Arkeologlar Londra'daki bir inşaat alanında 2.000 yıllık beş Roma meşe tabutu, mezar için tasarlanmış bir yatak ve iskeletler ortaya çıkardı.
İmparatorluğun yükseliş dönemindeki seyahat ve göç modellerini anlamak için antik iskeletlerden elde edilen genetik materyal kullanıldı.
Filipinler'deki kuzey dağlarında yer alan kaya sığınaklarına saklanan Kabayan "ateş" mumyaları, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Tüm özellikleri birbirine benzeyen fakat aralarında 500 kilometreden fazla mesafe olan iki mezara gömülen bireyler genetik olarak ilişkili çıktı.
İsveç'te MÖ 3.500 yıllarına tarihlenen ve her iki ucunda küçük bir niş bulunan sıradışı bir dolmen ortaya çıkarıldı.
Yamagata'nın kutsal dağları, yaşam ve ölüm arasında derin bir meditasyon halinde olduklarına inanılan 13 sokushinbutsu'ya ev sahipliği yapıyor
İnsanlar ölülerini kasıtlı olarak mumyalamadan binlerce yıl önce, doğa farklı yöntemlerle bu işi onlar için hallediyordu.
Brezilya'daki arkeologlar, 10.000 yıl öncesine ait 40'tan fazla iskelet ve binlerce mezar eşyası barındıran avcı toplayıcı mezarlığı keşfetti.
İtalya'da antik bir yol üzerindeki seçkin bir villanın yakınında yer alan nekropolde 67 kişinin kalıntılarıyla birlikte lüks eşyalar bulundu.
Antik Roma'da, şarap yapmak için kullanılan üzüm yetiştirme yöntemleri, günümüzde iklim değişiklikleriyle mücadelede rol oynayabilir.
Genetik çalışma, en son DNA dizileme tekniklerini kullanarak, antik Teōtīhuacān'ların tüm mitokondriyal genom dizilerini ortaya çıkardı.
Yeni araştırmaya göre, erken primatlar muhtemelen çiftler halinde yaşarken, bireylerin yalnızca yüzde 15'i yalnız yaşıyordu.
Vikingler, Kanada'daki Newfoundland'a kadar batıya ulaştılar, peki Afrika, Orta Doğu ve Asya'ya da gittiler mi?
Kesilmiş hayvan kemikleri ve içki kaplarına ait parçalar, Galler'deki tuhaf Orta Çağ mezarlığının ziyafet için de kullanıldığını gösteriyor.
Madagaskar'da keşfedilen eşsiz mağara sanatı, eski Afrika ile Asya arasındaki ilginç bağlantılara dair ipuçları veriyor.
Sömürge Endonezya'sından bir kadının kafatası, köle tacirleri ya da büyücü olarak görülmesi nedeniyle yapılan keskin kuvvet travması taşıyor.
Orta Çin'deki bir anıt mezarda, yaklaşık 2.300 yıl öncesine tarihlenen bazı yazılı çarpma formülleri ortaya çıkarıldı.
Kleopatra gerçekten bir yılan tarafından ısırılmış ya da herhangi bir hastalıktan etkilenmiş olsaydı muhtemelen Mısır'da emin ellerde olurdu.
Alanda bulunan perçinler, tümülüsün bir zamanlar Viking öncesine tarihlenen bir gemiyi barındırdığına işaret ediyor.
1848 yılında demir çubuk girmesiyle beyninin ön lobunun bir kısmını kaybeden adamın kişiliğinde büyük değişiklikler meydana geldi.