Bering Kara Köprüsü Yalnızca İki Farklı Zamanda Açılmış

Amerika’ya ilk giren insanlar, sadece iki zaman aralığı içinde Bering Kara Köprüsü boyunca kıyı yolunu geçmiş olabilir.

Rusya’nın Chukotka bölgesinin buzlarla kaplı doğası. Son Buzul Çağı sırasında Asya ve Kuzey Amerika arasında Bering Kara Köprüsü oluştu ve insanların karşıya geçmesine olanak sağladı. C: Getty

Yeni bir çalışmaya göre Son Buzul Çağı sırasında Asya’dan Kuzey Amerika’ya uzanan kıyı rotası o kadar tehlikeliydi ki, insanlar bu rotayı muhtemelen yalnızca çevresel faktörlerin bu uzun ve riskli yolculuk için daha uygun olduğu iki farklı zaman aralığında kullanabilmişti.

Proceedings of the National Academy of Sciences adlı dergide yayımlanan çalışma, ilk zaman aralığının günümüzden 24.500 yıl önce başlayıp 22.000 yıl önceye dek, diğer zaman aralığının ise günümüzden 16.400 yıl önce başlayıp 14.800 yıl önceye dek sürdüğünü ortaya koyuyor.

(İlgili: İnsanlar Amerika’yı Yedi Kez Keşfetti)

Araştırmacılar, bu iki zaman dilimi sırasında denizin buzla kaplı olduğu kış ayları ile denizin buzla kaplı olmadığı yaz aylarının gezginlere Kuzey Pasifik kıyısında güvenli şekilde seyahat etme fırsatının yanı sıra zengin bir deniz diyetine ulaşım imkanı sağladığını belirtiyor.

İnsanların Yeni Dünya’ya ilk nasıl göç ettiğini açıklayan iki temel senaryo mevcut. Bunlardan daha eski olan fikir; insanların bu yolculuğu karada, Beringia -bir zamanlar Asya ile Kuzey Amerika’yı birbirine bağlayan kara köprüsü- nispeten buzla kaplı değilken yaptıklarını ileri sürüyor. Bununla birlikte gittikçe artan sayıda kanıt, 15.000 yıldan da daha önceki bir zamanda devasa buzul örtüleri kara yolculuğunu aşırı zorlaştırdığında gezginlerin Asya, Beringia ve Kuzey Amerika’nın Pasifik kıyıları boyunca kayıklar kullandıklarını ortaya koyuyor.

Kıyı rotası fikrinin farklı zaman dilimlerinde göç etmek bakımından ne kadar uygulanabilir olduğunu anlamak isteyen bilim insanları, geçtiğimiz 45.000 yıldaki iklim değişikliklerinin deniz buzu, buzul boyutu, okyanus akıntısı gücü, kara ve denizdeki besin kaynakları gibi hususları nasıl etkilediğini inceledi.

Araştırmacılar, deniz buzu varyasyonlarına dair yeni veriler ile birlikte deniz buzu, deniz yüzeyi sıcaklıkları, tuzluluk oranı ve buzda taşınan birikintilerle ilgili bilgiler taşıyan ve daha önce Alaska Körfezi’nden toplanmış tortu numunelerini baz alarak iklim modelleri geliştirdi. Bu modeller, yıl boyu yapılacak kıyı göçünü mümkün kılabilecek -ilki 2.500 yıla, ikincisi 1.600 yıla yayılan- iki zaman aralığı ortaya koydu; bu zaman aralıkları, karasal rota kapalı olduğunda elverişli bir kıyı rotası sunmuş olabilirdi.

Bu zaman aralıkları sırasında yazın deniz yosunu ormanları gezginlerin karnını doyurmasına yardımcı olmuş olabilir. Kışın ise deniz buzları göçü desteklemiş olabilir. Araştırmacılara göre kıyı şeridine tutunan deniz buzu, nispeten düz ve sabit hale gelir; bu sayede antik avcılar böyle bir buzun üzerinde yürümüş ve kışı atlatmak için fokları, balinaları ve diğer hayvanları avlamış olabilir.

Kaliforniya’daki Menlo Park adlı şehirde yer alan ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumunda antik okyanusları inceleyen bir bilim insanı ve çalışmanın baş yazarı olan Summer Praetorius, “Deniz buzunun bir engel teşkil etmek yerine bu bölgedeki hareket ve geçimi kısmen kolaylaştırmış olabileceğini düşünüyoruz.” diyor.

Geçtiğimiz 45.000 yıl, bu iki zaman aralığı haricinde kıyı göçü için muhtemelen pek de uygun değildi. Örneğin yaklaşık 18.500 ila 16.000 yıl önce devasa bir erimiş su kütlesi Pasifik Okyanusu’na akmıştı; bu dev su kütlesi, bir zamanlar Kuzey Amerika’nın kuzeydoğusunun büyük bir kısmını kaplayan engin buz örtüsünün köşelerinden kopup gelmişti ve Alaska boyunca kuzey yönlü okyanus akıntılarının ortalama akım gücünü iki kattan fazla artırmıştı. Sonuçta bu durum, Pasifik kıyısı boyunca güneye doğru gerçekleştirilecek bir tekne yolculuğunu zorlaştırmış olmalıydı. Ayrıca bu dönemde eriyen buzullar, dev buz dağlarının düzenli şekilde koparak okyanusa karışmasına neden olmuş ve dolayısıyla kıyı göçü için büyük bir tehlike teşkil etmişti.

Texas A&M Üniversitesinden çalışmaya dahil olmayan Arkeolog Michael Waters, “Şu anda bu buzsuz koridor hakkında daha fazla bilgiye sahibiz; bu koridorun açıldığı zaman ile insan göçü için uygun hale geldiği zamanı biliyoruz.” diyor. “Bu makale, kıyı göçü rotası için de aynı ilkelerin uygulanması için atılmış güzel bir adım.”

Praetorius, “Gelecekte araştırmacılar, farklı dönemlerde kıyı insanları için hangi kaynakların ulaşılabilir olduğunu daha iyi anlamak adına deniz ekosistemlerinin geçmişteki iklim varyasyonlarına yanıt olarak nasıl değişimler gösterdiğini araştıracak.” diyor. Praetorius ayrıca belirli göç dönemleri ile ilişkili olup olmadıklarını görmek için Beringia çevresinde birkaç yüzyıldan bin yıla dek süren en ufak bir ısınma dönemini bile bilmek istiyor.

Waters, “İnsanların Amerika Kıtası’na kıyıyı geçerek ayak bastığı gittikçe daha açık ve net hale geliyor.” dedi. “Kıyı göçü hipotezi bir sonraki seviyeye atladı. Harika!”


Live Science. 9 Şubat 2023.

Makale: Praetorius, S. K., Alder, J. R., Condron, A., Mix, A. C., Walczak, M. H., Caissie, B. E., & Erlandson, J. M. (2023). Ice and ocean constraints on early human migrations into North America along the Pacific coast. Proceedings of the National Academy of Sciences, 120(7).

Kocatepe Üniversitesi'nde Hukuk okuyor. Dil, tarih ve arkeoloji alanlarında kendini geliştiriyor.

You must be logged in to post a comment Login