Avrupa’daki Dil Ayrımları Son 5.200 Yıldaki Göçlerle Bağlantılı

Bugün Avrupa’da konuşulan dillerin kökeni, yaklaşık 5.200 yıl önce gerçekleşen tarihöncesi göçlere kadar izlenebiliyor.

Hint-Avrupa dillerinin yayılmasına ilişkin iki önemli hipotezi (beyaz oklar) ve arkeolojik kültürlerin coğrafi dağılımını gösteren harita. C: Wolfgang Haak

Bu bulgu, Tunç Çağı’ndaki Hint-Avrupa dillerinin erken evrimi ile Avrupa’daki genetik kökenler arasındaki ilişkiyi inceleyen yeni bir makaleden geliyor.

Avrupa’da konuşulan dillerin çoğu, (Baskça gibi bazı istisnalar dışında) Hint-Avrupa dil ailesine ait. Bu aileye Latin, Germen, Slav, Baltık, Kelt ve Hellen dilleri gibi birçok dil grubu dahil.

Bu geniş dil ailesinin ortaya çıkışı ve yayılışı, günümüz Ukrayna, Güney Rusya ve Kazakistan’ın bulunduğu Batı Steplerinden yaklaşık 5.200 yıl önce başlayan geniş çaplı insan göçleriyle yakından ilişkili. Ancak, bu bağlantının kesin doğası, özellikle İtalyanca, Fransızca, İspanyolca, Yunanca ve Balkan dilleri gibi Güney Avrupa dilleri için tam olarak anlaşılmış değil.

(İlgili: Hint-Avrupa Dillerinin Kökeni Kafkasya Bölgesinde Olabilir)

Bu karmaşık ilişkiyi çözmek için geniş bir uluslararası bilim insanları ekibi, Akdeniz ve çevresindeki bölgelerde 5.200 ile 2.100 yıl önce gömülmüş 314 antik bireyin genetik dizilimini gerçekleştirdi. Ayrıca, bu bireylerin 224’ünde stronsiyum izotop analizi uygulandı. Bu teknik, eski insanların kemik veya dişlerindeki stronsiyum izotop oranlarını yerel çevrelerdeki oranlarla karşılaştırarak onların coğrafi kökenlerini ve hareketlerini ortaya çıkarabiliyor.

Henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş olan makale, dil grupları ile farklı popülasyonlar arasında bazı net ilişkiler ortaya koyuyor.

“İspanya, Fransa ve İtalya’ya step soyunun gelişi, muhtemelen Batı Avrupa’nın Bell Beaker (Çan biçimli çömlek kültürü) popülasyonları aracılığıyla gerçekleşti ve İtalik ve Kelt dillerinin ortaya çıkışına katkıda bulundu. Buna karşılık, Ermeni ve Yunan popülasyonları step soyunu doğrudan Doğu Avrupa’nın Yamnaya gruplarından edindi” diye yazıyor araştırmacılar.

Araştırmacılar, “Bu sonuçlar, Antik Çağ’daki çoğu Akdeniz Hint-Avrupa dilinin kökenini açıklayan İtalyan-Kelt ve Greko-Ermeni hipotezleriyle tutarlı” diye ekliyorlar.

Ancak araştırmacıların analizleri, Hint-Avrupa dil ailesindeki tüm dallar arasındaki bağlantıyı açıklayamadı. Tunç Çağı popülasyonlarının genetiğini inceleyen ekip, Germen dilleri ile İtalyan-Kelt dilleri arasında bir ilişki ortaya koyamadı.

Ayrıca, genetik tablonun net olmadığı birçok durum da vardı. Örneğin, Balkanlar’daki antik bireyler, Bell Beaker, Yamnaya ve Corded Ware kültürlerinden gelen karışık bir mirasa sahipti.

Benzer şekilde, İtalya Tunç Çağı bireyleri birkaç farklı kümeye ayrılabiliyordu: Kuzey ve Orta İtalya’dakiler, Fransa ve İspanya ile bağlantılı bir Bell Beaker soyuna sahipken, İtalya’nın Adriyatik kıyısındaki bireyler, Balkan ve Yunan popülasyonlarına benzer şekilde artmış Yamnaya soyuna sahipti. Ayrıca, bu Tunç Çağı göçlerinden önceki Neolitik çiftçilere ait yüksek bir soy taşıyan Olmo’dan bireylerden oluşan başka bir küme daha vardı.

İnsanlık tarihiyle ilgili herhangi bir çalışmada olduğu gibi — mikro düzeyden makro düzeye kadar — cevaplar nadiren basit oluyor. Ancak genetik, arkeoloji ve dilbilimi bir araya getirerek, gizemli ve iç içe geçmiş geçmişimizi anlamaya biraz daha yaklaşabiliyoruz.


IFL Science. 20 Aralık 2024.

Makale: Yediay, F. E., Kroonen, G., Sabatini, S., Frei, K. M., Frank, A. B., Pinotti, T., … & Willerslev, E. (2024). Ancient genomics support deep divergence between Eastern and Western Mediterranean Indo-European languages. bioRxiv, 2024-12.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login