Araştırmaya göre, İber Yarımadası’nın Kalkolitik Çağ topluluklarının ihtişamını önemli ölçüde sömürücü olmayan bir ekonomi destekliyordu.
İber Yarımadası’nın güney yarısındaki Kalkolitik toplulukların üretici güçleri, hem gerçekleştirilen görevlerin türü hem de yoğunluk açısından çok çeşitliydi. Yüksek derecede işbirliği vardı ve farklı yerleşim türleri arasında herhangi bir bağımlılık veya siyasi merkezileşme belirtisi yoktu.
Makrolitik alet verilerinin analizine ve biyoarkeolojik bilgilerin ek desteğine dayanan çalışma, Valencina de la Concepción’un (Sevilla) büyük hendeklerle çevrili alanının yalnızca bir ibadet yeri olarak değil, binlerce insanın yaşadığı, makro nüfuslu bir alan olduğunu doğrulamaya olanak tanıyor.
İber Yarımadası’nın güney yarısının 5.100 ila 4.200 yıl öncesine dayanan Kalkolitik topluluklarının zenginliği ve üretken çeşitliliği, ekonomik sömürü belirtileri veya belirgin toplumsal hiyerarşiler olmadan ve yüksek düzeyde bir işbirliğiyle üretildi.
Çok çeşitli kaynaklara ve görevlere dayanan bu ekonomik örgütlenme, tür ve boyutlarından bağımsız olarak hemen hemen tüm yerleşim yerlerinde mevcuttu. Ve bu, yarımadadaki Kalkolitik Çağ toplumlarının ulaştığı büyük sosyal, mimari ve demografik dinamikler ve gelişim açısından hayati önem taşıyordu.
(İlgili: Kalkolitik Dönemin Çok Yüksek Statülü Bireyi Kadın Çıktı)
Bunlar, araştırmacıların, var olan farklı yerleşim türlerinin ekonomik yapısı hakkında bilgi edinmek için Kalkolitik Çağ’dan kalma büyük taş aletler (makrolitik eserler) hakkındaki verileri analiz ettikleri çalışmalarında vardıkları sonuç.
Eguíluz, “Bu yerleşimlerin belirli üretim biçimleriyle, anıtsal hendeklerle veya tahkim edilmiş kapalı alanlar ile tepelerde ve daha açık alanlarda yer alan yerleşimler arasında karakteristik bir ekonomiye sahip olup olmadıklarını belirlemek, İber Yarımadası’ndaki Kalkolitik toplumlara ve onların siyasi örgütlenmesine atıfta bulunduğumuzda toplumsal karmaşıklıktan bahsetmenin yerinde olup olmadığı konusunda süregelen tartışmanın temelini oluşturuyor.” diyor.
İber Yarımadası’ndaki Kalkolitik Çağ toplulukları, geç tarih öncesine ait en önemli arkeolojik kayıtlardan birini üretti; ancak aynı zamanda uzmanlar için en kafa karıştırıcı kayıtlardan birini de üretti. Yerleşimlerin sayısı ve büyüklüğü, aletlerine yansıyan yaratıcı kapasite ve gerçekleşen muazzam mal dolaşımı ile açıkça ortaya çıkan bu büyük ekonomik ve sosyal karmaşıklığa nasıl ve neden ulaştıkları hala tartışma konusu.
Çok değişkenlik var ve siyasi merkezileşme belirtisi yok
Çalışma, bu toplulukların üretici güçlerini, her şeyden önce, Kalkolitik Çağ’da üstlenilen görevlerin büyük bir bölümünü başarmak için gerekli aletler olan makrolitik eserlere dayanarak tanımlıyor. Sonuç, hem gerçekleştirilen görevlerin türü, hem de bunların yoğunluğu açısından büyük bir değişkenliğin olduğu ve siyasi bağımlılık veya merkezileşmeye dair belirgin işaretler olmadığı oldu. Bu değişkenlik, özellikle tahıl üretiminde uzmanlaşmaya hakim olmuştu ve coğrafi konum, iskan biçimi veya anıtsallık gibi unsurlarla açıklanamıyor.
Araştırmacılar, müstahkem yerleşimlerin büyük miktarlarda artı ürün depoladığını ve hendeklere ayrılmış yerleşim yerlerine hakim olduğunu ya da tam tersini gösteren hiçbir şey olmadığını belirtiyor. Delgado-Raak, “Gözlemlediğimiz şey, bu olağanüstü ekonomik, sosyal ve yaratıcı gelişme döneminde üretken çeşitliliğin ve topluluklar arasında ürün, bilgi ve insan alışverişinin temel önemde olduğu düşünülebilir” diyor.
Her topluluk, çevresini, nüfus büyüklüğünü ve sosyal koşullarını dikkate alarak ekonomisini mümkün olan en verimli şekilde düzenlemiş olmalıydı. Büyük hendeklerle kaplı yerleşim yerleri, tahıllar veya ok uçları gibi belirli malzemelerin biriktirilmesine gerek kalmadan, bir topluluğun rutin işlerini yürütmek için gerekli tüm araçlara sahipti.
Bu sonuç, özellikle 250 hektardan fazla alana ve çok sayıda hendeğe sahip anıtsal Valencina de la Concepción (Sevilla) alanı için geçerli. Eguíluz, “Sitenin kuzey kısmından 150’den fazla makrolitik eserin incelenmesi, öğütücülük veya taş ve lif işçiliği gibi geçimlik faaliyetlerin yerleşim yapılarıyla ilişkilendirilmesini mümkün kıldı ve buranın ibadet yeri değil, binlerce sakinin yaşadığı bir makro yerleşim olduğunu doğruladı.” diyor.
İşbirlikçi zengin topluluklar
Tanımlanan üretken çeşitlilik stratejisi, akademisyenlerin geç tarih öncesi Avrupa ve Orta Doğu’nun ‘işbirlikçi zengin topluluklar’ olarak adlandırdığı şeyle tutarlı. Risch, “Bu toplumlar, daha sonra Argar toplumunda yaşananların aksine, önemli miktarda maddi zenginlik üretmeleri ve aynı zamanda işgücünün sömürülmesi ve dolayısıyla artı değer üretimi olasılığını sınırlamalarıyla karakterize ediliyordu. Onların örgütlenmesi, herhangi bir tarihsel dönemdeki zenginlik üretiminin yönetici bir sınıfın veya grubun varlığını gerektirdiğini öne süren, zamanımızın düşüncesine meydan okuyor.”
Araştırmacıların önerdiği organizasyon, şiddetin Kalkolitik İberya’ya yabancı bir unsur olduğunu ima etmiyor. “Aslına bakılırsa, bazı bölgelerdeki bulgular şiddetin var olduğunu gösteriyor ancak bu her yerde mevcut olan bir durum değil, bu antropolojik kayıtlarla da doğrulanan bir gerçek. Şiddet, nüfusu boyunduruk altına alma ve itaat talep etme aracı yerine, tam tersini gerçekleştirmeye, yani yüksek derecede işbirliğine sahip zengin bir toplumu savunmaya yönelik bir strateji olabilirdi.”
Çalışmada, on sekiz bölgeden elde edilen Kalkolitik Çağ gruplarının gıda işleme, taş kırma, çömleklerin su yalıtımı, deri işleme, metal alet ve silahların dövülmesi ve keskinleştirilmesi, ağaçların kesilmesi ve odun işlenmesi dahil olmak üzere çok çeşitli amaçlarla kullandığı makrolitik eserler incelendi. “Bunlar bir toplumun ekonomisini ve görevlerin nasıl dağıtıldığını anlamak için önemli araçlardı. Elde edilen sonuçlar, aynı döneme ait alanlar için mevcut olan diğer biyoarkeolojik verilerle (botanik, fauna, paleo-beslenme) uyumlu.
Autonomous University of Barcelona. 16 Ekim 2023.
Makale: Eguíluz, M., Delgado-Raack, S., & Risch, R. (2023). The Strength of Diversity: Macrolithic Artefacts and Productive Forces During the Chalcolithic of Southern Iberia. Journal of World Prehistory, 36(2), 191-225.
You must be logged in to post a comment Login