Amazon’un Nadir Verimli Topraklarının Sırrı Çözüldü

Amazon’un verimli topraklarındaki fosfor, kalsiyum ve odun kömürü, yerli halkların değil, doğal süreçlerin tarıma uygun nadir alanlar yarattığını gösteriyor.

Yağmur ormanları ve tarım arazileri arasında dolambaçlı bir Amazon Nehri kolunun havada görünümü.

Araştırmacılar, uzun zamandır Kolomb öncesi eserlerin, bitki evcilleştirme belirtilerinin ve kontrollü ateşlerden kaynaklanan kömür kalıntılarının, oldukça asidik ve besin açısından fakir Amazon topraklarında ender verimli alanları yarattığını teorileştirdiler. 

Bununla birlikte, çevre araştırmaları profesörü Lucas Silva, Kuzeybatı Brezilya’daki Solimoes ve Negro nehirlerinin kesişme noktasına yakın, sıkça incelenen bir havzada Amazon’un kara toprağı olarak bilinen bu tür verimli toprağın radyokarbon tarihlemesinin farklı bir hikaye anlattığını söylüyor.

(Amazon’da Dev Yaratıkların 12.600 Yıllık Çizimleri Bulundu)

Silva’nın 14 kişilik araştırma ekibi bulgularını Nature Communications dergisinde yayınladı. Ekip, Amazon’un kara toprakları olarak adlandırılan verimli toprak parçalarını, yerli halkın uygulamalarının değil, yangın ve nehir taşkını gibi doğal süreçlerin yarattığını öne sürüyorlar. 

Çalışma alanı, Silva’nın 2009’dan beri ziyaret ettiği Brezilya Tarımsal Araştırma Şirketi’ne ev sahipliği yapıyor. Araştırmacılar, doğal orman yangınlarının ve nehir taşkınlarının, yerli halkın gelmesinden ve göçebe yaşamdan yerleşik yaşama geçmeye başlamadan yaklaşık 1.000 yıl önce bereketli noktalar oluşturduğu sonucuna vardılar. 

Silva, ‘’Yönetimin kronolojisini ve Amazon’un kara toprak verimliliğinde gözlemlenen kazancı elde etmek için gerekli olan nüfus yoğunluğunu çevreleyen doğal ortamla karşılaştırmak için yerel antropolojik bağlamın ışığında analizler yaptık.’’ diyor.

‘’Sonuçlarımız, büyük yerleşik nüfusların bölgede tarımın ortaya çıkmasından binlerce yıl önce toprakları yönetmek zorunda kaldığını gösteriyor. Büyük olasılıkla yerli halklar bilgilerini, Amazon’un merkezindeki toprak yönetimini ve bitki yetiştirme başlamadan önce olağanüstü yüksek verimli alanları belirlemek ve tercihli olarak yerleşmek için kullandılar.’’ 

Bölgedeki fosfor ve kalsiyum seviyeleri çok fazla miktarlarda ve hatta çevreleyen topraktan daha yüksek. 16 iz element ile bir korelasyon, verimliliğin yerinde oluşmadığını gösterdi. Ek olarak, neodim ve stronsiyumun izotopik oranları, nehir taşkınlıklarının yukarı havzadan besin ve odun kömürü sağladığını gösteriyor. 

Araştırmacılar, toprak ve geçmişteki muson yoğunluğunun yaklaşık 8.000 yıl önceki kurak bir dönemin ardından nehir dinamiklerinde iklime bağlı bir değişime işaret ettiğini söylüyor. Su baskınlarının yangın kargaşalarını azaltacağını, bölgesel bitki örtüsünü artıracağını ve araştırma alanındaki kara topraktaki minerallerle tutarlı olarak, ‘’su basmış ve su basmamış alanlarda farklı karbon ve besin birikimi modellerine neden olabileceğini’’ belirtiyorlar.

‘’Bulgularımız, Amazon kara topraklarının oluşumunu anlamaya ve sürdürülebilir arazi kullanımı ve koruma için uygulamaları yeniden yönlendirmeye giden bir yol olarak daha geniş bir peyzaj evrimine duyulan ihtiyacın altını çiziyor.’ Başka bir yerde de doğrulanırsa, hipotezimiz Amazon’daki insan etkisi anlayışımızı değiştirecek ve tropikal çevrenin sürdürülebilir kullanımı için yeni sınırlar açacaktır.’’ diyor Silva. 


University of Oregon. 5 Ocak 2021.

Makale: Lucas C. R. Silva, Rodrigo Studart Corrêa, Jamie L. Wright, Barbara Bomfim, Lauren Hendricks, Daniel G. Gavin, Aleksander Westphal Muniz, Gilvan Coimbra Martins, Antônio Carlos Vargas Motta, Julierme Zimmer Barbosa, Vander de Freitas Melo, Scott D. Young, Martin R. Broadley, Roberto Ventura Santos. 2021. A new hypothesis for the origin of Amazonian Dark Earths. Nature Communications. 12 (1)

İstanbul Üniversitesi Tarihöncesi Arkeolojisi mezunu. Aynı okulda Tarihöncesi Arkeolojisi bölümünde yüksek lisans yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login