Brezilya’da Sıradışı Bir Şekilde Dişsiz Dinozor Keşfedildi

Brezilya’nın güneyinde konumlanan “Teruzor Mezarlığı” adlı alanda keşfedilen bir dinozor, bilim insanlarını şaşkına çevirdi: Bu dinozorun hiçbir zaman dişleri olmamıştı! Hayvanın ne ile beslendiği konusu, şimdilik uzmanlar tarafından tartışılan bir gizem olarak kalmaya devam ediyor.

Berthasaura leopoldinae adlı dişsiz dinozor; 80 ila 70 milyon yıl önce, Brezilya’nın güneyinde yer alan keşfedildiği bölge henüz bir çöl ortamıyken yaşadı. C: Illustration By Maurilio Oliveira

Günümüzde Brezilya’nın güneyindeki Paraná eyaletinde yer alan küçük bir toprak parçası, “Teruzor Mezarlığı” olarak adlandırılıyor çünkü bu antik havzada fosilleşmiş yüzlerce teruzor kemiği keşfedildi. Dolayısıyla orada çalışan paleontologlar bir boynuz ile papağanınkine benzer bir gagaya sahip yeni bir fosil yaratık açığa çıkardıklarında ilk başta bunun başka bir uçan sürüngen olduğunu sandılar.

Buldukları şeyin aslında tamamen yeni bir dişsiz dinozor türü olduğunu öğrenen araştırmacılar şok oldular. Daha garip olan şey ise şuydu: Hayvan, ceratosaurianlar olarak adlandırılan ve üyelerinin hemen hemen hepsi etçil olan bir gruba aitti.

Fosili bulan ekipte yer alan, Brezilya Ulusal Müzesi Müdürü Paleontolog Alexander Kellner, “Bu dişsiz dinozora sahip olduğumuz gerçeği, bu gruptaki tüm dinozorların evrimsel süreçte dişlerini kaybetmesini yeniden düşünmek zorunda olduğumuz anlamına geliyor.” diyor. “Bu, düşünce tarzımızı ve bu hayvanlar hakkında bildiklerimizi değiştirecek bir keşif.”

Scientific Reports adlı dergide betimlenen fosilleşmiş iskelet, 80 milyon yıl ila 70 milyon yıl önce Kretase Dönemi’nde yaşamış Berthasaura leopoldinae adlı yeni bir cinse ait. Bu isim, kadınların oy hakkını savunan ve Brezilyalı önemli bir bilim insanı olan Bertha Lutz ile Brezilya İmparatoriçesi ve doğa bilimleri savunucusu olan Avusturyalı Maria Leopoldina’ya ithafen verildi.

Bu lakap, Berthasaura’yı yeni bir cinsi adlandıran kadınlara saygı gösterisinde bulunan yalnızca birkaç dinozordan biri haline getiriyor.

Rio Grande do Norte Federal Üniversitesi’nde paleontolog olan ve çalışma ekibinin bir parçası olmayan Aline Ghilardi, “Bu, yeni kadın bilim insanlarına bu sahalara, özellikle de dinozor araştırmaları alanına katılmaları için ilham verecek önemli bir mesaj.” diyor.

Ghilardi ayrıca iskeletin değerinin neredeyse eksiksiz ve aşırı derecede iyi korunmuş olmasından kaynaklandığını belirtiyor. Brezilya Ulusal Müzesi ile Contestado Üniversitesi Paleontoloji Merkezi’nden araştırmacılar, 2011 ile 2014 yılları arasında bu dinozorun kafatasına, çenesine, omurgasına, göğüs ve pelvis kemiklerine, ön ve arka ayaklarına ait parçaları topladılar.

“Bu, paleontolojide her zaman sevinç gösterileri ile karşılanan bir durum.” diyor Ghilardi. “Çünkü türler arasındaki ilişkileri daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.”

Aile Bağları

Araştırmacılar Berthasaura leopoldinae’yi bulduklarında karşılarındaki dinozorun dişlerinin olmadığını fark ettiler; akıllarına hemen Çin’in kuzeybatısında keşfedilen dişsiz bir teropod olan Limusaurus inextricabilis geldi. Limusaurus 161 milyon yıl ila 156 milyon yıl önce Jura Devri’nde yaşamıştı. Bilim insanları bu türe ait hem yetişkin hem de yavru bireylerin fosillerini göz önünde bulundurarak bu ceratosaurian dinozorun dişlerini ergenlik çağında kaybettiğini ve bir daha diş çıkarmadığını tespit ettiler.

Diğer bir elde ise hiçbir zaman dişlere sahip olmayan Berthasaura var.

Kellner, “Paraná’da bulunan iskelet genç bir hayvana aitti ve ağzının üst diş kemerinde hiçbir diş olmadığı belliydi” diyor. “Diş olmasını beklediğiniz yerde bir kemik plakası vardı. Merak etmeye başladık: Acaba alt diş kemerinde diş var mıydı? Sorumuzun cevabını bulmak için materyalin o kısmını izole ettik ve bu hayvanın gerçekten de hiç dişe sahip olmadığını doğrulamak için bilgisayarlı tomografi taraması kullandık.”

Kafatasına ait fosiller, bilim insanlarının genç Berthasaura leopoldinae’nin kafatası rekonstrüksiyonunu yapmalarını sağladı; rekonstrüksiyon, bu hayvanın hiçbir zaman dişlerinin olmadığını gösterdi. C: Graphic Courtesy Of Museu Nacional/Ufrj

Ekip, bu türün bu şekilde evrimleşmesine sebep olan şeyin ne olduğunu öğrenmek istiyor. Kellner’e göre bu durumun sebebi beslenme düzeni. Şimdilik kesin bir kanıt olmasa da Kellner, dinozorun otçul olabileceğini düşünüyor; bu fikir dinozoru, hemen hemen hepsi etçil olan diğer teropodlardan ayırıyor.

“Et çiğnemeye ihtiyacı olsa dişlerini neden kaybetsin ki?” diyor Kellner. “Bu bir adaptasyon. Çünkü geçmişte bir noktada bir ata, dişlere sahip olmasına rağmen sonraları onları kaybetti.”

Fakat bu fikre -ekibin diğer üyeleri de dahil olmak üzere- herkes katılmıyor. Brezilya Ulusal Müzesi’nden başka bir araştırmacı olan Geovane Alves de Souza’ya göre Berthasaura’nın ne yediğini doğrulamak için oldukça erken. Souza, bu dinozorun gagası ile eti parçalara ayırabilen bir hepçil olduğundan şüpheleniyor; bunu modern kargalar ve kuzgunlar da yapıyor.

“Yalnızca diş yokluğu, yeme alışkanlıklarını doğrulamaya yetmez.” diyor Souza. Bilim insanları antik bir hayvanın beslenme düzenini çözmek için genellikle bir avuç yöntem ve aletten yararlanıyorlar. Bu yöntemlerden biri, besinlerin fosilleşmiş dişte bıraktıkları kararlı izotopların incelenmesini içeriyor; bu yöntemin Berthasaura üzerinde kullanılması imkansız. Diğer bir yöntem ise hayvanın kafatasına ait kusursuz bir üç boyutlu model oluşturuyor; yöntem, bu model ile kafatasının muhtemel besin maddelerini ısırırken, parçalarken veya çiğnerken nasıl hareket etmiş olabileceğini görmeyi amaçlıyor. Fakat Berthasaura’nın kemikleri eklem yerlerinden parçalanmış şekilde bulunduğu için bu yöntemin de uygulanması mümkün değil.

“Bu, anlamaya çalışmamız gereken bir şey çünkü böyle bir şeyi beklemiyorduk.” diyor Kellner. “Bu, Latin Amerika’da keşfedilen ilk dişsiz dinozor.”

Berthasaura leopoldinae’nin Holotipi. C: de Souza et al. 2021

Kazı Yapabilir Misin?

Ekip, Berthasaura’nın bulunduğu yerin kendilerine daha fazla ipucu sağlayacağını umuyor.

Teruzor Mezarlığı olarak bilinen alan, eskiden bir Kretase Dönemi çölüydü; daha önce bu alanda -içinde teruzorlar, kertenkeleler ve diğer teropodların da olduğu- birkaç farklı tür keşfedilmişti ve bu türlerin hepsi, son derece eksiksiz iskeletlere sahipti. Kellner kemiklerin bu kadar iyi bir şekilde korunmuş olmasını, hayvanların ölümünden sonra muhtemelen birkaç kez gerçekleşen bir doğal olay ile ilişkilendiriyor.

“Orada zaman içinde ölen çok fazla teruzor ve -daha nadir- birkaç tane de dinozor olduğunu düşünüyoruz.” diyen Kellner şu şekilde devam ediyor. “Ve dahası o bölgede çölde gerçekleşebilen sel baskınları oluyordu; bu sel baskınları -ölü hayvanlar da dahil- önlerine çıkan her şeyi topluyor ve onları, birikip korunacakları bir havzaya taşıyordu.”

Kellner ile ekibin geri kalanı, bölgede bu cinse ait daha fazla üye bularak Berthasaura hakkında daha fazla detayı açığa çıkarmayı umuyor. Maalesef şimdilik finansman yokluğu ve pandemi, ekibin kazı alanına dönmesine engel oluyor.

Eylül 2018’de yıkıcı bir yangına maruz kalan Brezilya Ulusal Müzesi yeniden inşa ediliyorken ekip, Rio de Janeiro’da bir ziyaretçi merkezi açmaya hazırlanıyor. Diğer nesnelerle birlikte Berthasaura’nın fosilleşmiş iskeleti ile üç boyutlu bir kopyası da onları yakından görmek isteyenler için sergilenecek.

“Bu dinozor türü bir kez daha bilimi topluma nasıl aşılayacağımızı gösteriyor.” diyen Kellner ekliyor: “Ülkemiz birçok önemli fosil yatağına sahip. Bu dinozorun bulunduğu Teruzor Mezarlığı, var olan tek fosil yatağı değil. Şimdi araştırmalarımıza devam etmek için sahaya geri dönmemizi sağlayacak desteğe ihtiyacımız var.”


National Geographic. 15 Aralık 2021.

Makale: de Souza, G. A., Soares, M. B., Weinschütz, L. C., Wilner, E., Lopes, R. T., de Araújo, O. M. O., & Kellner, A. W. A. (2021). The first edentulous ceratosaur from South America. Scientific reports, 11(1), 1-15.

Kocatepe Üniversitesi'nde Hukuk okuyor. Dil, tarih ve arkeoloji alanlarında kendini geliştiriyor.

You must be logged in to post a comment Login