Almanya’daki 3200 Yıllık Savaş Alanında Ölenler İnceleniyor

Arkeologlar, Almanya’daki Avrupa’nın en eski savaş alanında, yaklaşık 3250 yıl önce kimlerin savaştığı ile ilgili yeni ipuçları buldular.

Nehrin etrafına saçılmış kemik parçaları. F: Stefan Sauer

1980’li yıllardan itibaren insanlar, kuzeydoğu Almanya’daki Tollense Vadisi’ndeki nehir tortullarında eski hançerler, bıçaklar ve diğer silahlar bulmaya başladı. Ayrıca, birkaç kafatası da bulundu. 1996 yılında amatör bir arkeolog, okla delinmiş, yere yapışmış bir kol kemiğini keşfetti.

Ancak, bölgenin sistematik bir şekilde araştırılmasına 2007 yılına kadar başlanmadı. Arkeologlar son on yılda, Berlin’in yaklaşık 120 kilometre kuzeyinde, Tollense Nehri kıyısında yayılmış, gerçek bir savaş alanı keşfetti. Bu alan, MÖ 1250 yıllarına tarihleniyordu. Araştırmacılar kalıntılar arasında, çoğunlukla 20-40 yaşları arasında 140 kişiye ait iskelet, askeri teçhizat ve at kemikleri buldular.

Bu bölgenin keşfinden önce, metal kılıçlar, kaleler, şiddet tasvirleri ve bu dönemden kalma yara izleri taşıyan insan iskeletlerine rağmen, Tunç Çağı Avrupasına ait geniş savaş alanları bulunamamıştı.

(Almanya’da 3200 Yıllık Savaş Alanı Bulundu)

Tollense Vadisi’nde kazıları başlatan arkeologlardan biri olan Thomas Terberger, ekibinin artık gerçek bir savaş alanını araştırdığından emin olduğunu ve o gün bırakıldığı halde bulunmuş veya gömülmüş gerçek savaşçılara ulaştılarını belirtiyor.

“Buradaki insan kalıntılarını, aşağı yukarı öldükleri pozisyonda bulduğumuza çok eminiz. Şu ana kadar burada bulunanlar, muhtemelen katliamın yalnızca bir kısmını temsil ediyor. Çünkü kazanan taraf muhtemelen düşmanlardan silahlar yağmalamış ve ölü yoldaşlarının çoğunu daha saygılı bir defin için kurtarmıştı.”

Terberger, bu savaşa 2000 kişiden fazlasının katılmış olabileceğini tahmin ediyor.

Almanya’daki 3200 yıllık savaş alanında bulunan bir kafatasına bronz ok ucu saplanmış. F: Volker Minkus for the Tollensetal project

Savaşta çok sayıda yerel olmayan insan vardı

“Bu, yerel bir çatışma ölçeğinin çok ötesinde” diyen Thomas Terberger; “Bu, komşular arasında gerçekleşen bir kavgadan daha çok muhtemelen bölgedeki büyük bir savaştı.”

Terberger ve arkadaşları, savaşta kimlerin savaştığını daha net anlayabilmek için iskeletleri kimyasal olarak analiz etmeye karar verdi. Araştırmacılar, bir kişinin kemiklerinde coğrafi olarak özel bir imza bırakabilen, doğal olarak oluşan bir mineral olan stronsiyum gibi elementleri araştırdı. Örneğin, hayatının çoğunu İskandinavya’da geçiren biri, İspanya’da doğup büyüyen bir kişiden farklı bir stronsiyum elementine sahip olmalıydı.

(Yunanistan’daki 3500 Yıllık Savaşçının Yüzü Canlandırıldı)

Araştırmanın sonuçları, savaşta çok sayıda yerel olmayan insanın yer aldığını gösterdi. Maalesef, stronsiyum analizleri o kadar kesin özel sonuçlar vermiyor, arkeologlar bir haritaya gösterip, net bir şekilde “buradan geldiler” diyemiyor.

Sonuçlar en azından bu yerel olmayanların birçoğunun güneyden, belki de güney Almanya ve Orta Avrupa’dan geldiğini gösteriyor. Bu yorum, bazı arkeolojik buluntular ile birbirini destekliyor. Çünkü, savaş alanında bulunan Orta Avrupa tarzı ok uçları ve elbise pimleri, Kuzay Avrupa’da çok bulunmuyor.

Terlena, Tollense’deki savaştaki savaşçıların bu şekilde çok etnik kökene sahip olması, savaşçı olarak eğitilmiş savaşçıların dört bir yandan gelmiş insanlar olarak yorumlanabilir. Başka bir deyişle, bu savaşçılar, yerel bir anlaşmazlık içinde çiftliklerini savunan köylüler değil, profesyonellerdi.

(DNA Vasıtasıyla İlk Defa Kadın Viking Savaşçısı Kanıtlandı)

Arkeologlar hala savaşın merkezinde bulunan gizem için cevaplar arıyor: Neden savaşıyorlardı? Terberger, kendisinin ve ekibinin daha geniş peyzaj alanında daha fazla ipucu arayacağını söylüyor.


Live Science. 23 Ekim 2017.

Makale: Price, T. D., Frei, R., Brinker, U., Lidke, G., Terberger, T., Frei, K. M., & Jantzen, D. (2017). Multi-isotope proveniencing of human remains from a Bronze Age battlefield in the Tollense Valley in northeast Germany. Archaeological and Anthropological Sciences, 1-17.

Bilkent Üniversitesi Arkeoloji bölümü mezunu. Yine Bilkent Üniversitesi, Arkeoloji bölümünde yüksek lisans yapıyor. Klasik arkeoloji, müzeoloji ve dijital arkeolojiyle ilgileniyor.

You must be logged in to post a comment Login