Azerbaycan’da 3.800 Yıllık Zengin Bir Savaşçı Kurganı Bulundu

Azerbaycan’ın Keşikçidağ bölgesindeki arkeolojik kazılarda, Orta Tunç Çağı’na tarihlenen zengin bir savaşçı kurganı gün yüzüne çıkarıldı.

C: Keşikçidağ kazıları

Yaklaşık 3.800 yıl öncesine tarihlenen bu mezar, hem buluntularıyla hem de yapısal özellikleriyle dikkat çekiyor.

Kazılar, Azerbaycan Kültür Bakanlığı’na bağlı Kültürel Mirasın Korunması Devlet Hizmeti ile Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Arkeoloji ve Antropoloji Enstitüsü’nün ortaklaşa yürüttüğü “Keşikçidağ Bilimsel Arkeolojik Kazılar ve Yaz Okulu” projesi kapsamında gerçekleştirildi.

(İlgili: Batı Azerbaycan’da 1300’den Fazla Tarihöncesi Kurgan Belirlendi)

Beş yıldır aralıksız sürdürülen ve ülkede arkeoloji alanında ilk sistematik yaz okullarından biri olan bu proje, Azerbaycan arkeolojisinde özgün buluntularla zenginleşen bir geleneğe dönüştü. Proje süresince yaklaşık 2000 katılımcı arkeolojik kazı sürecine dahil oldu.

C: Keşikçidağ kazıları

Proje, Ceyrançöl platosunda yer alan ve yerel halk arasında “Yovşanlıdərə” olarak bilinen alanda yürütülüyor. Kazılara, AMEA Arkeoloji ve Antropoloji Enstitüsü’nün kıdemli araştırmacısı, tarih bilimleri doktoru, doçent Şamil Necefov liderlik ediyor.

Son kazı sezonunda ise Orta Tunç Çağı’na tarihlenen, çapı 28 metre, yüksekliği 2 metre olan ve bir komutana ait olduğu düşünülen kurganda zengin buluntular ortaya çıkarıldı.

C: Keşikçidağ kazıları

Eni 2 metre, uzunluğu 6 metre ve derinliği 3 metre olan kurganın mezar odası üç bölüme ayrılmış: insan iskeletinin ve eşyalarının bulunduğu oda, seramik kapların yer aldığı oda ve tamamen boş bırakılmış bir oda.

Bu yapısal bölünme, öteki dünyaya inanışın bir ifadesi olarak, merhumun ruhunun beslendiği ve huzur bulduğu alan şeklinde yorumlanıyor.

C: Keşikçidağ kazıları

Kurganda yarı bükülmüş pozisyonda gömülmüş ve boyu 2 metreden uzun olan bir savaşçının elinde dört uçlu tunç mızrak ucu bulundu. Ayrıca ayak bileği civarında bronz süs eşyası, cam boncuklar, obsidyenden yapılmış iş aletleri ve 12 adet zengin bezemeli seramik kap keşfedildi.

Söz konusu kapların boyun ve omuz bölgeleri karmaşık nokta tipi dövme ve baskı motiflerle süslenmiş, içleri beyaz dolgu maddesi ile doldurulmuş. Kapların içinde ise, öteki dünya için sunulmuş gıda olarak yorumlanan keçi, inek, at ve yaban domuzuna ait pişmiş kemik kalıntıları tespit edildi. Bu buluntular, dönemin askeri teknolojisi, sosyal yapısı ve defin ritüellerine dair önemli veriler sunuyor.

C: Keşikçidağ kazıları

Ortaya çıkarılan iskeletin anatomik durumu ve mızrağın yerleşim biçimi, bu bireyin savaşçı statüsünde olduğunu ve muhtemelen özel bir ritüelle defnedildiğini gösteriyor. Bu tip mızrak ucu yalnızca Azerbaycan’da değil, tüm Güney Kafkasya’da son derece nadir rastlanan buluntular arasında yer alıyor.

Kurganın üst örtüsünde, 50 cm kalınlığında bir toprak tabakasının altında, her biri 1 ton ağırlığında, 60 cm genişliğinde ve 2 metre uzunluğunda 14 adet karşılıklı yerleştirilmiş taş bloklar ile baş kısmında öküz biçimli taş bir idol ortaya çıkarıldı. Toprak yapılı bu kurganda ayrıca, kireçtaşından yapılmış dairesel bir mühür bulundu. Söz konusu mühür, erken dönem idari yapı ve mülkiyet kavramlarına dair yeni bilgiler sunuyor.

C: Keşikçidağ kazıları

Araştırmacılar, bu projenin en önemli yönlerinden birinin, bulunan her bir eserin yerinde grafik tasvirlerinin ve bilimsel çizimlerinin profesyonelce hazırlanması, yapısal ve işlevsel özelliklerinin belgelenmesi, parçalanmış halde bulunan maddi kültür örneklerinin yerinde restore edilmesi olduğunu söylüyor.

C: Keşikçidağ kazıları

Keşikçidağ Kurganları adıyla literatüre giren bu alan, artık sadece Azerbaycan için değil, uluslararası akademik çevreler için de önemli bir araştırma sahası. Karbon-14 tarihlendirme, izotop analizi ve metalurjik incelemelerle buluntuların daha detaylı olarak incelenmesi planlanıyor. Ayrıca, proje sonunda kapsamlı bir bilimsel yayın hazırlanması hedefleniyor.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login