Antakya’da, Türkiye sınırları içinde inşa edilmiş ilk cami olduğu kabul edilen Habib-i Neccar Camisi, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkıldı.
Kahramanmaraş merkezli şiddetli depremde Hatay’ın birçok bölgesinde yer alan tarihi binalar hasar gördü veya yıkıldı. Depremde yıkılan tarihi yapılar arasında, Anadolu’nun bilinen ilk camilerinden olan Habibi Neccar Camii de yer alıyor.
7. yüzyıla dayanan ve avlusunda da 19. yüzyılda inşa edilen bir şadırvan olan caminin havadan çekilen görüntüleri, tarihi caminin enkazını gösteriyor. 14 asırlık caminin yakınında yer alan tarihi Yeni Hamam da depremde hasar gördü.
(İlgili: Antakya’da Tarihi Azizler Petrus ve Pavlus Kilisesi Yıkıldı)
Daha önce bölgede yaşanan diğer depremlerde de hasar gören Habibi Neccar Camii ve minaresi, birçok kez onarılarak yenilenmişti.
Caminin kuzeydoğu köşesinde, yerin 4 metre altında Habib-Neccar’ın ve Şem’un Safa’nın, girişte ise Yuhanna ve Pavlos’un türbeleri bulunuyor. Etrafı medrese odaları ile çevrili. Cami avlusunda bulunan şadırvan ise 19. yüzyıl eseri.
Habib-i Neccar Camii
Hatay’ın en büyük ilçesi olan ve eski Antakya’da bulunan Kurtuluş Caddesi üzerindeki cami, 638 yılında Müslüman Arapların eline geçtiği dönemde inşaa edilmişti.
Caminin, günümüzdeki Türkiye sınırları içerisinde inşa edilen ilk cami olduğu kabul ediliyor. Kurtuluş Caddesi’nde yer alan cami, Hz. İsa’nın havarilerine ilk inanan ve bu uğurda canını veren bir Antakyalı’nın adını taşıyor. Bu olay Kur’an-ı Kerim’de Yasin Suresi’nde geçiyor.
Türkiye Kültür Portalı’nda yer alan bilgilere göre, rivayete göre, MS 40’lı yıllarda Hz. İsa’nın havarileri Antakya’ya gelip tanrının tek olduğunu anlatmaya çalıştıklarında onlara inananların başında bir marangoz (neccar) gelir. Neccar, Pagan inanışından vazgeçip onlara katılır. Ancak havarilerin yeni vaazları halkı öfkelendirir. Kral da havarileri hapse attırır. Bunun üzerine Antakya’ya yeni bir elçi, Şem’un Safa, gönderilir. Şem’un, mucizeleriyle kralı ikna eder ve arkadaşlarını kurtarır. Halk ise havarilere inanmamakta kararlıdır. Uğursuzluk getirdiklerini düşündükleri için onları taşlayarak öldürmeyi planlamaktadır. Habib-i Neccar öfkeli ahaliyi durdurmaya çalıştığı sırada öldürülür. Rivayet edilir ki kesilen başı, Habibi-i Neccar Dağı’nın tepesinden, şimdi türbesi ve mezarının bulunduğu yere kadar yuvarlanır.
You must be logged in to post a comment Login