Avcı Toplayıcılarda Cinsiyetler Arası Fiziksel Aktivite Farkı Yoktu

Avcı-toplayıcı toplumlara yönelik yapılan bir meta-analiz, her iki cinsiyetin de dikkat çekici fiziksel yetenekleri olduğunu ortaya koyuyor.

C: Eduardo Azevedo

Arkeologlar, avcı-toplayıcı toplumlara ilişkin araştırmaları ele alan yüzlerce makaleyi inceledikleri bir çalışma yürüttü. Bu çalışma, bu gruplardaki bireylerin çeşitli fiziksel aktivitelerle uğraştığını gösterdi.

Tarih boyunca, erkeklerin fiziksel ve atletik yetenekleri önemli olarak kabul edilirken, kadınların fiziksel yetenekleri genellikle göz ardı edildi. Bu yeni çalışmada araştırma ekibi, kadınların fiziksel yeteneklerinin avcı-toplayıcı bağlamında da göz ardı edilmiş olabileceğini düşünerek bunu incelemeye başladı.

Bu sorunun cevabını bulmak için, geçmişteki ve günümüzde hâlâ varlığını sürdüren avcı-toplayıcı toplumlara yönelik araştırmalara odaklanan bir çalışma yaptılar. Toplamda 900’den fazla makaleyi inceleyen ekip, özellikle her iki cinsiyetin fiziksel veya atletik faaliyetlerine yoğunlaştı.

(İlgili: Parmak İzlerine Göre Figürleri Erkek, Kadın ve Çocuklar Yapıyordu)

Araştırma ekibi, tarih boyunca bu tür faaliyetlerde cinsiyetin önemli bir rol oynamadığını buldu—kadınlar da erkekler gibi koştu, yüzdü, ağaçlara tırmandı ve yiyecek için dalış yaptı. Bulabildikleri tek eğilim, kadınların uzun ağaçlara tırmanması konusundaydı ve bu durumlar bile nadirdi.

Araştırmacılar ayrıca avcı-toplayıcı toplumların fiziksel zindeliği vurguladığını, muhtemelen bunun hayatta kalmak için gerekli olmasından dolayı olduğunu belirtiyor. Bu nedenle, hayvan avlamanın veya diğer türde yiyecekler toplamanın yanı sıra, birçok toplum yarışmalara katılıyor veya flörtleşme gibi ritüellerin bir parçası olarak fiziksel aktiviteler gerçekleştiriyor. Bunun sonucu olarak, bu gruplarda yüksek bir fiziksel zindelik seviyesi gözlemleniyor.

Araştırmacılar, insan vücudunun milyonlarca yıllık evrimin bir sonucu olduğunu ve modern insanın büyük ölçüde dik yürümeye uyum sağlaması ve ardından avlanma, deniz kaynaklarına dalış yapma veya yemiş, meyve ve diğer yiyecek kaynaklarını aramak için saatlerce yürüme gibi hayatta kalma aktiviteleriyle geliştiğini ifade ediyor.

İnsan anatomisinin en çarpıcı özelliklerinden birinin hareket kabiliyeti olduğunu da belirten araştırmacılar, bu yeteneğin insanlara çayırlarda, ormanlarda, çöllerde ve kutup bölgelerinde—yani yeryüzündeki neredeyse her yerde—yaşamaya uyum sağlama imkânı verdiğini söylüyor.


Makale: Brill, G., Mirazon-Lahr, M., & Dyble, M. (2024). Extensive locomotor versatility across a global sample of hunter–gatherer societies. Proceedings B, 291(2036), 20242553.

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü Yüksek Lisans mezunu. Aynı üniversitede Doktora adayı. İletişim: ermanbu@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login