7.000 Yıllık Kemikteki Zehirli Ok, Bilinen En Eski Örnek Olabilir

Güney Afrika’daki 7.000 yıllık bulgu, ok zehri yapmak için malzemeleri karıştırmanın en eski kanıtını barındırıyor.

Zehir uçlu ok bir sığırın kemiğinde bulundu. Üç kemik ok ucu parçası ve zehirli madde görülebiliyor. C: Dr Aliénor Duhamel

7.000 yıldan daha uzun bir süre önce, tarihöncesi bir kimyager ölümcül bir zehir karışımı hazırladı, karışımı dikkatlice bir okun ucuna sürdü ve ardından onu bir uyluk kemiğinden yapılmış bir sadak içine yerleştirdi. 2025 yılına geldiğimizde, bu anın fiziksel kalıntıları hâlâ varlığını koruyor ve bu, dünyada çok bileşenli ok zehirinin en eski açık kanıtı olarak kabul ediliyor.

Arkeologlar, Güney Afrika’daki Kruger Mağarası’nda 1980’lerin başında bir sığırgiller türüne ait bir uyluk kemiği keşfetti. Bu kemik, MÖ 6.222 ile MÖ 3.901 yılları arasında mağarada yaşamış insanlara ait bir tabakanın içinde bulundu. İlk yapılan X-ray analizleri, kemiğin ilik boşluğunda üç kemik ok ucunun kalıntılarının bulunduğunu ortaya çıkardı. Ancak, Johannesburg Üniversitesi’nden araştırmacılar, iskelet kalıntılarını tekrar incelediklerinde önceki keşifte gözden kaçırılmış önemli bir detay fark etti.

Ekip, iki farklı kimyasal analiz yöntemi kullandı: gaz kromatografisi ile kütle spektrometresi ve ultra yüksek performanslı sıvı kromatografisi. Bu tekniklerle ok uçlarını çevreleyen kimyasal matrisi analiz eden araştırmacılar, tarihöncesi ok zehirleriyle yakından ilişkili birkaç madde tespit etti.

Tespit edilen kimyasallar – digitoksin ve strofantidin – kalp fonksiyonlarını bozarak ölümcül etki yaratıyor. Ayrıca araştırmacılar, risinoleik asit kalıntıları da buldu. Bu, üçüncü bir zehir olan risin’in de bu karışıma eklenmiş olabileceğini düşündürüyor.

Çalışmada, araştırmacılar zaman içinde büyük proteinlerin ve polisakkaritlerin temel bileşenlerine ayrıştığını ve bu nedenle bazı bileşiklerin tespit edilememiş olabileceğini belirtiyorlar. Örnek oldukça iyi korunmuş olmasına rağmen, numunenin yaşı nedeniyle hangi maddelerin artık tespit edilemediği bilinmiyor.

(İlgili: Paleolitik Avcılar 54.000 Yıl Önce Zehirli Oklar Kullanmış Olabilir)

Belirlenen tüm zehirler bitki kökenli, ancak farklı bitki türlerinden elde edilmiş. Bu da tarihöncesi avcının ileri düzey farmakolojik bilgiye sahip olduğunu gösteriyor. Ayrıca, bazı kimyasalların bölgeye özgü olmayan bitkilerden gelmiş olabileceği düşünülüyor. Bu durum, malzemelerin uzak bölgelerden temin edilmiş olabileceğini ortaya koyuyor.

İnsanların zehirli uçlu okları ne zaman kullanmaya başladıkları kesin olarak bilinmiyor, ancak böyle bir tekniğin avcılara büyük bir avantaj sağladığı açık. Homo sapiens, hayvanlar âlemindeki en iyi uzun mesafe koşucularından biri. Bu yetenek, avlarını uzun süre takip etmelerine ve tükenme noktasına gelene kadar kovalamalarına olanak tanıdı.

İsabetli bir ok, bu süreci hızlandırabilir – zehirli bir ok ise daha da fazla hızlandırır.

Daha önce yapılan araştırmalarda, Güney Afrika’daki Border Mağarası’nda 24.000 yıllık risinoleik asit kalıntıları tespit edilmişti. Bu madde, hint yağı bitkisinden (Ricinus communis) elde ediliyor. Bitkinin tohumları, ölümcül bir zehir olan risin içeriyor, ancak hint yağı tıbbi amaçlarla veya deri işleme için de kullanılabiliyor. Aynı kimyasal, bir ahşap kaşık üzerinde de bulundu – ki bu, öldürücü bir nesne olarak değerlendirilemez.

Bazı bilim insanları, Fransa’da bulunan 54.000 yıllık taş uçların zehirli ok uçları olarak kullanılmış olabileceğini öne sürüyor. Ancak, bu hipotez hâlâ kesinlik kazanmış değil.

Şimdilik, bu son araştırma şimdiye kadar keşfedilen en eski ve kesin kanıtlı karmaşık av zehri tarifini ortaya koyuyor. Bu bulgu, insanlık tarihinde zehir kullanımının ilk örneklerini anlamada önemli bir kilometre taşı olarak kabul ediliyor.


IFL Science. 28 Ocak 2025.

Makale: Bradfield, J., Dubery, I. A., & Steenkamp, P. A. (2024). A 7,000-year-old multi-component arrow poison from Kruger Cave, South Africa. iScience, 27(12).

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login