Bizans döneminden kalma bir şaraphanenin yakınında bulunan bir yüzük, muhtemelen zengin ve yüksek statülü bir bireye aitti.
Arkeologlar, İsrailde MS 7. yüzyıla kadar tarihlenen ametist taşlı altın bir yüzük keşfettiler.
Ekip, yüzüğü İsrail’in orta kesimindeki Tel Aviv’in güneyindeki Yavne’de, Bizans döneminde büyük bir şarap imalatına ev sahipliği yapan bir yerde buldu. Ametistle ilgili antik bilgiler göz önüne alındığında, yüzüğün bulunduğu konum özellikle dikkat çekici.
İsrail Eski Eserler Kurumu (IAA) arkeologlarından Amir Golani yaptığı açıklamada, “İçki içmenin yan etkilerinin önlenmesi, akşamdan kalmalık da dahil olmak üzere birçok özellik bu değerli taşa atfedilmişti.” diyor.
Araştırmacılar buluntuyu şarap imalathanesinin yakınında üretilen şarapları depolamak için kullanılan bir deponun yakınında tespit ettiler. Arkeologlar, yüzüğün gün ışığına çıkarıldığı çöplük araziyi 7. yüzyıla kadar tarihlendirebildiler (7. Yüzyıl, Bizans İmparatorluğu’nun bölgenin kontrolünü Arap Müslüman güçlerine kaptırdığı çalkantılı bir dönemdi). Ancak yüzüğün kendisi bu dönemden öncesine de ait olabilir.
(Antik Mısır Reçetesi Akşamdan Kalmanın Tedavisini Anlatıyor)
Araştırmacılar, organik buluntuların tarihlenmesini mümkün kılan Karbon-14 metoduyla metal ve taş gibi inorganik nesnelerden yapılmış nesnelerin tarihini doğrudan tespit etmenin genellikle imkansız olduğunu belirtiyorlar.
Ametist işlemelere sahip benzer altın takılar, Roma dünyasında oldukça yaygındı ve yüzük en erken MS 3. yüzyıl gibi Yavne’de seçkin sınıfa ait biri tarafında kullanılmış olabilir. 7. yüzyıla gelindiğinde, şaraphanede bulunan bu yüzük nesiller boyunca devredilmiş bir yadigar nesne olabilir.
O dönemlerde hem erkekler hem de kadınlar benzer yüzükler takıyordu. Mücevherin sahibi kim olursa olsun zengin ve yüksek statüye sahip bir kişi olduğu düşünülüyor.
Golani, “Yarı değerli taştan bir süslemeye sahip antik bir yüzük bulmak oldukça nadir. Yüzüğün büyüklüğü ve gösterişi, zenginliklerini sergilemek isteyen bir bireye ait olduğunu gösteriyor.” diyor.
Açıklamada, IAA kazısının ortak başkanlarından arkeolog Elie Haddad, “Bu oldukça gösterişli yüzüğün, belki de büyük depoları olan şaraphanenin sahibine, bir ustabaşına veya sadece değerli yüzüğünü düşürüp kaybeden şanssız bir ziyaretçiye ait olması mümkün, ta ki sonunda bizim tarafımızdanan keşfedilene kadar.” diyor.
IAA, bir inşaat projesi öncesinde Yavne’de geniş çaplı kazılar yürütüyor. Kazı alanında şarap üretim tesisine ek olarak, 1.600 yıllık renkli bir mozaik ve 1.000 yıllık bozulmamış bir tavuk yumurtası (araştırmacıların yanlışlıkla kırdığı) dahil olmak üzere eserler buldular. Geçen yıl, şehirdeki bir kazıda çalışan genç gönüllüler 1100 yıl öncesine ait yüzlerce sikke keşfettiler.
Ametist kelimesi Yunanca “sarhoş etmeyen” anlamına gelen ametystos kelimesinden türetilmişti ve bal şarabı anlamına gelen medhu kelimesi ile ilişkili. Antik Yunanlar şarap bardaklarını bazen ametist ile süslediler veya sarhoş olmamak umuduyla içki içerken ametistten yapılmış mücevherleri taktılar. Ametist taşı ve ayıklık arasındaki bağlantı en azından MÖ 320 civarında yaşamış Yunan şair Sisamlı Asclepiades’in dönemine kadar uzanır. Büyük Britanya Gemoloji Derneği’ne göre, Asclepiades, şiirlerinden birinde (gemoloji: değerli taş bilimi) bu fenomenden bahsetmişti.
Golani, “Kan rengine benzeri tonları nedeniyle, yakut gibi ametistin de eski dünyada enerji ve iyileştirici güçler içerdiğine inanılıyordu.” diyor.
Smithsonian Magazine. 4 Kasım 2021.
You must be logged in to post a comment Login