Irak'ın antik kenti Girsu'da, biri Herakles ve Büyük İskender ile bağlantılı olan üst üste gömülü iki tapınak keşfedildi.
İspanya'daki 6.000 yıllık taş mezarlara gömülü insanların öldükten sonra etleri derilerinden ayrılmış ve kemikleri kırılmış.
Antik Mısırlılar için kutsal olan babunlar öldükten sonra mumyalanarak yüceltiliyordu, ancak hayattayken kötü koşullardan muzdariplerdi.
Herkes kaka yapar, ancak bu kakanın sadece bir kısmı fosilleşerek koprolitlere dönüşür ve bilim insanlarına bol miktarda veri sunabilir.
Sonuçlar, toplumları ayıran ulus devlet sınırlarına rağmen Balkanlar'daki nüfusların ortak demografik süreçlerle şekillendiğini gösteriyor.
Aborjinlerin ve Tazmanya kaplanlarının çalınan kalıntılarının izi, Viktorya döneminde yaşamış mezar soyguncusu bir "doğa bilimcisine" işaret ediyor.
Antik Mısır'ın liman kentleri Punt ve Adulis uzun zamandır araştırmacıların kafasını kurcalıyor, acaba aynı yer olabilirler mi?
El ve ayak izlerinin 200.000 yıl önce yapıldığı düşünülüyordu, ancak yeni araştırmalar bunun yanlış olduğunu gösteriyor.
Uzun zamandır şamanik uygulamalara ev sahipliği yapan ve Şeytan Kilisesi olarak anılan doğal bir yarığın seçilmesinin nedeni rezonans olabilir.
Orta Paleolitik çağdaki erken insanlar, önceden varsayıldığından çok daha çeşitli bir beslenme düzenine sahipti.
Filozof imparator Aurelius, Düşünceler'i sadece kendi için yazmış olsa da, artık onun hayat derslerini arayan milyonlar tarafından okunuyor.
Araştırmacılar, küçük beyinli Homo naledi'nin ölülerini modern insandan 100.000 yıl önce kasıtlı olarak gömdüğünü iddia ediyordu.
Almanya'daki arkeologlar, bir Antik Roma kampında iki tapınağın temellerini ve sığ, dairesel bir kurban çukuru ortaya çıkardılar.
Üç milyardan fazla insan Hint-Avrupa dilini konuşuyor olsa da, araştırmacılar bu dil ailesinin nereden geldiğinden emin değil.
Üzerinde gizemli işaretler bulunan 4.000 yıllık bir kaya parçası, artık arkeolojik alanları arayan arkeologlar için "harita" görevi görüyor.
Bazı akademisyenlerin Michelangelo'ya atfettiği karmaşık eskizleri içeren gizli oda, ilk kez ziyaretçilere açıldı.
Arkeologlar, boncuklar gibi objeleri renklendirmek için bitki bazlı kırmızı pigmentlerin kullanımının 15.000 yıllık bilinen en eski örneğini buldu.
Araştırmacılar, kıl folikülü hücrelerinin, derideki eşdeğer hücrelere göre daha yüksek oranda dokunmaya duyarlı reseptör içerdiğini buldu.
Modern teknoloji ve antik DNA'nın yardımıyla, eski kafataslarını yeniden hayata döndürmek hem bir sanat hem de bir bilim.
Cebinizde şıngırdayan bozuk paraların Antik Yunan'da kullanılan madeni paralara çok benzediğini biliyor muydunuz?