a lithic pike. Available at SSRN 4832350.
You must be logged in to post a comment Login