Hazine’nin Altında Bulunan 12 İskeletten Ne Öğrenebiliriz?

Petra’da, Hazine Binasının altındaki gizemli bir mezarda keşfedilen 12 antik iskelet, bize antik şehir hakkında önemli bilgiler verebilir.

Petra Hazinesi’nin altına gömülen Nebati iskeletlerinden biri. C: Discovery’s Expedition Unknown

Ürdün’ün Petra kentinde, Khazneh’in (Hazine) hemen önünde yer alan 2.000 yıllık büyük bir mezarda, 12 iskelet bulundu. Kazı çalışmaları sırasında, iskeletlerin yanı sıra seramik, bronz, demir ve çanak çömlekten yapılmış mezar eşyaları da ortaya çıkarıldı. Arkeologlar, bu nadir araştırma fırsatının, Petra’nın antik halkı olan Nebatiler ve onların kültürü hakkında neler ortaya koyabileceği konusunda oldukça heyecanlı.

En çok dikkat çeken keşiflerden biri, birçok haberde “kutsal kâse” olarak adlandırıldı ve bu, Indiana Jones ve Son Macera filminde Hazine’de bulunan hayali kadehle benzerlik taşıdığı şeklinde yorumlandı. Ancak aslında bu, içene sonsuz yaşam sunan bir kadeh değil, mütevazı bir çömlek kap.

Kaplar arasındaki benzerlikler, sanatın yaşamı taklit etmesinden ziyade, Lucasfilm Ltd.’nin arşiv direktörü Deborah Fine tarafından yürütülen Nebati çömlekçiliği üzerine titiz araştırmaların bir sonucu. Nebati çömlekleri oldukça incedir—genellikle yalnızca 1,5 mm kalınlığında—ve törensel amaçlara veya yerel kullanıma daha uygun olup, daha kalın ve dayanıklı olan Roma çömleklerine kıyasla uzun mesafelerde seyahat etmek için pek elverişli değildir. Nebati çömlekleri ayrıca genellikle çiçekler, figürler ve geometrik motifler gibi resimlerle süslenmişti. Bu tarzlar, Petra’nın önemli bir ticaret noktası olma statüsünü ve Nebatilerin yaratıcı becerilerini yansıtıyor.

(İlgili: Petra’nın Ünlü Hazine Binasının Altında Gizli Bir Mezar Keşfedildi)

Yeni keşfedilen mezarda gömülen kişilerin kimlikleri hakkında henüz bir bilgi bulunmamakla birlikte, ayrı ayrı lahitlerde yer almaları ve Hazine’de konumlandırılmaları yüksek statüde olduklarını düşündürüyor.

Bu yeni buluntuların analiz edilmesi ve yorumlanması çalışmaları henüz başlangıç aşamasında. Çömlekler, tortular ve iskelet materyalleri, mezarın yapım tarihlerini daraltmaya yardımcı olabilir. Bu keşif, Hazine’de daha fazla şey bulunabileceğini doğruluyor.

Petra’nın Tarihi

Petra, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bir şehir ve her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor. Şehir, MÖ 7.000’den bu yana yerleşim gördü, ancak esas olarak MS 1. yüzyılda büyük bir gelişme kaydetti.

Nebatilerin (Raqmu olarak adlandırdıkları bu şehirde yaklaşık 300 yıl boyunca yaşayan göçebe bir Arap grubu) evi olan Petra, ticari faaliyetlerin merkezi ve Mısır, Akdeniz ve Arap Yarımadası’nı bağlayan ticaret yolları için kilit bir noktaydı. Şehrin hala ayakta duran birçok yapısı, bu benzersiz kültürel birleşimi sergiliyor.

Josh Gates ve Pearce Paul Creasman, Petra’daki Hazine’nin önünde arkeolog Matthew Vincent ile birlikte. C: Discovery’s Expedition Unknown

Şehrin gerilemesi, Romalıların MS 106’da şehri ele geçirmesiyle başladı. Önemi, deniz yollarının açılması ve 4. yüzyılda birçok yapıyı yıkan yıkıcı bir depremin ardından azaldı ve şehir nihayetinde terk edildi.

Petra’nın çöl konumu, Nebatilerin kurak coğrafyayı ustaca kontrol etmek için etkileyici bir su yönetim altyapısı geliştirmelerine olanak tanıdı. Ancak bu aynı zamanda şehrin kullanılmaz hale gelmesinin ardından kaybolmasını sağladı. Dağ geçitlerinin arasında sıkışmış ve doğal bir yarıktan geçilerek ulaşılabilen şehir, Batı dünyası için tamamen kayıp hale geldi ve ancak 1812’de İsviçreli coğrafyacı Johann Ludwig Burckhardt tarafından yeniden keşfedildi.

Hazine ve Gizemli Mezarlar

Bu definlerin bulunduğu Hazine, şehrin en tanınmış kısmı. Etrafındaki kırmızı kum taşından oyulmuş ve doğu ile Hellenistik mimari unsurların ilginç bir birleşimini sergiliyor. Bu süslü yapı, arkasındaki kaya oyma alanının cephesi olarak görev yapıyor ve MS 40 civarında Nebati Kralı Aretas IV Philopatris’in hükümdarlığı sırasında, muhtemelen bir mezar olarak inşa edilmişti.

Efsaneye göre, girişin üzerindeki süslenmiş kap, Musa’nın Kızıldeniz’i yardığı sırada firavun tarafından Mısır’ın tüm altını için sihirli bir şekilde yaratılmıştı. Yüzyıllar boyunca insanlar bu hazinenin ortaya çıkarılması umuduyla üzerine kurşun sıktı.

Petra’da 20. yüzyılın başından bu yana çeşitli araştırmalar ve kazılar yapıldı. Şu anda ABD-Ürdün tarafından yürütülen ve Pearce Paul Creasman tarafından yönetilen çalışma, şehrin daha fazla sırrını ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Hazine’nin gerçek amacı hâlâ çözülemeyen sırlarından biri ve bu definler bu soruya yanıt bulmamıza yardımcı olabilir. Aynı zamanda bu kozmopolit antik şehir hakkındaki anlayışımızı da gözden geçirmemizi sağlayabilir.


The Conversation. 23 Ekim 2024.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login