Yeni araştırmaya göre kakao, Mayalar arasında sadece elitlere özel değildi ve aslında genel halk tarafından da erişilebiliyordu.
Tanrıların bir hediyesi olduğu söylenen kakao, antik Mayalar için kutsal kabul ediliyordu, sadece para birimi olarak değil, özel törenlerde ve dini ayinlerde de kullanılıyordu.
Hakim inanca göre kakao, toplumun en üst kademeleri olan kraliyet ailesi tarafından daha erişilebilirdi ve hatta kontrol ediliyordu. Seramik kaplarda kakaoyu tanımlamaya yönelik geçmişteki çalışmalar, elit tören bağlamlarıyla ilişkili son derece dekoratif kaplara odaklandı (süslü içme kaplarını düşünün) ve kakaonun nasıl dağıtıldığı ve ona kimlerin erişebileceği hakkında varsayımlarda bulunuldu.
Peki ya kakao yetiştiren çiftçiler ve bu bahçeler arasında yaşayan insan toplulukları? Genel halk ne olacak?
(İlgili: Çikolatayı Kim İcat Etti?)
Araştırmacılar Anabel Ford ve Mattanjah de Vries tarafından yapılan yeni bir çalışma, antik seramiklerdeki kakao kalıntılarını inceleyerek bu soruları soruyor ve yanıtlıyor. Elde ettikleri sonuçlar, kakaonun aslında genel halk tarafından erişilebilir olduğunu ve toplumun her düzeyinde kutlamalarda kullanıldığını gösteriyor.
40 yıldır antik Maya şehri El Pilar üzerinde araştırmalar yürüten MezoAmerika Araştırma Merkezi’nin bir antropologu ve yöneticisi olan Ford, “Mayalar için kakaonun uzun zamandır seçkin bir ayrıcalık olduğu varsayılmıştı.” diyor.
“Artık durumun böyle olmadığını biliyoruz. Kakao içmek herkesin erişebileceği bir lükstü. Önemi, onunla ilişkili ritüellerin bir gereği olması.”
Kakao kullanımının ayrıcalığını test etmek için, çalışmada 54 arkeolojik seramik parçası incelendi. Belize ve Guatemala arasında bulunan El Pilar’dan gelen çömlek parçaları, antik Maya sakinlerinin bir kesitini temsil eden Geç Klasik dönem sivil ve yerleşim bağlamlarında bulundu. Çalışma, bu parçaların kimyasal bir analizini içeriyor – özellikle kakaoyu belirlemek için biyolojik belirteçler: kafein, teobromin ve teofilin.
Ford, “Kakaonun kimyasal izlerinin keşfi, araştırmayı mümkün kıldı. Ancak ana aktif bileşen olan teobromin, kakaodan emin olmak için yeterince ayırt edici değildi.” diyor.
Mattanjah (de Vries) ve öğrencileri, kimyasal araştırmalarında, kakaonun başka hiçbir şeyle karıştırılamayan özel bir bileşeni olan teofilini tespit etme olasılığıyla karşılaştılar. Çalışmaları arkeolojik değildi, ancak Mattanjah disiplinler arası bir proje potansiyeli gördü.
Ford ve de Vries, test edilecek seramik seçiminde kakaonun içildiği vazolara öncelik verdi. Ayrıca kaseleri, kavanozları ve tabakları da test ettiler. Tüm kap tiplerinde kakao kanıtı vardı.
Ford, “Bu ilk başta bir sürprizdi. Ancak kullanımlarının varlığı düşünüldüğünde, kaseler karıştırmak için uygun olmalıydı, kavanozlar içeceği ısıtmak için uygun olmalıydı (geleneksel bir kakao hazırlanışı) ve kakao içerebilen soslarla yemek servisine uygun tabaklar.” diyor.
“Artık kakaonun varlığının tüm kap türlerinde olduğunu bildiğimize göre, bu önemli ev gereçlerinin daha büyük dağılımını ve kullanımını anlamamız gerekiyor. Çalışmamızda kritik olan şey, El Pilar-Belize Nehri bölgesinde topladığım verilerin sadece elit merkezi değil, sıradan haneleri vurgulaması.”
University of California – Santa Barbara. 26 Eylül 2022.
Makale: Anabel Ford et al. (2022). New light on the use of Theobroma cacao by Late Classic Maya. Proceedings of the National Academy of Sciences.
You must be logged in to post a comment Login