İnsanlar Tarafından Taşınan Değiştirilmemiş Objeler: Manuport

Sizin bir manuportunuz var mı? Belki de yatak odanızda veya arabanızın kapı cebinde, bulup sakladığınız harika bir deniz kabuğu olabilir.

Makapansgat Taşı, bilinen en eski “manuport” olabilir. C: Brett Eloff

Bunlar belki güzel bir pembemsi-turuncu renktedir veya bir gün bir kolye yapabilmeniz için mükemmel küçük bir deliğe sahiptir.

Eğer böyle bir deniz kabuğu, güzel bir sopa ya da havalı bir taş alıp yanınızda taşıyıp başka bir yere götürdüyseniz, tebrikler! Bir manuport’unuz var.

Latince ‘el’ anlamına gelen ‘manus’ ve ‘taşımak’ anlamına gelen ‘portare’ kelimelerinden türetilen manuport, bir ‘kişi’ tarafından menşe yerinden uzağa taşınan, değiştirilmemiş bir objelere deniyor.

Manuportlar arkeoloji bağlamlarda da çok ilgi çekici. Bu objeler milyonlarca yıl önce yaşayan homininlere atfedildiğinde, eski atalarımızın yaşamlarına bir pencere açıyorlar.

Belki de en çok bilinen manuport, üzerinde yüze benzeyen kendine özgü doğal izler bulunan, avuç içi büyüklüğünde bir taş olan Makapansgat Taşı.

(İlgili: İstanbul’da Paleolitik Dönem Taşınabilir Kaya Sanatı Bulundu)

Bu taş, 1925 yılında, insan evrimine ilişkin dünyanın en kapsamlı paleontolojik kayıtlarından bazılarına ev sahipliği yapan Güney Afrika’nın Makapan Vadisi’ndeki bir alanda ortaya çıkarıldı.

Araştırmacılar, hemen göze çarpan bu taşın, en yakın yataklarının bulunduğu yerden 32 km uzakta olduğuna inanılan jasperitten yapılmış olması nedeniyle bir manuport olduğunu düşünüyor. Bu durum, bir kişinin onu bu kadar mesafe boyunca taşıdığı anlamına geliyor.

Bu taşla aynı jeolojik katmanda bulunan fosilleşmiş kemiklere dayanarak, bunu taşıyan söz konusu birey muhtemelen erken hominin türü Australopithecus africanus’un bir üyesiydi.

Australopithecuslar, türümüz Homo’nun eski akrabalarından biri. İki ayak üzerinde yürüyor, ancak uzun kolları ve maymun benzeri yüz özellikleriyle, 3,3 ila 2,1 milyon yıl önce dünyada dolaşıyorlardı.

Jasperitin alet yapımında kullanıldığı bilinmesine rağmen, bu küçük çakıl taşı olduğu gibi bırakıldı ve görünüşü nedeniyle seçildiği teorisini ikna edici hale getirdi.

Taşı alan kişinin motivasyonunu anlamak, hatta eski bir atanın taş üzerindeki izleri yüz olarak görüp görmediğini bilmek bile imkansız.

Eğer taşın asıl yerinden alınmasının nedeni gerçekten de buysa, bunun bilinen en eski sanat örneklerinden biri olduğu düşünülebilir.

Değiştirilmemiş bir objenin gerçekten bir manuport olup olmadığını belirlemek zor olabilir ve diğer birçok potansiyel manuport hala hararetli bir şekilde tartışılıyor. Bunların diğer olası kökenleri arasında toprak kayması gibi jeolojik faaliyetler veya kuşların midesindeki mide taşları gibi diğer türler tarafından taşınması yer alıyor.

Cennet kuşları ve ahtapotlar gibi türlerin de parlak veya havalı nesneler topladığı bilindiğinden, manuportların bizi benzersiz bir şekilde insan yapan bir şey olduğunu iddia etmek de tartışmalı.

Ancak bir dahaki sefere elinize güzel bir taş aldığınızda, insan olma yolunda topladığımız milyonlarca yıllık güzel taşları düşünebilirsiniz.


Particle. Michelle Aitken. 15 Mart 2024.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login