Aborjin Mesaj Çubukları: Karmaşık Bir Yazılı İletişim Sistemi

Aborjinlere ait mesaj çubukları, karmaşık bir yazılı iletişim sistemini keşfetmek i̇çin etkileyici bir bakış açısı sunuyor.

Noel Pearson, 2023 Garma Festivali sırasında gurtha’yı (ataların ateşi) tasvir eden bir mesaj çubuğuyla. C: AAP Image/Mick Tsikas

Yazı sistemlerini düşündüğümüzde her bir sembolün (harf) bir temel ses birimini; örneğin bir ünsüz ya da ünlüyü temsil ettiği alfabe tabanlı yazı sistemini aklımıza getiririz.

Kolonileşme sırasında Avustralya kıyılarına ilk gelenler muhtemelen yazılı dil konusunda benzer bir fikre sahipti. Bu nedenle, Aborjin halklarının yazılı bir dile sahip olmadığı sonucuna hızla vardılar. Ancak bu görüş pek de doğru değil.

Geleneksel iletişim araçları olarak kullanılan Aborjin mesaj çubukları, son derece gelişmiş ve kendine özgü bir iletişim biçiminin ipuçlarını sunuyor.

Yazılı ve Sözlü Bir Dil

Aborjin mesaj çubukları uzun mesafelere mesaj iletmek için geleneksel olarak kullanılan el yapımı ahşap nesnelerdi. Avustralya genelinde mesaj çubuklarının yaygın olarak kullanıldığına dair kanıtlar var. Ve mevcut veri tabanı hala bu çubukların kullanıldığı farklı bölgeleri ve deşifre edilen mesajları haritalamaya devam ediyor.

Mesaj çubukları genellikle belirli anlamlar iletmek için dikkatle işlenmiş kazınmış veya boyanmış semboller, çizgiler, noktalar ve şekiller içeriyor.

(İlgili: Bu Aborjin Ritüeli Yaklaşık 12.000 Yıldır Aktarılıyor!)

Mesaj çubukları kitaplar ya da mektuplar gibi bağımsız birer metin değildi. Bunun yerine bir haberci tarafından iletilen sözlü mesajlarla tamamlanmaları gerekiyordu. Bu haberci, bazen mesajın içeriğine göre kırmızımsı-kahverengi doğal bir toprak boyasıyla vücut boyaması yapar ve mesajı iletmek için özel kıyafetler giyerdi.  Bu, çubuğun sembollerinin alıcı tarafından doğru bir şekilde yorumlanmasını sağlardı.

Haberci, çubuğu teslim etmek ve sembollere hayat ve anlam veren sözleri söylemekle görevliydi. Bir mesaj çubuğu bir etkinliğin tarihi, yeri ve amacını temsil eden basit semboller içerebilirdi. Semboller görsel anlam taşırken sözlü anlatımlar bağlamı sağlardı.

Önemli bir mesaj göndermeniz gerektiğini hayal edin. Belki bir düğüne davet veya bir trajik olayın haberi. Mesajınızı oluştururken amaçladığınız anlamın doğru yorumlanması için doğru kelimeleri dikkatlice seçersiniz.

Benzer şekilde göndericinin mesaj çubuğuna kazıdığı semboller ve eşlik eden sözlü mesaj da aynı işlevi görüyordu.

Köklü Bir Yazı Geleneği

Piktografik yazı; fikirlerin, nesnelerin veya seslerin görsel sembollerle temsil edildiği bir yazı sistemidir ve yazının evriminde temel bir aşamayı temsil eder.

Sesleri temsil etmek için harfler kullanan yazı sistemlerinin aksine piktografik sistemler temsil ettikleri şeyle doğrudan benzerlik gösteren resimler kullanır. Bazı sistemler ise kelime veya heceler için özel semboller kullanarak daha karmaşık bir hale gelir.

Örneğin, Antik Mısır hiyeroglifleri başlangıçta bir piktografik yazı sistemi olarak ortaya çıkmış, daha sonra logosillabik (Resim-hece yazısı) bir sisteme dönüşmüştü.

Erken dönem Mısır piktografik yazısının bir örneği olarak Kral Narmer’in Yukarı ve Aşağı Mısır’ı birleştirmesini tasvir eden ve törensel bir eser olan Narmer Paleti gösterilebilir.

Narmer Paleti MÖ 31. yüzyıla tarihleniyor ve şimdiye kadar bulunan en eski hiyeroglif yazıtlarından bazılarını içeriyor. C: Wikimedia Commons

Narmer Paleti’ndeki oymalar çoğunlukla görsel olan ve hayvanlar, araçlar ve vücut parçaları gibi nesneleri temsil eden erken hiyeroglif sembollerini içeriyor.

Benzer şekilde Orta Amerika’daki Azteklerin yazısı da başlangıçta piktografik bir sistem olarak ortaya çıkmıştı. Aztekler, olayları soy ağaçlarını ve dini ritüelleri kaydetmek için piktogramlar kullanmışlardı.

Örneğin, Codex Borbonicus, İspanyolların bölgeyi işgal etmesinden önce Aztek rahipleri tarafından hazırlanmış önemli bir yazılı kaynak. Bu belge, dini, takvimsel ve törensel bilgileri içeriyor.

Aztek kutsal takviminin 13. trecenasını gösteren Codex Borbonicus. C: Wikimedia Commons

Aztek ve erken Mısır piktogramlarına benzer şekilde mesaj çubuklarındaki semboller de karmaşık ve kültürel olarak önemli bilgiler taşıyor.

Bu semboller bulunduğu bölgeye ve mesajın amacına bağlı olarak farklılık gösteriyor. Yaygın semboller arasında düz çizgiler, noktalar, konsantrik daireler, çapraz çizgiler veya geometrik desenler, hayvan izleri ve dalgalı çizgiler bulunuyor. Bu sembollerin anlamı ise ait oldukları bölgeye ve mesajla birlikte verilen bağlama bağlı olarak farklılık gösteriyor.

Yazılı sistemler tarihsel olarak Avrupa merkezci bakış açılarıyla sıklıkla eksik ya da ilkel yazı olarak görüldü. Bu bakış açısı, Yerli bilgi sistemlerinin marjinalleştirilmesine katkıda bulundu. Aborjin halklarının yazılı bir dilden yoksun olduğu iddiası, Aborjin halklarının kültürel gelişmişliğini yok saymak ve gayri meşrulaştırmak için tasarlanmış sömürgeci gündemlerden doğan yanlış bir temsil.

Mesaj çubukları, kaya sanatı ve oymalar (petroglifler) gibi diğer Aborjin grafik ifade biçimleri de bu anlatıya meydan okuyor. Bu eserler, Aborjin halklarının sözlü geleneklerle iç içe geçmiş karmaşık görsel iletişim sistemleri geliştirdiğini gösteriyor.

Güney Avustralya’daki Chambers Gorge’da fotoğraflanan Aborjin kaya sanatı, piktograf yazısının başka bir biçimi olabilir. C: John Morton/flickr

Aborjin mesaj çubuklarını piktografik iletişim sürecinin bir parçası olarak tanımak, bunları yazılı iletişim biçimi olarak meşrulaştırıyor ve insanlık tarihindeki entelektüel başarılar yelpazesinde oynadıkları rolü onurlandırıyor.

Yazının Kapsamını Anlamak

Aborjin grafik yazı sistemlerinin küçümsenmesi, yazılı dili yalnızca alfabe sistemleriyle eşitleyen daha geniş bir sömürgeci önyargıyı yansıtıyor. Piktografik yazının meşruiyetini kabul ederek, Aborjin halklarının kültürel uygulamalarını onaylamış ve yazmanın ne anlama geldiğine dair anlayışımızı genişletmiş oluruz.

Yazı yazmak yalnızca sembolleri bir yüzeye kazımaktan ibaret mekanik bir eylem değil. İnsanların anlam aktardığı, bilgiyi koruduğu ve zaman ve mekân ötesi bağlantılar kurduğu bir araç. 

Avustralya Müzesi’nde tutulan mesaj çubukları. C: Wikimedia Commons

Mesaj çubukları, Aborjin bilgi ve iletişim sistemlerinin güçlü bir kanıtı. Bu eserler, yazıyı nasıl tanımladığımızı ve ona nasıl değer biçtiğimizi yeniden değerlendirmemizi gerektiriyor. Ayrıca, alfabetik olmayan iletişim sistemlerini marjinalleştiren sömürgeci mirasla yüzleşilmesi için bir çağrı niteliğinde.

Yazı tekil bir icat değil. Çok çeşitli, çok yönlü bir insan çabası. Mısır’ın hiyeroglifleri ve Aztek yazıları gibi, mesaj çubukları da yaratıcılarının entelektüel ve yaratıcı kapasitelerinin güçlü sembolleri.


The Conversation. Athena Lee. 14 Ocak 2025.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü öğrencisi. Tarih ve arkeoloji ile ilgileniyor.

You must be logged in to post a comment Login