Berlin müzelerindeki 70’ten fazla eserin, bilinmeyen kişi veya kişiler tarafından yağlı bir sıvı ile lekelendiğini ortaya çıktı.
Yetkililer, bu ayın başlarında, Almanya’nın barışçıl bir şekilde yeniden birleşmesinin anısına düzenlenen yıllık bir tatilde, bilinmeyen faillerin Berlin’in merkezindeki çeşitli müzelerde çok sayıda sanat eserine ve antikaya saldırdığını ortaya çıkardı.
Berlin polisine göre, bu kişiler 3 Ekim’deki müze açılış saatlerinde Pergamon Müzesi, Alte Nationalgalerie, Neues Müzesi ve Pergamon Museum Panorama sergi alanındaki 70’den fazla sanat eserine ve antikaya yağlı bir sıvı döktü. Saldırıların nedeni ortaya çıkmazken, bazıları sağcı propagandacıların karıştığından şüpheleniyor.
Art Net News’in haberine göre, hasar gören eserler arasında, tamamı Almanya başkentinin merkezindeki Müze adasında bulunan dört müzedeki Mısır lahitleri, tablolar ve taş ve ahşap heykeller yer alıyor.
(Yurtdışında Sergilenen Anadolu Kökenli Eserler)
Forbes’in haberine göre, Berlin eyalet müzeleri müdür yardımcısı Christina Haak, olaydan Pergamon Müzesi, Alte Nationalgalerie ve Neues Müzesi’ndeki 63 serginin etkilendiğini ve belirli parçaların neden seçildiğine dair net bir tema veya model olmadığını söylüyor.
Berlin ceza polis teşkilatında üst düzey bir yetkili olan Carsten Pfohl, sıvının nasıl uygulandığının net olmadığını, parçaların rastgele seçildiğini ve müfettişlerin bu olaydan bir kişinin sorumlu olduğundan şüphelendiğini söylüyor.
Prusya Kültür Mirası vakfı, çok gizli hareket eden failler tarafından eserlere “az” miktarda sıvı püskürtüldüğünü ve denetleme personelinin bulunmadığı anların açıkça istismar edildiğini söylüyor.
Müzeleri denetleyen vakıf, çoğu durumda hasarın kolayca geri döndürülebileceğini, ancak taş ve ahşap heykellerin hala restore edildiğini söylüyor. Bazı eserler temizlendikten sonra tekrar sergiye yerleştirildi.
Kültür Bakanı Monika Grütters, yaptığı açıklamada olayı kınadı ve olayı “kültürel mirasa, sivil tartışma biçimlerine ve dolayısıyla demokrasi ilkelerine” saldırı olarak nitelendirdi. Ayrıca, hasarların ilk etapta nasıl meydana geldiğini anlamak için Berlin eyalet müzelerinden bir rapor istedi.
Olay, Alman kanalları Deustchlandfunk ve Die Zeit’in, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Almanya’da sanata ve antikalara yapılan en “kapsamlı saldırı” olduğunu yazmaları nedeniyle meydana geldikten haftalar sonra gün ışığına çıktı.
Bu kişilerin motivasyonları hakkında çok az ayrıntı ortaya çıkarıldı. Olayla ilgili ayrıntıları aktaran polis, soruşturma sürerken olay hakkında kamuoyuna bilgi verilmediğini de sözlerine ekledi. Bakanlık, tanıkların öne çıkmasını istedi ve soruşturmayı tehlikeye atabilecek daha fazla ayrıntı vermeyi reddetti.
Komplo teorileri
Haak, bu yaz müzelerin dışında başka vandalizm eylemlerinin de olduğunu söylüyor, ancak bu olay, Berlin müzelerindeki en kötü saldırıyı işaret ediyor. Pergamon Müzesi, Alman medya kuruluşlarına göre son aylarda komplo teorisyenlerinin hedefi oldu.
Muhabir Julius Geiler, vegan yemek kitabı yazarı ve aşırı sağ komplo teorisyeni Attila Hildmann’ın saldırıları kışkırtmış olabileceğini tweetledi. Geiler, Hildmann’ın o zamandan beri silinmiş olan sosyal medya gönderilerinin ekran görüntülerine işaret ederek bu teorisini savundu.
23 Ağustos’ta koronavirüs inkarcısı da olan Hildmann, sosyal medyada Pergamon Müzesi’nin yıkılması çağrısında bulundu ve burayı “satanist” alan ve “tüm kötülüklerin kaynağı” olarak nitelendirdi.
Almanya’daki karantina karşıtı protestoların merkezindeki Attila Hildmann, koronavirüs salgını sırasında temelsiz teoriler yaydı ve Alman medya kuruluşlarına göre Bergama Sunağı’nın Şeytan’ın tahtı ve çocuk kurban etme yeri olduğunu söyledi. Müritlerinden Ağustos ayında müzede protesto yapmalarını istediği bildirildi.
Aşırı sağ komplo teorilerini takip eden bir başka Alman gazeteci Felix Huesmann, Bergama’nın şeytani bir sunak olduğu fikrinin yıllardır internette dolaştığını ancak son aylarda mesajlaşma uygulaması Telegram’da teorinin yeniden su yüzüne çıktığını açıkladı.
Art Net News. Forbes. 21 Ekim 2020.
You must be logged in to post a comment Login