Bu 6.000 Yıllık Tümülüs, Avrupa’nın En Eski Mezar Anıtı Olabilir

Araştırmacılar, Çekya’da Avrupa’nın en eski ve en uzun mezar anıtlarından biri olabilecek 6.000 yıllık devasa bir tümülüs ortaya çıkardı.

Tümülüsün MÖ dördüncü binyıldan kalma olduğu düşünülüyor. Avrupa’da bulunan en büyük tümülüs olmasının yanı sıra en eskilerden biri de olabilir. C: UHK Department of Archaeology

Yapının Neolitik Funnel-Beaker (Çan biçimli çömlek) kültürünün arkasındaki insanlar tarafından yapıldığı düşünülmektedir.

Arkeologlar Çek Cumhuriyeti’nde bir otoyol kenarında yapılan kazılarda Avrupa’nın en büyük tarihöncesi tümülüsünü ortaya çıkardılar.

Hradec Králové Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre, tümülüs yaklaşık 190 metre uzunluğunda, en geniş noktasında yaklaşık 15 metre genişliğinde ve kuzeydoğu-güneybatı ekseninde yer alıyor.

(İlgili: Tarihöncesinde Sosyal Eşitsizlik: En Büyük Tümülüs Kime Ait?)

Arkeologların MÖ dördüncü binyıldan kalma olduğunu düşündükleri bu anıt, Avrupa’da şimdiye kadar bulunan en eski cenaze anıtlarından biri.

Neolitik tümülüs ve diğer eserler, Prag’ın doğusundaki Hradec Králové şehrinin yakınlarındaki bir otoyol güzergahı boyunca yapılan kazılar sırasında bulundu. C: UHK Department of Archaeology

Bu tarih, MÖ 3.800 ila 3ç350 yılları arasında bölgede yaşamış olan Funnel-Beaker kültürü insanlarla örtüşüyor. Bu kültür ismini, birçok gömütlerinde mezar eşyası olarak kullanılan ayırt edici çanak çömlek kaplarından alıyor.

Hradec Kralove Üniversitesi arkeologlarından Petr Kristuf yaptığı açıklamada, tümülüsün “sadece bölgemizdeki değil, muhtemelen tüm Avrupa’daki en uzun tarih öncesi tümülüsü temsil ettiğini” söylüyor.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, tümülüsün merkezinde bulunan ve muhtemelen tümülüsü inşa eden tarihöncesi toplumun yüksek statüdeki üyelerine ait iki mezarın yanı sıra, aynı döneme ait olduğu düşünülen yaklaşık 30 mezar daha bulundu.

Çek Cumhuriyeti’ndeki arkeologlar 2022’den beri otoyol güzergahı boyunca kazılar yürütüyorlar. C: UHK Department of Archaeology

Otoyol Keşfi

Tümülüs, Prag’ın yaklaşık 88 kilometre doğusundaki Hradec Kralove şehri ile Sadova köyü arasındaki otoyol güzergahında yapılan arkeolojik kazılar sırasında bulundu.

Açıklamaya göre, tümülüs artık yüzeyde görünmüyordu çünkü bir noktada düzleştirilmiş yoğun bir tarım alanında yer alıyordu.

Sonuç olarak, arkeologlar ilk olarak tümülüsü çevreleyen hendeğin gömülü kanıtlarını buldular. Bölgedeki diğer tümülüslerin etrafındaki benzer hendekler, ahşap bir çit sisteminin direk deliklerini içeriyordu, ancak burada böyle bir kanıt bulunamadı.

Tümülüsün iki merkezi gömütünde, başları kuzeye bakacak şekilde sol taraflarında yatan tekil bireylerin iskeletleri yer alıyor.

İnsanlardan biri, her iki tarafında oluklar ve köşelerinde direk delikleri olan bir çukura gömüldü, bu da başlangıçta tümülüsün içindeki ve o zamandan beri çürüyen ahşap bir yapının içine yerleştirilmiş olabilecekleri anlamına geliyor. Bu kişi, muhtemelen mezar eşyası olarak sunulmuş bir çömlek kapla gömülmüştü ve ikinci merkezi gömütte ayrıca bir ok ucu ve keskin bir bıçak da dahil olmak üzere beş işlenmiş çakmak taşı parçası vardı.

Tümülüsteki iki merkezi gömütün her birinde, başları kuzeye bakacak şekilde sol taraflarına yatırılmış yetişkinlerin iskeletleri ve mezar eşyaları yer alıyor. C: UHK Department of Archaeology

Tarihöncesi Gömütler

Araştırmacılar halen bölgeyi analiz ediyor. Tümülüsün içinde daha sonraki dört mezarın izleri keşfedildi ve arkeologlar buraya gömülen insanların merkezdeki mezarlardaki yüksek statülü insanlarla akraba olup olmadıklarını anlamayı umuyor.

Kristuf, “Orta Avrupa’daki benzer tümülüsler genellikle sadece bir, en fazla iki mezardan oluşur. Bu açıdan bakıldığında, keşfedilen mezarların birbirleriyle nasıl ilişkili olduğunu ve akraba gömütlerini temsil edip etmediklerini görmek ilginç olacak.” diyor.

Arkeologlar, tümülüsün başlangıçta bölgede inşa edildiğini ve diğer gömütlerin daha sonraki nesiller boyunca buraya yapıldığını düşünüyor.

Kristuf, “İlk sonuçlar, anıtsal tümülüsün yüzyıllar boyunca burada durduğunu ve yerel halkın cenaze ve ritüel faaliyetlerinin çevresinde gerçekleştiğini gösteriyor. Burası o dönemde önemli bir ritüel mekânı ve peyzajda bir noktaydı.” diyor.


Live Science. 3 Temmuz 2024.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Tarih bölümü mezunu. Antik Çağ Tarihinde yüksek lisans yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login