Mısır piramitleri binlerce yıldır ayakta duruyor ve dünyanın en kalıcı anıtları arasında yer alıyor. Peki piramitler ilk yapıldıklarında neye benziyordu?
Gize’deki kumların arasından yükselen antik Mısır piramitleri, insan zekasının ve mühendisliğinin bir kanıtı. Firavunların mezarlarını işaretlemek için yükselen bu büyük yapılar binlerce yıldır ayakta duruyor.
Ancak binlerce yıl boyunca piramitler, büyük ölçüde inşaat işçilerinin talep edilen malzemeleri yeniden kullanmaları ve yağmalama nedeniyle değişti. Peki piramitler inşa edildiklerinde neye benziyorlardı?
Antik Mısır piramitleri, hem Gize’de hem başka yerlerde inşa edildikleri ilk zamanlarda, günümüzde olduğu gibi kum renginde görünmüyorlardı; daha ziyade, parlak bir tortul kaya tabakasıyla kaplıydılar.
(İlgili: Eski Mısır Firavunları Piramit İnşa Etmeyi Neden Bıraktı?)
Prag’da Charles Üniversitesi’ndeki Çek Mısır Bilimi Enstitüsü’nden öğretim görevlisi Mohamed Megahed’in belirttiğine göre, tüm piramitler incecik, beyaz renkte kireçtaşı ile kaplıydı. Bu kireçtaşı kaplama, piramitlere Mısır güneşi altında parlak beyaz, pürüzsüz, cilalı bir tabaka görünümü vermiş olmalıydı.
Orijinal kireçtaşı bloklarından birini sergileyen İskoçya Ulusal Müzeleri’ne göre, yalnızca Büyük Gize Piramidi’nin inşası sırasında yaklaşık 5.5 milyon metrik ton kireçtaşı kullanıldı. Büyük Piramit – hükümdarlığı sırasında (MÖ 2551 – MÖ 2528 civarında) yaptıran firavun Khufu’dan sonra Khufu Piramidi olarak da adlandırılıyor – Gize’deki tüm günümüze ulaşan piramitlerin en büyüğü ve en eskisi. Bununla birlikte, çoğu piramit kaplamasında olduğu gibi, kaplama taşları daha sonra Mısır hükümdarları altındaki diğer inşaat işleri için yeniden kullanıldı.
Mısırbilimci Mark Lehner’ın açıklamasına göre, kaplama taşlarının Tutankamon’un hükümdarlığı döneminde (MÖ 1336 – MÖ 1327 civarında) soyulmaya başladığına dair kanıtlar var ve bu MS 12. yüzyıla kadar devam ediyor. BBC News’e göre, MS 1303’teki bir deprem de bazı taşların yerinden sökülmesine sebep oldu.
Günümüzde Gize piramitleri, eski zamanlara göre biraz daha yıpranmış görünse de, orijinal kireçtaşı kaplamalarının bir kısmını hala koruyor. Megahed, Gize’deki Khafre Piramidi’nin tepesinde kaplamaların görülebildiğini belirtiyor.
Adını MÖ 2520 – MÖ 2494 yılları arasında hüküm sürmüş olan firavun Khafre’den alan Kefren Piramidi’nin zirvesinin çevresinde, ikinci bir zirvenin birincinin üzerine takıldığı izlenimini veren kaplama taşları bulunuyor.
Mısırbilimci Miroslav Verner’in, “The Pyramids: The Archaeology and History of Egypt’s Iconic Monuments” (The American University in Cairo Press, 2021) adlı kitabında yazdığına göre, antik Mısır’da bu piramidin alt katlarının çevresinde kırmızı granit kaplama da bulunuyordu. Gize’deki üç ana piramidin üçüncüsü ve en küçüğü olan ve adını MÖ 2490’dan MÖ 2472’ye kadar hüküm süren firavun Menkaure’den alan Menkaure Piramidi’nin alt kısımları da kırmızı granit kaplamaya sahipti.
Bugün Gize piramitlerinin tepesinde hiçbir şey yok, ancak Megahed’e göre başlangıçta, altın ve gümüş karışımı elektrumla kaplı – piramidion olarak da adlandırılan – kaplama taşlarına barındırıyorlardı. Piramidionlar, piramitlerin uçlarında sivri formlu mücevherler gibi görünüyordu.
Çoğu piramidion zamanla kayboldu, ancak müzelerde günümüze ulaşmış birkaç örnek bulunuyor. Bu örnekler, piramidionların dini imgelerle oyulduğunu ortaya koyuyor. Örneğin, British Museum’da Mısır’daki arkeolojik sit alanı Abydos’ta bulunan ve antik Mısır tanrısı Osiris’e tapan ve çakal başlı Anubis tarafından mumyalanan ölü insanları tasvir eden hiyerogliflerle kaplı kireçtaşından bir piramidion bulunuyor.
Piramitlerin eski ihtişamı göz önüne alındığında, günümüze ulaşamayan kısımları çöküntüler gibi görünebilir. Bunun belki de en iyi örneği Menkaure Piramidi’nde görülüyor. Nagoya Üniversitesi’nin Japonya’daki İleri Araştırma Enstitüsü’nden bir arkeolog olan Yukinori Kawae’ye göre, Menkaure Piramidini kuzeyden gördüğünüzde, büyük bir çöküntü gibi görünen büyük bir yarık görebilirsiniz.
Menkaure Piramidi’nin yarığı, eski zamanlarda var olmayan görsel bir yıkım olabilir, ancak bu tür bir hasarın yararı, bugün piramitlere bir pencere sağlaması. Kawae’ye göre, piramitlerin iç yapılarını görebildiğimiz için burası arkeologlar için de önemli bir alan.
Live Science. 5 Şubat 2023.
You must be logged in to post a comment Login