And Medeniyetinde Ölüm ve Diriliş Kavramları Araştırılıyor

Ancash bölgesinde yer alan Kipia’daki MS 1000 -1532 yılları arasında tarihlenen oyulmuş kaya ve yer altı gömütleri üzerinde yapılan bir çalışmada Kevin Lane, Emma Pomeroy ve Milton Reynaldo Lujan Davila, Peru’daki Ancash dağlık bölgelerinde yer alan, Eski İspanyol dönemi ile İspanyol Koloni dönemine ait çok katmanlı Kipia yerleşim yerine ait bilgileri açığa çıkardı.

Fotoğraf: Sharon odb / Wikimedia Commons

Bu bölge, iki küçük yerleşim yeri, kozmolojik bir merkez ve yeraltı mezarlarının bir bölümünü kapsamakta. Bu çalışma, And Medeniyetinde ölüm ve diriliş kavramlarına destek sağlayacak olan tören alanları ve mezarlıklar arasındaki çarpıcı ilişkiyi ortaya koyuyor.

Kipia’da yer alan, huanca, Huaca (ilah / ata), ve ortak bir yeraltı mezarından oluşan oyulmuş kayalar serisinin çevresine konumlanan bu kozmolojik merkeze özellikle dikkat eden araştırmacılar, alanın çeşitli özelliklerinin çevresiyle ilişkili olabileceğini öne sürdüler. Bu durum, Andes’teki mekân ve manzara arasında doğrudan bir bağlantı oluşturan arkeolojik örneklerin yaygın olmaması nedeniyle dikkat çekici.

(Andlarda Yaşayan Etkileyici İnka Öncesi Toplumda Hiyerarşi Yoktu)

Eski İspanyol dönemi And Dağları’nda manzara, varoluşundan canlıdır ve Kipia, bu fiziksel ortamının merkezinde konumlanmıştır. Bu anlamda Kipia sadece ölülere mahzen değil, daha ziyade yaşayan ve aralarından ayrılanların bir buluşma mekânı ya da merkezi huaca-huanca ve diğer oyulmuş kaya yüzleri ile bağlantılı olan bir cemaat yeri olarak görülebilir.

Kipia’nın önemi, yaşamın ve ölümün coşkulu tezahürlerinin yaşadığı aydınlatıcı tanrıya adanmış yerel bir huaca olarak oynadığı rolde yatıyor. Buna karşılık, Kipia, göller gibi potansiyel diğer büyük kutsal alanlar ağına bağlı.

Llanganuco Gölü (Laguna de Llanganuco), Yungay, Ancash, Peru. David Almeida/Flickr.

Genellikle, Geç orta döneme (MS 1000-1450) ait kazılmış mezar alanları, özellikle de önemli kutsal mekânlara bağlı olanlar, görece olarak oldukça sınırlıdır. Bu sebeple bu çalışma, Andlar’da kazılara, ayrıntılı osteolojik analizlere dayanan ve belirli bir kutsal alan ile doğrudan bağlantılı olan komünal gömü yapılarının kullanımı hakkındaki çok sınırlı literatüre önemli bir katkı sağlıyor.

(İnsanlar Peru Andları’nı 7.000 Yıl Önce Kolonize Etti)

Montréal Üniversitesi’nden And Dağları Arkeolojisi uzmanı Dr. Alexis Mantha şöyle belirtiyor: “Bu makale, And’ın tarih öncesi dönemi boyunca Peru’da yüksek Ancashtaki karmaşık ritüel manzarasının çok ilginç ve nadir bir örneğini sunuyor. Yazarlar, bir yeraltı mezarının (pukullo) iskelet içeriği ile etrafındaki taş monolit (huanca), tepeler ve yayla gölleri gibi diğer özellikleri arasındaki karmaşık ritüel ilişkilerini ikna edici bir şekilde ortaya koyuyor.”


Science Daily. De Gruyter. 15 May 2018.

Makale: Kevin Lane, Emma Pomeroy, Milton Reynaldo Lújan Davila. Over Rock and Under Stone: Carved Rocks and Subterranean Burials at Kipia, Ancash, AD 1000 – 1532. Open Archaeology, 2018.

Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümünü bitirdikten sonra, Uludağ Üniversitesi'nde Arkeoloji Yüksek Lisansı'nı tamamladı. Daha sonra, İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültür Yönetimi Bölümü'nde ikinci yüksek lisansına başladı ve Kültür Mirası üzerine odaklandığı bu programdan Kültür Mirası ve İletişim konulu teziyle mezun oldu.

You must be logged in to post a comment Login