Ankara’daki tümülüsler üzerine yapılan araştırma, kentin Frig Dönemi kronolojisini kökten değiştirecek önemli bulgular ortaya koydu.
Uzun yıllardır bölgenin referans alanı olarak kabul edilen Gordion’un güncellenmiş kronolojisi ışığında, Ankara Tümülüsleri de yeniden değerlendirildi ve kentin MÖ 8. yüzyıl başlarına kadar uzanan, daha önce düşünülenden daha erken ve önemli bir merkez olabileceği belirtildi.
Ankara, antik kaynaklarda Frig kökenli bir şehir olarak geçiyor. Coğrafyacı Pausanias, kentin Friglerin efsanevi atası Gordios’un oğlu Midas tarafından kurulduğunu belirtiyor. Modern şehirleşmenin genişlemesine rağmen, Ankara’da Demir Çağı yerleşimine dair pek çok arkeolojik kalıntı, özellikle de Orta Demir Çağı’ndan (yaklaşık MÖ 900 ila 600) kalma çok sayıda tümülüs yer alıyor.
(İlgili: Sardes ve Bin Tepeler Lidya Tümülüsleri UNESCO Listesi’nde)
Söz konusu tümülüslerde bulunan ilgili eserler, Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve ODTÜ Arkeoloji Müzesi’nde bulunuyor. Ankara Tümülüsleri, “Doğa-Kültür-İnsan Etkileşimleri Üzerinden Ankara Tümülüslerini Yeniden Okumak ve Kente Katmak” başlıklı bir TÜBİTAK projesi tarafından da çalışılıyor.
Neden Bir Yeniden Değerlendirme Gerekti?
Ankara’daki tümülüs kazıları, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) tarafından 1960’larda ve 1980’lerde Ekrem Akurgal’ın ve Sevim Buluç’un yönetimindeki bilimsel bir komiteler tarafından yürütülmüş olsa da bu çalışmalar Gordion’un eski kronolojisine dayanıyordu. Ancak Gordion’un kronolojik çerçevesi, özellikle Karbon-14 ve ağaç halkaları analizi (dendrokronoloji) gibi bilimsel metodolojilerle önemli ölçüde yeniden değerlendirildi (örneğin, MM Tümülüsü’nün tarihi yaklaşık MÖ 740’a, en eski tümülüs olan W’nin ise MÖ 850’ye çekildi).
Bu gelişmeler, Ankara tümülüslerindeki bulguların da yeni veri setleri ve bilimsel bilgiler ışığında yeniden incelenmesi zorunluluğunu doğurdu. “Re-evaluating the Chronology of the Iron Age Tumuli of Ankara” başlıklı yeni çalışmada Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hüseyin Erpehlivan, mezar buluntuları ve defin gelenekleri gibi iki ana kaynağı kullanarak bu yeniden tarihlemeyi gerçekleştirdi.
Ankara Tümülüslerinde Yeni Tarihler ve Gözlemler:
Tümülüs 9 (Büyük Tümülüs):
◦ MÖ 8. yüzyıl başlarına (yaklaşık MÖ 800 ila 750), hatta dendrokronolojik analizlere göre MÖ 790’a tarihlendi. Bu, Midas’ın saltanatından öncesine denk geliyor.
◦ Gordion’daki tümülüsler W, K-III ve P ile malzeme kültürü benzerlikleri gösteriyor.
◦ İnsan gömüsü (inhumasyon) içeriyor.
◦ Bronz kaseler, bronz kupalar, testiler, amforalar, çömlekler ve 46 adet fibula gibi çeşitli ve zengin buluntularıyla dikkat çekiyor. Bu tümülüsün anıtsallığı ve zengin buluntuları, Ankara’nın MÖ 8. yüzyıl başlarında yerel bir siyasi merkez, hatta bir krallık olabileceği teorisini destekliyor.
Tümülüs 19 (Fidanlık):
◦ MÖ 740 ila 700 arasına tarihlendi.
◦ Yuvarlak planlı bir mezar odasına sahip olsa da, kazılarda kemik veya kül izine rastlanmadı, bu da bir kenotaf (boş anıt mezar) olabileceği ihtimalini düşündürüyor.
◦ Bronz kaseler, kepçeler, çift iğneli ve sökülebilir koruyucu plakalı iki fibula gibi prestijli eserler ve silahlar (mızrak uçları, ok uçları) bulundu. Bu fibulalar, Gordion’daki MM Tümülüsü’ndeki benzer örneklerle aynı atölyeden çıkmış olabilir.
Tümülüs 18 (ODTÜ-I) ve Tümülüs 13 (ODTÜ-II):
◦ İkisi de MÖ 8. yüzyılın sonlarına tarihlendi.
◦ Her ikisi de ahşap mezar odaları içinde insan gömüleri içeriyor.
◦ Tümülüs 18’de 30-35 yaşlarında bir kadının kalıntıları bulundu. Gordion’da bu döneme ait anıtsal kadın mezarlarının henüz bulunmaması dikkat çekici.
◦ Bronz omfaloslu kaseler, küçük bronz kazanlar, düşük boyunlu çömlekler, amforalar, fibulalar ve bronz kemer parçaları gibi buluntulara rastlandı.
Tümülüs 3 (Anıtkabir-I) ve Tümülüs 4 (Anıtkabir-II):
◦ MÖ 7. yüzyılın ilk yarısına tarihlendi.
◦ Her ikisinde de ölü yakma (kremasyon) kalıntıları olduğu kazıcılar tarafından saptanmıştı. Eğer kremasyon içeriyorlarsa, Ankara’daki tümülüslerdeki kremasyon uygulamaları Gordion’dakilerden daha erken başlamış olabilir.
◦ Bu tümülüslerde silahlar (ok ucu, mızrak uçları) da bulundu. Silahların mezar bağlamlarında bulunması, Ankara tümülüslerinde Gordion’dakilerden daha erken belgelendi.
Tümülüs 6 (Makridi-I) ve Tümülüs 7 (Makridi-II):
◦ Tümülüs 7: Yaklaşık MÖ 650’ye, Tümülüs 6 ise MÖ 7. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendi.
◦ Bu tümülüslerde de kremasyon kalıntıları tespit edildi.
◦ Tümülüs 7’de at gömüsü ve bronz at koşum takımları bulundu.
◦ En dikkat çekici bulgu ise, Tümülüs 7’de bulunan kuşlu kase parçaları. Bu kase, Ankara buluntuları içinde Batı Anadolu’dan ithal edilmiş nadir erken seramik örneklerinden biri.
Ankara’nın Bölgedeki Siyasi Konumu İçin Çıkarımlar
Kazılmış tümülüsler üzerinden yapılan analizler, Ankara’daki tümülüs geleneğinin MÖ 8. yüzyıl başlarından MÖ 7. yüzyıl sonlarına kadar geniş bir zaman dilimini kapsadığını gösteriyor.
Makale: Erpehlivan, H. (2025). Re-evaluating the Chronology of the Iron Age Tumuli of Ankara. Journal of Near Eastern Studies, 84(1), 23-46.
You must be logged in to post a comment Login