Dev tembel hayvan kemiklerinden yapılmış takılar, insanların en az 25.000 yıl önce Güney Amerika’da olduğunu ortaya koyuyor.
Tarih öncesi tembel hayvan kemiklerinden yapılmış takılar, insanların tahmin edilenden çok daha önce Brezilya’da yaşadıklarını gösteriyor.
İnsanların Güney Amerika’ya vardığı tarih, beklenmedik bir bulguya dayanarak en az 25.000 yıl öncesine çekildi: soyu tükenmiş dev bir tembel hayvanın eski insanlar tarafından kolye şeklinde işlenmiş kemikleri.
Brezilya’nın merkezindeki Santa Elina kaya sığınağında keşfedilen üç tembel hayvan osteodermi (armadillolar gibi hayvanların derisi üzerinde bir tür koruyucu zırh oluşturan kemikli tortular) taş aletlerin yakınında bulundu ve sadece insanların açabileceği küçük deliklere sahipti.
(İlgili: Brezilya’daki Bu Tünel, Dev Tembel Hayvan Tarafından Kazılmış)
Proceedings of the Royal Society B dergisinde yayımlanan bir makaleye göre, bulgu Amerika’daki insanlar için en eski kanıtlar arasında yer alıyor.
Brezilya’nın merkezindeki Mato Grosso eyaletinde bulunan Santa Elina kaya sığınağı, 1985’ten beri arkeologlar tarafından inceleniyor. Sahada yapılan önceki araştırmalar, duvarlara çizilmiş 1.000’den fazla bireysel figür ve işaretin, yüzlerce taş alet eserin ve binlerce tembel hayvan osteoderminin varlığını ortaya koydu ve osteodermlerin üçü insan yapımı deliklerin kanıtlarını taşıyor.
Yeni yayımlanan çalışma, bu tembel hayvan osteodermlerini, kemiklerdeki deliklerin doğal olarak yapılmış olma ihtimalinin son derece düşük olduğunu göstermek için en ince ayrıntısına kadar belgeliyor. Bulgular, insanların Brezilya’ya yerleştiği tarihi 25.000 ila 27.000 yıl öncesine çekiyor.
Bu tarihler, Doğu Brezilya’daki Toca da Tira Peia kaya sığınağının 22.000 yıl öncesine ait bir tarih vermesi gibi, Güney Amerika’daki çok erken insan yerleşimine dair artan – ancak yine de tartışmalı – kanıtlar nedeniyle önemli.
Ekip, mikroskobik ve makroskopik görselleştirme tekniklerinin bir kombinasyonunu kullanarak osteodermlerin ve hatta küçük deliklerinin parlatıldığını keşfetti ve eserler üzerinde taş alet kesikleri ve kazıma izleri kaydetti. Üç osteodermdeki hayvan yapımı ısırık izleri, deliklerin yaratıcısı olarak kemirgenleri elemelerine yol açtı.
Araştırmacılar, “Bu gözlemler, bu üç osteodermin insanlar tarafından eserlere, muhtemelen kişisel süs eşyalarına dönüştürüldüğünü gösteriyor.” diyor.
São Carlos Federal Üniversitesi’nde paleontoloji öğretim görevlisi olan araştırmanın ortak yazarı Mírian Pacheco, “Bu eserlerin Santa Elina sakinleri için sahip olduğu gerçek anlamı tanımlamak neredeyse imkansız. Bununla birlikte, osteodermlerin şekli ve çok sayıda olması, bir takı gibi belirli bir eser türünün yapımını etkilemiş olabilir.” diyor.
25.000 ila 27.000 yıl öncesine tarihlenen jeolojik katmanlardan taş aletlerle birlikte insan tarafından modifiye edilmiş tembel hayvan kemiklerinin varlığı, insanların Güney Amerika’ya önceden varsayıldığından çok daha erken geldiklerinin güçlü bir kanıtı.
São Carlos Federal Üniversitesi’nden bir paleontolog olan Thaís Pansani, “Kanıtlarımız, Santa Elina üzerinde çalışan meslektaşlarımızın 30 yıldır bahsettiği yorumu pekiştiriyor. Yani, insanlar en az 27.000 yıl önce Orta Brezilya’daydı.” diyor.
Bournemouth Üniversitesi’nde Kuzey Amerika’da insan-tembel hayvan etkileşimlerini araştıran ancak bu projede yer almayan bir jeolog olan Matthew Bennett’e göre, bu bulgu, eski insanların tembel hayvan kalıntılarını çeşitli şekillerde kullandığını gösteriyor.
Bennett’e göre bu, son buzul çağının en soğuk bölümü olan Son Buzul Maksimumu sırasında Amerika kıtasında insan yerleşimi fikrini destekleyebilecek heyecan verici bir çalışma.
Bununla birlikte, Güney Amerika’daki birçok arkeolojik alan henüz tam olarak incelenmedi. Bu da insanların Amerika’ya gelişiyle ilgili tartışmanın sona ermeyeceği anlamına geliyor.
Pansani, “Brezilya’nın kaya sığınaklarında ve mağaralarında keşfedilmemiş yerlerde bulunmayı bekleyen daha fazla kanıt olması gerektiğine inanıyoruz.” diyor.
Makale: Thais R. Pansani et al. 2023. Evidence of artefacts made of giant sloth bones in central Brazil around the last glacial maximum. Proceedings of the Royal Society B.
You must be logged in to post a comment Login