Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesinde, arkeoloji meraklılarının radarına girmeyi fazlasıyla hak eden bir yer var: Aizanoi Antik Kenti.
Yaklaşık 5.000 yıllık geçmişiyle bu kent, sadece önemli bir kültürel miras değil, aynı zamanda zamana meydan okuyan bir anlatı.
Anadolu’nun en iyi korunmuş Zeus Tapınağı örneğine ev sahipliği yapan Aizanoi, kültürel yapısıyla da etkileyici. Roma döneminden kalma yapılar arasında dolaşırken, Zeus tapınağının duvarlarında Çavdar Tatarlarının çizimlerini görmek, buranın ne kadar katmanlı bir tarihe sahip olduğunu gösteriyor.
Aizanoi Antik Kenti kazıları, 2020 yılından beri Gürok Grup’un ana sponsorluğunda Kütahya Dumlupınar Üniversitesi tarafından yürütülüyor.
Zeus Tapınağı: Tanrıların Buluşma Noktası
Aizanoi’nin merkezinde, MÖ 3. bin yıla kadar giden bir höyüğün üzerine inşa edilen Zeus Tapınağı yer alıyor. İnşası MS 92 yılında, Roma imparatoru Domitianus’un döneminde başlamış, Hadrianus döneminde ise devam etmiş. Şaşırtıcı derecede sağlam kalmış bu tapınak, Anadolu’da bulunan Roma dönemine ait en iyi korunmuş Zeus tapınağı olarak biliniyor.
Tapınağın altında ise Anadolu’da pek rastlanmayan yüksek tonozlu bir galeri var. Bu galerinin ne amaçla kullanıldığına dair iki farklı görüş bulunuyor. Bir grup, bu alanın değerli sunuların depolanması için kullanıldığını düşünürken, diğer bir grup ise kentin yaklaşık 4 km güneyinde bulunan Kibele (Meter Steunene) kutsal alanının buraya taşındığını ve tapınakta hem Zeus’a hem de Kibele’ye tapınıldığını öne sürüyor. Tapınağın bir tanrı ve bir tanrıçanın buluşma noktası olması fikri, burayı daha da etkileyici kılıyor.
Tapınak ile ilgili en etkileyici detaylardan biri, olağandan farklı olarak sütunların tek parçadan yapılmış olması. Sanki tapınak, “Ben buradayım ve buradan hiçbir yere gitmiyorum” der gibi duruyor. Pronaos duvarlarında Grekçe ve Latince yazıtlar bulunuyor. Bu yazıtlarda, Hadrianus dönemine ait tapınağın tarım arazilerinin kiralarına dair tartışmalar ve kararlar yer alıyor.
Bizans döneminde kiliseye dönüştürülen tapınak, MS 13. yüzyılda Moğol istilası sonrası bölgeye gelen Çavdar Tatarları tarafından kale olarak kullanılmış. Duvarlara kazılmış atlar, okçular, süvariler ve kopuz çalan insanlar gibi çeşitli figürler bu döneme ait.
Macellum: Ticaretin Merkez Üssü
Aizanoi’de yer alan Macellum, antik dünyanın bilinen en eski borsası olarak kabul ediliyor. MS 2. yüzyılda inşa edilen bu yuvarlak yapı, et ve balık pazarı olarak kullanılıyordu. Yapının orthostat bloklarında yer alan yazıtlar, İmparator Diocletianus’un MS 301 yılında enflasyonla mücadele için çıkardığı “Tavan Fiyat Kararnamesi”nin (Edictum de Pretiis Rerum Venalium) hem Grekçe hem Latince olarak birer kopyasını içeriyor.
Bu değerli yazıtlar, antik ekonominin nasıl işlediğine dair ilginç ipuçları veriyor. Bir ressamın günlük ücreti 150 denarius, bir avukatın şikayet başına ücreti 250 denarius, bir duvar ustasının günlüğü 50 denarius… Burada durup Roma tüccarlarının pazarlık seslerini hayal etmek büyüleyici bir deneyim.
Tiyatro-Stadion Kompleksi: Antik Dünyanın Bilinen Tek Örneği
Aizanoi’deki Tiyatro-Stadion Kompleksi, antik dönemin ilginç yapılarından biri. İki devasa yapı – bir tiyatro ve bir stadion – aynı aks üzerinde yan yana inşa edilmiş ve sahne binasını ortak kullanıyorlar. Bu durum, antik dünyanın bilinen tek örneği ve mimari açıdan oldukça sıra dışı.
Kompleks, İmparator Domitianus’un döneminde kentte yaşanan büyük mimari hareketliliğin önemli parçalarından biri. MS 1. yüzyılda, varlıklı ailelerin bağışları sayesinde başlayan inşası MS 3. yüzyıla kadar sürmüş. Kompleksin inşası, Zeus Tapınağı ile eş zamanlı olarak yürütülmüş. Tapınak bittiğinde, Tiyatro-Stadion Kompleksinin ilk evresi de tamamlanmış ve oyun oynanabilecek duruma getirilmiş.
Tiyatro, orkestra çapının büyüklüğüyle Ephesos’tan sonra ikinci sırada geliyor. Yaklaşık 10.000 ila 15.000 seyirci kapasitesine sahip. Depremler sahne binasına fazlasıyla zarar vermiş ama ilk katın kireçtaşı duvarları hâlâ ayakta.
Stadion da tiyatro gibi farklı ama kendine has bir yapıya sahip. Alçak tribünleriyle, Anadolu’daki diğer stadionlardan ayrılıyor. Orta kısmında hafifçe genişleyen simetrik bir planı var. Batı tribününde, soylular için yapılmış localar bulunuyor. Korunan kalıntılar, stadiona farklı noktalardan girişlerin olduğunu gösteriyor.
Hamam-Palaestra Kompleksi: Antik dönemin sosyal merkezi
Aizanoi’deki Hamam-Palaestra Kompleksi, MS 2. yüzyılın ortalarında, Aizanoi’nin önemli ailelerinden Claudii ailesi tarafından inşa ettirilmiş, Bizans döneminde ise çeşitli eklentiler yapılmış. Hem dış hem iç yüzeylerinin mermer plakalarla süslenerek özenle inşa edildiğine dair kanıtlar var. Hamamın bir odasında apsis içinde sağlık ve temizlik tanrıçası Hygieia’nın mermerden bir heykeli de bulundu.
Hamamlar, antik dönemin en önemli sosyalleşme merkezlerinden biriydi. İnsanlar burada sadece yıkanmak için değil, aynı zamanda dedikodu yapmak, siyaset konuşmak veya sosyalleşmek için de toplanırdı.
Amazonlar Lahdi: Kurtarılan Değer
Aizanoi Antik Kenti’nin 3 km batısındaki nekropol alanında, 1990 yılında definecilerin kaçak kazısında bir bölümü ortaya çıkan ve Kütahya Müze Müdürlüğü’nün kazısıyla kurtarılan Amazonlar Lahdi, dünyanın en sağlam Amazonlar lahdi olarak biliniyor ve günümüzde Kütahya Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Kadın savaşçıların efsanevi dünyasına açılan bir kapı olarak Aizanoi’nin zengin tarihine bir katman daha ekliyor.
Aizanoi Kazıları: Gürok Grup Desteği
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Aizanoi Antik Kenti kazıları, 2020 yılından bu yana Gürok Grup’un ana sponsorluğunda Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPU) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından yürütülüyor. Anadolu’nun en iyi korunmuş Zeus Tapınağı’na ev sahipliği yapan bu kentte, geçmişe dair izler gün yüzüne çıkarılmaya devam ediliyor.
MÖ 3 bine dayanan tarihi ve tiyatro, stadyum, agora ve Anadolu’daki en iyi korunmuş Zeus Tapınağı, iki hamam, dünyanın ilk ticaret borsa binası, sütunlu cadde, Kocaçay üzerinde ikisi ayakta kalmış beş köprü, iki agora, gymnasium, Meter Steunene kutsal alanı, nekropoller, antik bir bent, su yolları ve kapı yapıları bulunuyor.
Gürok Grup desteğiyle süren Aizanoi Antik Kenti kazı çalışmalarında bugüne kadar; 2000 yıl öncesine ait, 2.10 metre yüksekliğe sahip erkek heykelinin yanı sıra Yunan mitolojisinde aşk tanrısı olarak bilinen “Eros” ile şarap tanrısı “Dionysos” ve yarı tanrı “Herakles”in heykel başları gün yüzüne çıkarıldı. Kazılarda ayrıca Romalı kadınların kullandıkları farklı renklerde allık, farlar ve çok sayıda parfüm şişesi bulundu.
You must be logged in to post a comment Login