Bu Muhteşem Viking Koleksiyonu Dünyanın Yarısını Dolaşmış

Günümüz İran’ındaki bir gümüş madeninden gelen kapaklı gümüş kap, Galloway Koleksiyonu’nun en önemli parçalarından biri olarak öne çıkıyor.

Galloway Koleksiyonu’ndan kapaklı gümüş kap. (C: National Museums Scotland)

Britanya veya İrlanda’da şimdiye kadar bulunmuş en zengin Viking dönemi eserleri koleksiyonu olan Galloway Koleksiyonu, MS 900 yılında gömülmüş ve İskoçya’da bir tarlada ortaya çıkarılmıştı. Şimdi ise yapılan araştırmalar, bu koleksiyonun yıldız parçası olan kapaklı gümüş kabın, Batı Asya kökenli olduğunu ve 1.000 yıldan fazla bir süre önce dünyanın yarısını dolaştığını ortaya koyuyor.

On yıl önce toprak altından çıkarıldığında kap hâlâ, günümüze ulaşması son derece nadir olan antik kumaşlara sarılıydı. O zamanlar, kabın yüzeyi sadece X-ışını taramalarıyla görülebiliyordu. O zamandan bu yana, kumaşlar kısmen çıkarılıp muhafaza edildi ve kabın gümüş yüzeyinin büyük kısmını kaplayan yeşil korozyonu gidermek için lazerle temizlendi. Ayrıca detaylı bilimsel analizlerden de geçirildi.

İlk kez, kabın “olağanüstü” tasarımı ortaya çıkarıldı ve taçlar, ateş sunakları ve leoparlar ve kaplanlar gibi hayvanların motifleri görüntülendi.

(İlgili: Norveç’teki Vikingler, Danimarka’dakilerden Çok Daha Şiddetliydi)

Tasvir edilen imgeler, MS 632’de başlayan erken Müslüman seferlerinden önceki son Pers imparatorluğu olan Sasani İmparatorluğu’nun resmi dini olan Zerdüştlük ikonografisiyle bağlantılı. Bilimsel analizler, kabın yapımında kullanılan gümüşün günümüz İran’ındaki bir madenden geldiğini gösteriyor.

Buluntu grubu, 2014 yılında bir metal dedektörü meraklısı tarafından Kirkcudbrightshire, Balmaghie’deki İskoçya Kilisesi arazisinde keşfedildi. Birleşik Krallık’taki yüzyılın en önemli arkeolojik buluntularından biri olarak tanımlanan koleksiyon, Hristiyan göğüs haçından broşlara kadar çok çeşitli nesneler içeren gümüş, altın ve diğer malzemelerden oluşuyordu.

Koleksiyon, ilk kez sergilenmesinden önce bu hafta gümüş kapla ilgili bulgularını açıklayacak olan Ulusal İskoçya Müzeleri’ne (NMS) tahsis edildi ve British Museum’un yaklaşan İpek Yolları sergisine ödünç verildi.

Kabın restore edilmeden önceki hali. (C: Santiago Arribas/Historic Scotland)

NMS’nin erken Orta Çağ ve Viking koleksiyonlarının baş küratörü Dr. Martin Goldberg, “teknoloji çok gelişmiş olmasına rağmen, 3B taramaların size rengi vermediğini” ve “tasvir edilen kaplanları ilk kez görmenin gerçekten inanılmaz bir şey” olduğunu söylüyor.

Gümüş kabın Orta veya Batı Asya kökenli olduğunu tahmin ettiklerini belirten Goldberg, “Kurşun izotop analizlerinden istedikleri cevapları alamayacaklarından biraz endişeli olduğunu, ama sonrasında mükemmel sonuçları aldıklarında gerçekten şaşırdığını” da ekliyor.

“Merkezdeki ikon, bir ateş sunağı olarak adlandırılıyor. Bu, Sasani imparatorluk sikkelerinde kullanılan ve dini uygulamalarının merkezinde yer alan bir motifti. Ancak bu örnekte, alevlerin arasından çıkan bir taç bulunuyor. Bu da muhtemelen bunun kraliyet ailesi için tasarlanmış veya kraliyet ailesi tarafından kullanılan bir nesne olduğunu gösteriyor.”

Sasani imparatorları sıklıkla leopar ve kaplan avlarken tasvir ediliyordu. Yaklaşık 14 cm yüksekliğindeki kap, bir kaya kristali kavanozu da dahil olmak üzere koleksiyonun benzersiz ve merak uyandıran birçok parçasını içeriyordu. Goldberg, bunun “son derece yüksek statüye ve iyi bağlantılara sahip bir ailenin anıları ve mirasıyla” dolu bir yadigar olduğunu öne sürüyor.

Goldberg kabın Güneybatı İskoçya’ya ulaşmak için binlerce kilometre yol katettiğini ve bölgede yaşayan bir Hıristiyan’ın, buraya nasıl geldiğini, kimin getirdiğini bilmeden bu nesne hakkında ne düşüneceğini tahmin etmenin çok zor olduğunu söylüyor. Bununla ilgili kendi hikayelerini yaratmış olabilirler. İnsanların bu dönemde Kutsal Topraklara hac yolculukları yaptığı biliniyor.

Martin Goldberg, kapaklı kabın 3 boyutlu rekonstrüksiyonunu tutuyor. (C: Andrew Milligan/PA)

Projede NMS ile işbirliği yapan Oxford Üniversitesi’nden Viking çağı gümüşü uzmanı Dr. Jane Kershaw’a göre kap, Sasani gümüşüne özgü olan ancak çağdaş Avrupa gümüşüne benzemeyen, gümüş ve nispeten saf bakır alaşımından oluşuyor.

Ek olarak, gümüş metal ve niellodaki kurşun izotopları İran cevherine kadar uzanıyor. Kershaw, niellonun İran’ın merkezindeki ünlü Nakhlak madeninden geldiğini bile söyleyebiliriz. Bu olağanüstü nesnenin uzak kökenleri için bilimsel bir doğrulamaya sahip olmak harika.” diyor.

“Ek olarak, gümüş metal içindeki kurşun izotopları ve niello, İran’daki cevherle eşleşmektedir. Niellonun, orta İran’daki ünlü Nakhlak madeninden geldiğini bile söyleyebiliriz. Bu olağanüstü nesnenin uzak kökenleri için bilimsel doğrulama almış olmamız harika.”

Galloway Koleksiyonu’nun Edinburgh’daki İskoçya Ulusal Müzeleri’nde kalıcı olarak sergilenmesi planlanıyor; ayrıca önemli bir seçki de Kirkcudbright Galerileri’nde uzun süreli sergilenecek.


The Guardian. 1 Eylül 2024.

You must be logged in to post a comment Login