Önde gelen bir insan hakları avukatı, British Museum’u en büyük çalıntı kültürel eser sergileyen kurum olmakla suçluyor.
Geoffrey Robertson, “British Museum dünyanın en büyük çalıntı mal alıcıları haline geldi ve yağmalarının büyük çoğunluğu halka açık sergilenmiyor.” diyor.
Robertson müzeyi, Elgin mermerleri, Hoa Hakananai, Benin bronzları ve diğer ünlü kültürel eserleri alan gayri resmi bir çalınmış mal turuna izin verdiği için eleştirdi. Robertson’ın bahsettiği üç eser, sırasıyla Yunanistan, Paskalya Adası ve Nijerya tarafından geri isteniyor.
(British Museum: Parthenon Eserlerini Osmanlı’nın İzniyle Aldık)
Robertson müzeyi, “dikkatlice inşa edilmiş yalanlar ve yarı gerçeklerden oluşan” sözlerle, Elgin mermerlerini yasal olarak ele geçiren Lord Elgin tarafından nasıl kurtarıldığı hakkında hikaye uydurmakla suçluyor.
Robertson, British Museum, Paris’teki Louvre ve New York’taki Metropolitan gibi “saldırganlık, hırsızlık ve ikiyüzlülük savaşları ile çalınan halkların kıymetli mirasını kilitleyen” ansiklopedik müzeleri eleştiriyor.
Robertson’ın bu görüşleri, yazdığı kitapta geçiyor: Who Owns History? Elgin’s Loot and the Case of Returning Plundered Treasure (Tarihin Sahibi Kim? Elgin Mermerleri Talanı ve Yağmalanmış Hazinenin Geri Döndürülmesi Meselesi)
İnsan hakları hukuku ilkelerine dayanarak kültürel mülklerin geri dönüşünü savunan Robertson, Fransa cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Afrika kültürel mirasının artık Avrupa müzelerinin esiri olarak kalmayacağını” beyan ettiğini belirterek “tartışmayı“ kapattığını söylüyor.
“Politikacılar, eski imparatorluklarının suçları için az ya da çok samimi özür dileyebilirler, ancak şimdi bunu telafi etmenin tek yolu Mısır, Çin, Afrika, Asya ve Güney Amerika toplumlarının yıkımını iade etmektir.”
“Tarihsel hataları düzeltemiyoruz – ama utanmadan, onlardan kâr elde edemeyiz.”
“Örneğin, Benin bronzları, Afrika için önemli bir sanat, fakat Elgin Mermerleri kadar uluslararası bir yankıya sahip değil. Öte yandan, bronzların ele geçirilişinin barbarca tarzı, Elgin’in hırsızlığından ahlaki olarak daha alçakça olan bir savaş suçu anlamına geliyor.”
“Bu bir tevazu çağı. Brexit örneğinden de anlaşıldığı gibi hala dünyayı yönettikleri çağa özlem duyan Britanyalıların pek başarılı olmadıkları bir şey. British Museum başka halkların kültürel mirası üzerindeki hakkından vazgeçmeden önce İmparatorluğun Ganimetleri diye bir sergi düzenleyebilir.”
The Guardian. 4 Kasım 2019.
You must be logged in to post a comment Login