Antik Roma heykelleri neden çoğunlukla başsız olarak bulunuyor? Toprak altında yüzyıllar içinde tahrip olmaları tek neden değil.
Aradan geçen yüzyıllar, antik eserlere, özellikle de sanat eserlerine her zaman nazik davranmıyor. Dünyanın dört bir yanındaki müzeler, bir şekilde hasar görmüş, çoğu zaman uzuvları eksik olan veya tahrip olma belirtileri gösteren heykel ve oyma örnekleriyle dolu.
Ancak bu varsayılan hasarın tamamı tesadüfi gerçekleşmedi. Aslında Romalılar kasıtlı olarak başsız heykeller üretmişlerdi ve bunun pratik bir nedeni vardı.
Başsız heykeller muhtemelen Roma sanatının ve arkeolojisinin en ikonik buluntuları arasında. Ancak bu heykellerin bir kısmı talihsizlik nedeniyle eksilmek yerine, çıkarılabilir kafa kısımlarıyla üretilmişti. Bunun nedeni, her zaman pragmatist olan Romalıların sanatsal gösterilerinde esnek olmayı sevmeleriydi.
(İlgili: Antik Tuvaletlerin Bilinmeyen Tarihi)
Veya başka bir deyişle, popüler bir figürün veya kahramanın pahalı bir heykelini sipariş ettiyseniz, o kahraman popülerliğini yitirirse ne olur?
Çözüm basit; kafalarını çıkarırsınız ve onun yerine en son sosyal simge veya kahraman kim olursa olsun onun kafasını koyarsınız. Sanatçının sadece idealize edilmiş, standartlaştırılmış bir vücut yaratması gerekiyordu (genellikle bir toga giyer vaziyette) ve ardından heykellerin yüzlerini değiştirme olanağına sahip oluyordunuz.
Bu esneklik, Roma kültürü için özellikle önemliydi; çünkü unutma eylemi, gözden düşmüş olanlar için en önemli cezalandırma biçimlerinden biriydi.
Heykeller, tasvir ettikleri kişinin anısını yok etmenin bir yolu olarak tahrif edildi ve başları koparıldı. Bu durum genellikle bir imparatorun diğerinin yerini alması veya önemli bir rejim değişikliği olması durumunda meydana geliyordu.
Ancak açık olmak gerekirse, tüm heykeller bu esneklik için yapılmamıştı, dolayısıyla her başsız örnek bu şekilde tasarlanmamıştı. Üstelik değiştirilebilen parçalar yalnızca çıkarılabilir kafalar değildi. Bazı bölgelerde ayrılabilir kollar veya başka uzuvlar da vardı, ancak ayrılabilir kafalar daha yaygındı. Sonuçta bu, sanatı değiştirmenin ucuz bir yoluydu.
Bu tür heykellerin ünlü bir örneğini MS 2. yüzyılda yapılan ve Chicago Sanat Enstitüsü’nde bulunan Oturan Kadın Heykeli’nde görmek mümkün. Bu genel temsil, bir tanrıçayı veya önde gelen bir kadını temsil edebilecek şekilde tasarlanmıştı.
Bir başka örnek ise İmparator Hadrianus’un esrarengiz sevgilisi Antonius’un Helsinki Üniversitesi’ndeki heykeli. MS 130-150 civarına tarihlenen bu heykelde, gerektiğinde başın ve önkolların çıkarılabileceği çizgiler görülebiliyor.
IFL Science. 23 Eylül 2023.
You must be logged in to post a comment Login