Bilgi, Erken Devletlerin Gelişmesine Yol Açtı

Kim 21. yüzyılı veriler olmadan hayal edebilir? Gelişmiş bilgi işleme, bugün toplumların işleyiş biçiminin anahtarı niteliğinde. Şimdi ise erken devletlerin evrimi için de kritik bir öneme sahip olduğu ortaya çıktı.

Virgil Mozaik Detayı. C: Bardo national museum / Wikimedia commons

Yürütülen yeni araştırmaya göre; bilgiyi saklama ve işleme yeteneği, Neolitik dönemden son bin yıla kadar olan medeniyetler arasındaki sosyopolitik gelişmenin merkezinde yer alıyor.

Araştırmanın yazarlarından arkeolog Tim Kohler; “Toplumların bilgiyi işleme yöntemleri ile ne kadar büyük olabilecekleri arasında temel bir ilişki var.” diyor.

Kohler ve meslektaşları, 400’den fazla toplumu, 30 bölgeyi ve 10.000 yıllık insanlık tarihini kapsayan büyük bir tarihsel ve arkeolojik bilgi derlemesi olan Seshat Global History Databank’ta araştırmaya koyuldular.

(Tarihin İlk Süper gücü: Persler)

Ekibin bulguları, tarihsel olarak, insan politikalarının sosyopolitik gelişiminin üç aşamadan geçtiğini gösteriyor: nüfus artışı, daha gelişmiş bilgi işleme teknolojisinin gelişmesi ve bunun sonucu olarak daha fazla büyümeye yol açması.

Araştırmanın baş yazarı Jaeweon Shin; “Kişisel olarak, dünya çapında paylaşılan bu toplumsal büyüme modellerini görmek çok ilginçti.” diyor.

Ekip, Seshat’ın toplumların nüfus ve coğrafi olarak büyümesini, çoğunlukla homojen bir süreç olan sosyopolitik evrimini tasvir eden evrimsel antropolog ve ekolog Peter Tuchin’in çalışmalarını yeniden analiz etti. Kendisi ve arkadaşları, nüfus büyüklüğü, ekonomiler, dinler ve altyapı değişkenlerini göz önünde bulundurarak, veri setindeki varyasyon ve örüntüleri analiz etmek için, temel bileşen analizi tekniğini kullanmışlardı. Araştırmacılar, medeniyetlerin zaman içinde gelişip daha karmaşık hale geldiklerinde, benzer ve öngörülebilir örüntüleri paylaştıkları ve bu farklı toplumların tek bir boyutta karşılaştırılabileceği sonucuna vardılar.

Profesör David Wolpert daha fazla araştırmak istedi ve “Bu hayret vericiydi.” diyor.

“Verilere daha yakından bakıldığında, toplumların büyüdükçe onlara ne olduğu konusunda önemli farklılıklar ortaya çıktı. Başlangıç olarak, nüfus artışı toplumun karmaşıklığında baskın bir güç. Ama belli bir büyüklüğe ulaştığında, daha fazla büyüyebilmek için bilgi ve ekonomik hareketlerle (yazı ve para birimi gibi buluşlar yoluyla) başa çıkmanın daha gelişmiş yollarını bulmak gerekiyor.”

Bilginin depolanması ve incelenmesi konusunda Kohler; “Sadece ilginç bir yan etki değil, aslında sürecin tam olarak merkezinde.” diyor.

Bugüne kadar Seshat veri tabanı sadece antik tarihi kapsamaktaydı. Analiz edilen değişkenler o dönemleri yansıtıyordu: Bu toplumun yolları var mıydı? Para? Din? Ancak veri tabanlarında uçaklar ya da sosyal medya ile ilgili hiçbir soru yoktu.

21. yüzyıl tamamen yeni bir senaryo sunuyor. Sadece son 30 yılda ne kadar değiştiğini düşünün. Kohler; “Herkesin hayal edebileceği her şeyin kapsamının çok ötesinde olan verileri depolamak ve işlemek için muazzam yeni yeteneklere sahipsiniz.” diyerek şöyle devam ediyor; “Bu, devletler ölçeğinde başka bir büyümeye sahip olacağımız anlamına mı geliyor? Öyleyse, bu neye benzeyecek?”


Santa Fe Institute. 27 Mayıs 2020.

Makale: Shin, J., Price, M. H., Wolpert, D. H., Shimao, H., Tracey, B., & Kohler, T. A. (2020). Scale and information-processing thresholds in Holocene social evolution. Nature communications, 11(1), 1-8.

Okan Üniversitesi Mimarlık ve Kentsel Tasarım ve Peyzaj Mimarlığı bölümleri mezunu. Politecnico di Milano Üniversitesi'nde Yapılı Çevre Yönetimi üzerine yüksek lisans yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login