Sibirya’da Donmuş 35.000 Yıllık Kılıç Dişli Kedi Yavrusu Bulundu

Sibirya’nın donmuş topraklarında, bıyıkları ve pençeleri bile korunmuş 35.000 yıllık bir kılıç dişli kedi yavrusu bulundu.

Sibirya’nın donmuş topraklarından çıkarılan genç bir kılıç dişli kedinin mumyalanmış başı. C: Lopatin vd., 2024.

Araştırmacılar, 2020 yılında Sibirya’nın donmuş topraklarından çıkarılan mumyalaşmış kalıntıları inceledi ve bunun en az 35.000 yıl önce ölen üç haftalık bir kılıç dişli kedi yavrusuna ait olduğunu belirledi.

Sibirya’nın donmuş topraklarından çıkarılan bu yavru kılıç dişli kedinin bıyıkları ve pençeleri hâlâ yerinde duruyor. Yeni bir analize göre, Rusya’nın kuzeydoğusundaki Sakha Cumhuriyeti’nde (diğer adıyla Yakutistan) bulunan yavru kedinin başı ve üst gövdesi şaşırtıcı derecede iyi korunmuş durumda. Araştırmacılar, kalıntılarla birlikte bir buz bloğu içinde pelvik kemikler, bir uyluk kemiği ve kaval kemiklerini de buldu. Hayvanın ölümüne neyin sebep olduğu ise hâlâ bilinmiyor.

(İlgili: Kılıç Dişli Kediler, Uzun Köpek Dişlerini Nasıl Evrimleştirdi?)

Bu tür iyi korunmuş kılıç dişli kedi kalıntılarına rastlamak son derece nadir bir durum. Araştırmacılar, kedinin Homotherium latidens türüne ait olduğunu belirledi. Bulgular, Scientific Reports dergisinde yayımlandı.

Kılıç dişli kediler, Pliyosen (5,3 milyon ila 2,6 milyon yıl önce) ve erken Pleistosen (2,6 milyon ila 11.700 yıl önce) dönemlerinde dünya genelinde yaşamıştı. Ancak bu grubun Pleistosen’in sonlarına doğru (son buzul çağı) daha az yaygın hale geldiği düşünülüyor.

Araştırmacılar, yavru kedinin iskeletini 3 boyutlu bilgisayar modeli kullanarak yeniden oluşturdular. C: Lopatin vd., 2024.

Araştırmacılar, çalışmada şunları söylüyor: “Uzun bir süre boyunca, Homotherium’un Avrasya’daki en son varlığı Orta Pleistosen’e [770.000 ila 126.000 yıl önce] tarihlendiriliyordu. Ancak Yakutistan’da bulunan Homotherium latidens mumyası, bu cinsin yayılımını anlamamızda çığır açıyor ve Asya’da Geç Pleistosen’de [126.000 ila 11.700 yıl önce] de var olduğunu doğruluyor.”

Donmuş küçük mumya, Homotherium latidens türünün buzul çağı koşullarına oldukça iyi adapte olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar, kalıntıyı modern bir üç haftalık aslan (Panthera leo) yavrusuyla karşılaştırdı ve kılıç dişli kedinin daha geniş patilere ve bugünkü kedilerin bilek eklemlerindeki şok emici karpal yastıklara sahip olmadığını belirledi. Bu adaptasyonlar, kılıç dişli kedilerin karda kolayca yürümelerini sağlarken, mumyada gözlemlenen kalın ve yumuşak kürk onları kutup soğuklarından koruyordu.

Aslan ile yapılan karşılaştırma, kılıç dişli kedilerin daha büyük bir ağıza, daha küçük kulaklara, daha uzun ön uzuvlara, daha koyu tüylere ve çok daha kalın bir boyna sahip olduğunu ortaya koydu. Daha önceki araştırmalar, yetişkin Homotherium iskeletlerinden bu kedilerin kısa gövdelere ve uzun uzuvlara sahip olduğunu gösteriyordu. Ancak bu yeni çalışma, bu özelliklerin daha üç haftalıkken bile mevcut olduğunu kanıtladı.

A, B, C, Homotherium latidens, donmuş mumya, sağ ön pençe; Rusya-Yakutya, (D) Panthera leo. C: Lopatin vd., 2024.

Radyokarbon tarihleme, mumyanın kürkünün en az 35.000 yıl, muhtemelen 37.000 yıldır donmuş toprakta gömülü olduğunu gösterdi. Kalıntılar, 2020 yılında Yakutistan’daki Badyarikha Nehri kıyılarından çıkarıldı ve bu keşif, araştırmacılara H. latidens’in fiziksel özelliklerini — kürk yapısı, burun şekli ve kas kütlesi dağılımı dahil — ilk kez tanımlama fırsatı verdi.

Mumya, keskin pençeleri ve bıyıkları ile dikkat çekici bir şekilde korunmuştu. Ancak araştırmacılar, “Mumyanın kirpikleri korunmamıştı” diye not düştü.

Yeni analiz, mumyanın türünü ve en belirgin özelliklerini ortaya koydu, ancak yazarlar şimdiden yeni bir makale üzerinde çalışıyor. Keşfin anatomik özellikleri, sonraki bir çalışmada daha ayrıntılı olarak ele alınacak.


Live Science. 16 Kasım 2024.

Makale: Lopatin, A.V., Sotnikova, M.V., Klimovsky, A.I. et al. (2024). Mummy of a juvenile sabre-toothed cat Homotherium latidens from the Upper Pleistocene of Siberia. Sci Rep 14, 28016.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login