Arkeolog Güner Coşkunsu’nun Topladığı Paleolitik Taşlar Gömülecek!

Mardin Artuklu Üniversitesi’nden uzaklaştırılan arkeolog Yard. Doç. Dr. Güner Coşkunsu’nun topladığı paleolitik dönem taşları incelenmeden gömülebilir.

Arkeolog Güner Coşkunsu'nun Topladığı Paleolitik Taşlar Gömülecek!

Yard. Doç. Dr. Güner Coşkunsu, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde 2011 yılında Arkeoloji Bölüm Başkanı olarak işe başladı. Mardin genelinde sit alanlarının yağlamasını önlemek için tek başına mücadele veren, kültür varlıklarının korunması için ciddi tehditler alan, müzedeki usulsüzlükleri dile getiren Coşkunsu, üniversite yönetimi ve Mardin Müzesi ile sık sık karşı karşıya geldi. Bu çatışma sonucu Coşkunsu önce müzeciler ile davalık oldu. Hakaret ve mobbing davalarını kazandı. Lakin üniversite yönetimi 2015 Ağustos ayında iş akdini feshetti. Ardından da odasına ve kültür varlıklarının muhafaza edildiği depolara girildi.

Arkeolojik Eserleri Gömme Kararı!

Hürriyet’ten Ömer Erbil’in haberine göre, oluşturulan komisyonla Coşkunsu’ya izinsiz eserleri odasında bulundurduğu gerekçeleriyle soruşturma açıldı. Soruşturmaya konu olan tespit tutanağına göre Coşkunsu’nun odasında ve depolarda bulunan Paleolitik döneme ait eserleri müze, arkeolojik açıdan önemsiz bularak gömme kararı aldı. Bir oda dolusu eserin üniversite alanı içinde, koordinatları müze müdürlüğünce belirlenecek bir alana gömülmesi istendi. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nden bu konuda izin talep edildi.

Üniversite: İzinsiz Araştırma Yaptı

Artuklu Üniversitesi tarafından kurulan komisyon Yard. Doç. Dr. Güner Coşkunsu’nun olmadığı 20 Ocak’ta üniversitedeki oda ve depolara girerek şu tespit raporunu oluşturdu: “89 kutu içinde çok sayıda tarihi eser tespiti yapıldı. 41, 68 ve 36 No’lu kutular içinde 2863 sayılı yasa kapsamında envanterlik mahiyette 3 adet eser olduğu tespit edilmiştir. Coşkunsu’nun izinsiz yüzey araştırması yaptığı, bu alanlarda izinsiz etütlük ve envanterlik mahiyette eserler topladığı, eserleri uygun olmayan ortamlarda muhafaza ettiği görülmüştür. Belirtilen nedenlerden dolayı Coşkunsu hakkında 2863 sayılı yasaya muhalefetten adli makamlara suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir.”

Arkeolog Güner Coşkunsu Olayı

Coşkunsu, Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem’de, Fırat vadisi ve özellikle Şanlıurfa’da bulunan Mezraa Teleilat sitinin taş alet teknolojileri üzerine çalışmaları ile biliniyor. Bunun yanında Mardin’deki kültürel mirasın korunması için de çaba harcıyor.

Güner Coşkunsu Artuklu Üniversitesi’nde uğradığı mobbing’e ve karşılaştığı usulsüzlüklere Facebook’taki kişisel duvarından isyan ettiği için Bölüm Başkanlığı görevinden alınmıştı. Güner Coşkunsu’nun, birçok arkeologun ve bu işe gönül verenlerin de katılacağı isyanı şöyleydi:

“Önümdeki bir dosya dolusu rezalet belgeyi yeniden incelerken dışa vurmak istediğim düşüncelerimden bir özet:

Mardin’de çok kanunsuzluk var, çok. Neyse ki arkalarında kollektif aptallıkları sonucu suçlarına dair epey somut kanıt bıraktıkları için dokunulmaz olduklarını sanan o gafil kuklalar ve kuklaların ipini tutan büyük kuklalar bir gün adaletin hükmünden kaçamayacaklar. Bu ülkeyi sahipsiz, akademisyeni (bu ünvanı hakeden akademisyenlerden bahsediyorum, zira gerisi de zaten kukla) aciz sanıyorlar. Usulsüzlüklere, yolsuzluklara, haksızlıklara, nepotizme, anti bilimselliğe, intihale, her türlü kadrolaşmaya (ajanlar dahil olmak üzere), bölücülüğe, fişlemeye, kısacası kurumsal ahlaksızlığa karşı duran, gerekli yasal işlemleri talep eden veya uygulayan akademisyene mobbing yapmanın yanında aba altından sopa gösterenlerden veciz sözler:

– Ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin…

– Hay Allah sizin doçentliğiniz hala bizlerin elinde, değil mi? (herkes alanındaki namert ve satılmış doçentlik jüri üyelerinin kim olduğunu, kimlerin eline kırbacı alarak jüriyi kontrol etmeye çalıştığını bilir.)

– Bakanlık’taki ahbaplarım kazı ve yüzey araştırması başvurularında çok etkin. Sahi neden hala başvurularınız onaylanmadı? (Bakanlığın adını kullanarak tehdit savurma cüreti ve Bakanlığın öcü olduğunu inandırmadaki başarı sadece korkakların ve kölelerin hakim olduğu toplumumuza özgü bir durum olsa gerek)

– Bölüm Başkanlığı görevinizin ve iş sözleşmenizin yenilenmesi de yaklaşıyor…

– Böyle yapmaya devam edersiniz herkes geçimsiz ve deli olduğumuza daha çok inanacak, yalnız kalacaksınız (bildiğiniz malum kitlesel sistematik algı yönlendirme taktiği. Dedikodudan beslenen ve önyargıdan kurtulamamış sorgulama yeteneği gelişmemiş toplumlardaki popüler bir silah)
– Aman hocam, yakınlarınız sizi bir köşede ölü bulmasın… Onca emeğiniz ve Harvard diplomanız da boşa gitmesin (Harvard’ın adı bile bazı hassas bünyelilerde bir çeşit biyolojik tolerans sorununa sebep oluyor, çölyak hastalığı gibi bir şey)

– Maaazallah bir köşede ayağınıza kurşunu yemiyesiniz (şehrin her karış sit alanını ranta satan bir arkeolog da aynı tehdidi yapmıştı)…

Haydi oradan namert korkaklar!

Bendeki yürek ve zeka sizde olsa zaten böyle pespaye yollara muhtaç olduğunuzu düşünmezdiniz. Hepiniz çirkin eylemleriniz ve ardınızda bıraktığınız somut suç delillerinizle tarihe kayıt olarak düşüldünüz. Elbet bir gün kitaplar sizi yazacak, haberler sizden bahsedecek, bilimsel platformlarda berbat örnekler olarak kullanılıp çatır çatır eleştirileceksiniz (karalama, iftira ve dedikodudan bahsetmiyorum. Hiç sevmediğiniz ve mahrum kaldığınız bilimsel eleştiri yeteneğinden bahsediyorum). Aldığınız ahlar hep ayağınıza dolanacak. Ve tarih sizi affetmeyecek ağalar, sultanlar!”

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login