Aydın’ın Karacasu ilçesindeki Afrodisias Antik Kenti’ndeki 2100 yıllık dev kent havuzu kazılarla gün yüzüne çıkartılıyor.
Fotoğraf muhabiri Ara Güler tarafından fark edilen ve geniş kapsamlı ilk çalışmaların 1961-1990 yılları arasında Prof. Dr. Kenan Erim öncülüğünde yapıldığı Afrodisias’ta, Erim’in vefatının ardından Oxford Üniversitesi’nden Prof. Roland R.R. Smith başkanlığında devam eden arkeolojik kazılarda, kentin en önemli mimari unsurlarından şehir havuzu ortaya çıkarılıyor.
Antik kentin büyüklüğüne oranla dev boyutlarda kalan kent havuzu, 2100 yıl öncesindeki Roma kentinin ihtişamını gösterdiği gibi o dönemin sosyal yaşantısına dair de önemli bilgiler sunuyor. Kentin küçük olmasına ve nüfusun az olmasına karşın, 170 metre uzunluğunda 30 metre genişliğinde ve 1 metre derinliğinde olan süs havuzunun, metropol atmosferini yakalamak için yapıldığı düşünülüyor. Araştırmacılar süs havuzunun büyüklüğünü, Roma döneminde şehirlerin mimari anlamında birbirleriyle yarış halinde olmasına bağlıyor.
Afrodisias’ın dünyanın önemli arkeolojik alanlarından biri olduğunu belirten kazı heyeti başkanı Prof. Smith, kazı çalışmaları son aşamaya gelen havuzun, milattan önce 1. yüzyıldan kalma olduğunu ve şehrin büyüklüğüyle kıyaslandığında devasa ölçekte olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
“Önümüzdeki yıl bütün havuzu gün yüzüne çıkartacağız ve projeyi tamamlamış olacağız. Bu park, ağaçlar, soylu mimari ve sudan oluşan kombinasyonu bulacağınız Roma döneminden gelmektedir. Burası, Roma döneminden kalma kazılarla çıkarılmış tek park ve o parkların eşsiz bir örneği.” dedi.
Park ve ortasında yer alan havuzun, son derece ihtişamlı bir yapı olduğunu, 5 yıldır sürdürdükleri çalışmalarda, hem havuzun yapımı ve kullanımında uygulanan mühendisliğe hem de o dönemin sosyal yaşantısına ilişkin çok önemli bilgilere ulaştıklarını belirten Smith, şu bilgileri verdi:
“Yaptığımız araştırmalar sonucunda havuzun etrafında palmiyeler bulunduğunu ve yazıtlar olduğunu gördük. Havuzun içerisinde küçük palmiye kalıntılarına rastladık. Havuzun etrafında su sirkülasyonunu sağlayan bir kanal var ve bu kanal içerisinde palmiye parçaları bulundu. Buranın büyük bir park olduğunu görüyoruz. Havuzdaki suyun kirlenmemesi için etrafında su sirkülasyonu yapmışlar. Dolayısıyla havuzdaki su sürekli yenileniyor.
Milattan önce 1. yüzyılda vatandaşlar bu parka gelip sohbet edip zaman geçiriyorlarmış. Havuzun etrafında çizilen grafitilerden insanların yaşam koşullarını görebiliyoruz. Yine aynı şekilde havuzun etrafındaki mermer ve sütunlarda dini motifler ve zeka oyunlarını görüyoruz. Yine buraya iyi veya kötü dileklerde bulunan insanların yazıları yer alıyor. Havuzun mimarisinde, Roma dönemine ait bildiğimiz bir sistem, yapı mevcut. O dönemki yerel liderler Roma’ya sık sık giderlerdi. Oradaki gördükleri mimariyi burada uyarlamışlar.”
AA
You must be logged in to post a comment Login