İsrail’de bir lağım çukurundaki insan dışkıları, yumurtayı bin yıldır korumaktaydı. Yumurtaya ek olarak çukurda üç oyuncak da bulundu.
İsrail’deki araştırmacılar 1.000 yıllık bir yumurta buldular, ancak bulunduğunda tek parça halinde olan yumurta ne yazık ki laboratuvarda çatladı.
İsrail Eski Eserler Kurumu’ndan (IAA) arkeolog Alla Nagorsky, “Yumurtayı bulduğumuzda çok şaşırdık.” diyor. “Zaman zaman yumurta kabuklarına rastlıyoruz, ancak bütün bir yumurtayı gün yüzüne çıkarmak olağandışı.” diye ekliyor Nagorsky.
(Antik Tavuklar Yiyecek Değil, Kutsal Olarak Görülüyordu)
Ekip yumurtayı antik Yavneh şehrindeki sanayi bölgesinde yer alan bir lağım çukurunda buldu. Amy Spiro’nun yumuşak insan dışkısı tarafından yaratılan anaerobik, diğer bir deyişle oksijensiz ortam, yumurtanın çürümesini engelleyip kırılmadan günümüze ulaşmasını sağladı.
“Bugün dahi yumurtalar market kartonlarında uzun süre dayanamıyor.” diyor Nagorsky, “Bu yumurtanın 1.000 yıllık olması tek kelimeyle etkileyici!”
Nagorsky’nin söylediğine göre yumurta, tecrübeli bir görevlinin gözetimi altında yürütülen oldukça dikkatli bir işlem ile lağım çukurundan çıkarıldığı sırada çatladı ve yumurtanın içeriğinin bir kısmı dışarıya aktı. Ancak neyse ki İsrail Eski Eserler Kurumu’nun Organik Materyalleri Koruma Laboratuvarı’ndan Ilan Naor, yumurtanın üzerindeki kırığı onarmayı başardı ve yumurtanın sarısı kurtarılabildi. Araştırmacılar yumurta sarısını gelecekte yürütecekleri DNA analizleri için saklıyorlar.
Keşif İsrail’deki yeni bir mahalle imarının az ötesinde gerçekleştirilen kazı sırasında gerçekleşti. Lağım çukurunda üç kemik oyuncak bebek -bu tarz bebekler bahsi geçen dönemde oldukça yaygındı- ve bir yağ lambası da bulundu.
Nagorsky, ekibin lambadan yola çıkarak buluntuları tarihlendirebildiğini, zira lambaların yalnızca geç Abbasi döneminde yapılan lambalarla benzer bir tarza sahip olduğunu belirtti. Abbasi Halifeliği Orta Doğu’nun büyük bir kısmını 750 yılından başlayıp 1258 yılındaki Moğol istilasına kadar yönetti. Abbasiler Kudüs’ün kontrolünü 1099 yılındaki İlk Haçlı Seferi sırasında Avrupalılara kaptırmışlardı.
IAA’dan arkeolog ve eski çağlarda kümes hayvanı yetiştiriciliği üzerine uzman olan Lee Perry Gal’in belirttiğine göre, antik yerleşimlerde yürütülen kazılar sırasında kırık yumurta kabuklarına rastlamak oldukça doğal, ancak tek parça bir yumurtaya rastlamak alışılmışın bayağı dışında.
“Tavuklar, Güneydoğu Asya’da görece erken tarihlerde, yaklaşık 6.000 yıl önce, evcilleştirildiler, ancak bu hayvanların sofralarımıza girmeleri çok daha sonraki dönemlere rastladı.” diyor Perry Gal. “Tavuklar horoz dövüşleri gibi farklı amaçlar için kullanıldılar, ayrıca güzel hayvanlar oldukları düşünüldüğü için antik hayvanat bahçelerinde sergileniyorlar, hediye olarak krallara takdim ediliyorlardı.”
Perry Gal, tavuk yetiştiriciliğine işaret eden bilinen en eski yerleşimlerin de İsrail’de bulunduğunu belirtiyor. Maresha’da yaşamış insanlar görünen o ki 2.300 yıl önce, Büyük İskender Kudüs’ü fethettikten sonra, kümes hayvanı yetiştiriciliği yapıyorlardı.
Araştırmacılar İngiltere’de bulunan 3.000 yıllık kuş kemikleri üzerinde yürüttükleri araştırma sonucunda bahsi geçen çağda kümes hayvanlarının ortalama 2 ila 4 yıl arasında yaşadıklarını saptadılar. Günümüzün modern endüstriyel çiftlik sistemlerinde yaşayan tavukların 33 ila 81 günlük ömürleriyle kıyaslandığında bu süre gayet uzun kalıyor. International Journal of Osteoarchaeology dergisine yazan araştırmacılar tavukların ritüel kurbanlarında veya horoz dövüşlerinde kullanıldıklarını da belirtiyor
Kümes hayvanları ilk defa Demir Çağı’nda evcilleştirildi, büyük ihtimalle özel bir statüye sahip olan bu hayvanlara insanlar yiyecek gözüyle bakmıyor, bunun yerine kutsiyyet addediyorlardı.” diyor Exeter Üniversitesi’nden arkeolog Sean Doherty. “Tavuk kemiklerinin çoğu bu hayvanların yenmek için öldürülmediğini gösteriyor; üstelik kemiklerin çoğu diğer yiyecek artıklarıyla beraber gömülmek yerine tek parça halinde gömülüydü.”
Keşif, hayvanların erken dönemlerde çoğunlukla tüketim dışı sebeplerle yetiştirildiğine dair elde edilen önceki bulguları destekliyor.
Smithsonian Magazine. 11 Haziran 2021.
You must be logged in to post a comment Login