Afrika’daki İklimsel Dalgalanma, İnsan Evrimini Yönlendirmiş

Araştırmaya göre, eski El Nino benzeri hava modelleri, Sahra altı Afrika’da insanlar evrimleşirken çevresel değişimin başlıca itici güçleriydi.

Atalarımızın Afrika’daki evriminin iklim değişikliğinden epey etkilendiği biliniyor, ancak bu değişimin doğası ve etkisi günümüzde yeterince anlaşılmış değil. Buzul-buzullar arası döngüler, dünyanın pek çok yerindeki iklim değişikliği modellerini fazlaca etkiliyorlar, bu sebeple insan evriminin en kritik dönemlerinde, yani geçtiğimiz 1 milyon yıllık süreçte, Afrika’da gerçekleşen çevresel değişimlerin de bu döngülere bağlı olduğu varsayılıyor. Bu buzul döngüleri tarafından yönlendirilen ekosistem değişikliklerinin, insan evrimini tetikleyip ilk insanların yayılımına sebep olduğu da düşünülüyor.

Proceedings of the National Academy of Sciences’da yayınlanan bir makale bu görüşlere itiraz ediyor. Dr. Kaboth-Bahr ile disiplinlerarası katılımcıların bir araya geldiği uluslararası bir grup, Afrika’daki iklim değişikliklerinin ana etmenlerinin antik El Niño benzeri hava modelleri olduğunu tespit etti. Ekip, bu tespit sayesinde insan evriminin var olan iklimsel temelini yeniden değerlendirme olanağı buldu.

(İklim Değişikliği, İnsan Türlerinin Yok Oluşunun Nedeni Olabilir)

Yağmuru Takip Etmek

Dr. Kaboth-Bahr ve ekip arkadaşları, yağışlı veya kurak iklim şartlarının kıtaya hâkim olduğu zamanların kapsamlı bir uzamsal resmini oluşturmak adına, geçtiğimiz 620.000 yıllık süreci kapsayan 11 iklim arşivini bir araya getirdi. “Doğu ve batı arasında adeta iklimsel bir ‘tahterevalli’ ile karşılaşmak bizi şaşırttı, bu görsel, günümüz Afrika’sındaki yağış dağılımını büyük oranda etkileyen El Niño hava fenomeninin yarattığı modele çok benziyor.” diye açıklıyor araştırmayı yürüten Dr. Kaboth-Bahr.

Yazarlar, söz konusu “iklimsel dalgalanmanın” oluşmasının arkasındaki sebebin, tropik Pasifik Okyanusu’nun, Ekvator boyunca uzanıp tropiklerdeki yağışı veya kuraklığı etkileyen, Walker Dolaşımı adıyla bilinen, konveksiyon hücreleri kuşağının üzerindeki temel etki olduğu sonucunu çıkardı. Veriler; Afrika’nın doğusu ve batısı arasında 100.000 yıllık zaman aralıklarıyla gerçekleşen iklimsel kaymalar olduğunu, bu kaymalar dolayısıyla yağışlı bölgelerle kurak bölgelerin yer değiştirdiklerini, üstelik bu olayla beraber bitki örtüsünde ve hayvan topluluklarında büyük değişikliklerin de gerçekleştiğini açıkça gösteriyor.

“Kurak ve yağışlı dönemler arasında gerçekleşen bu kaymanın Doğu ve Batı Afrika’daki hayvanlar ile bitkilerin yayılımı ve evrimi üzerinde etkisi olmuş gibi gözüküyor.” diye açıklıyor Dr. Kaboth-Bahr. “Yani, oluşan çevresel karmaşa, insan evriminin ve erken demografisinin önemli bir bileşeni olmuş olabilir.”

Bilim insanları, erken insan evrimini tetikleyen tek etmenin iklim değişikliği olmadığını, ancak bu yeni araştırma sayesinde erken atalarımız ile çevrelerinde gerçekleşen düzensizlikler arasında sıkı bir bağ olduğunu gösteren yepyeni bir bakış açısı edindiklerine inanıyorlar.

“Afrika’daki pek çok hayvan türünün dağılımıyla tanımladığımız modellerin uyuştuğunu, evrimsel tarihlerinin Doğu ve Batı Afrika arasındaki dalgalanmaya işaret ettiğini görüyoruz.” diye ekliyor Dr. Eleanor Scerri.

Makalenin yazarlarından birisi olan Dr. Scerri, Almanya’daki Max Planck İnsan Tarihi Bilimi Enstitüsü’nde evrimsel arkeolog olarak çalışıyor. “İnsanlarla aynı çevresel baskılara maruz kalan bu hayvanlar, atalarımızın evirildiği ortamların işaretlerini taşıyorlar. Dolayısıyla insan atalarımızın Afrika kıtasına yayılımı bu hayvanlarınkine benzer bir dağılımda gerçekleşmiş olabilir.”

Ekotonlar: Farklı Ekolojik Sahalar Arasındaki Geçiş Bölgeleri

Araştırma, Doğu ve Batı Afrika arasında kayan tahterevalli benzeri yağış olayının oldukça önemli ekotonal bölgelerin, yani farklı ekolojik sahalar arasındaki geçiş bölgelerinin, oluşmasına sebep olduğunu öne sürüyor.

“Ekotonlar çeşitlilik açısından zengin, kaynağın bol bulunduğu sabit ortamlar sağladı. Bu tarz ortamların insanlar ve diğer hayvan türleri için önemli olduğu düşünülüyor” diye ekliyor Dr. Kaboth-Bahr.

Bilim insanlarına göre Afrika’nın iç tarafları uzun süreli nüfus devamlılığı için oldukça uygundu. “Afrika’nın her yerinde türümüzün erken üyelerinin arkeolojik izlerine rastlıyoruz.” diyor Dr. Scerri, “ancak yenilikler geçicidir ve çoğunlukla tekrarlanırlar, bu da nüfus tarihimizde yerel nüfusun devamlı artıp tekrar çöktüğünü gösteriyor. Ekotonal bölgeler uzun süreli nüfus devamlılığını sağlayacak bölgeler yaratmış olabilir, bu da yerel nüfuslar sık sık yok olsa dahi büyük nüfusların varlıklarını sürdürdüğünü gösteriyor.”

“Bu durağanlık, değişim ve yok oluş olaylarını yeni bir iklimsel temel sayesinde tekrar gözden geçirmek insan geçmişi hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağlayacak,” diyor Dr. Kaboth Bahr. “Elbette insanların iklim değişikliği karşısında tamamen savunmasız olduğu anlamına gelmiyor bu; ancak, değişen yaşam alanının yaşamaya elverişliliği demografiyi kesinlikle etkilemiş olmalı, ne de olsa insan evrimi farklı toplulukların kaynaşması sonucu gerçekleşen genetik ‘değiş-tokuşlar’ da insan evrimini destekleyen olaylardı.” 


Max Planck Institute for the Science of Human History. 31 Mayıs 2021.

Makale: Kaboth-Bahr, S., Gosling, W. D., Vogelsang, R., Bahr, A., Scerri, E. M., Asrat, A., … & Trauth, M. H. (2021). Paleo-ENSO influence on African environments and early modern humans. Proceedings of the National Academy of Sciences, 118(23).

Ege Üniversitesi İngilizce Mütercim ve Tercümanlık bölümü öğrencisi.

You must be logged in to post a comment Login